Hamileliğin 30. haftasına hoş geldiniz! Yolculuğumuzun yaklaşık dörtte üçü bitmiş durumda. Bebeğinizle tanışmaya hazırlanırken bu hafta neler oalcağını gelin beraber keşfedelim.
Hamileliğiniz bayağı ilerledi. Ancak bu ilerleyiş hayattan kopmanızı gerektirmez. Eşinizle eğlenceli anlar yaşamak için önünüzde hiçbir engel yok. Elbette ki sizi rahatsız eden hamilelik belirtileri dışında.
30. haftaya gelmiş olsak da cinselliği engelleyen bir durum yoktur. Bu süreçte hala cinselliğe devam edebilirsiniz. Üstelik hamilelikte cinsellik hem siz hem de partneriniz için stresten alıcı bir değişiklik olacaktır.
Artık üçüncü üç aylık dönemin resmi olarak içindesiniz. Hatta bir kısmını geçtiniz bile. Şimdiye kadar gelmediyse bundan sonra üçüncü üç aylık dönemi belirtilerine daha sık tanık olacaksınız. Yani ikinci üç aylık dönemdeki enerjiniz kaybolabilir ve yorgunluk gibi rahatsız edici belirtiler geri gelebilir.
Bebeğinizi dünyaya gelme konusunda çok heyecanlı. Devamlı gelişmeye devam ediyor. Şu an cildi ve saçları bebeğiniz korumak için gelişmeye devam ediyor.
Bu aşamada, bebeğinizin cilt hücreleri aktif olarak cilt renginden sorumlu pigment olan melanin üretmektedir. Melanin üretimi doğumdan sonra yoğunlaşsa da bebeğinizin kalıcı cilt tonu yaklaşık 6 aylıkken tamamen gelişecektir.
Bebeğinizin kafası artık tamamen saçla kaplı olabilirken, vücudunu kaplayan lanugo adı verilen ince tüyler azalmaya başlar. Birkaç ay önce uzamaya başlayan narin tüyler olan lanugo, genellikle doğumdan önce dökülür ve bebeğinizin yumuşak ve pürüzsüz cildinin ön plana çıkmasına zemin hazırlar.
Miniğinizin gözleri artık daha aktif, genişçe açılabiliyor ve loş şekilleri algılayabiliyor. Siz 31. haftaya ulaştığınızda, göz bebekleri büzülüp genişleyebilecek ve gözlerin aldığı ışık miktarını düzenleyebilmesini sağlayacaktır.
Fiziksel ve mental yorgunluğun kendini hissettirdiği haftalardayız. Kendinize iyice dikkat edin.
Üçüncü üç aylık döneme girerken göbek deliğinizde belirgin değişiklikler fark edebilirsiniz. Genişleyen uterus karnınıza baskı uygulayarak göbek deliğinizin çıkıntı yapmasına neden olur. İçe dönük göbek deliğiniz dışa dönük hale gelebilir. Bu da kıyafet giydiğinizde göbek deliğinizde hassasiyet hissi yaratabilir. Bu hissi hafifletmek için bazı kadınlar daha bol üstler tercih eder veya hatta göbek deliklerinin üzerine yapışkan bandajlar uygular.
Hamilelik sırasında artan östrojen üretimi vajinal akıntının artmasına neden olur. Genellikle eski kanla karışık kahverengi akıntı genellikle zararsızdır. Cinsel ilişki veya pelvik muayenelerden sonra bu tür bir akıntı gözlemlemek yaygındır, çünkü bu aktiviteler rahim ağzını tahriş edebilir ve hafif kanamaya neden olabilir. Doğuma yaklaştıkça berrak, pembemsi, kahverengimsi ve hatta kanla karışık kalınlaşmış mukus akıntısı fark edebilirsiniz. Endişe verici bir akıntıyla karşılaşırsanız derhal doktorunuza başvurun.
Üçüncü üç aylık dönem hamilelik yorgunluğunu yeniden ortaya çıkarabilir. Günlük hayatınız ilk üç aylık dönemdeki kadar yoğun olmasa da kendinizi daha kolay yorulurken ve dinlenmek için sık sık molaya ihtiyaç duyarken bulabilirsiniz. Bu yorgunluk, hızla büyüyen bebeğiniz de dahil olmak üzere taşıdığınız ek ağırlığa ve potansiyel uyku bozukluklarına bağlanabilir. Sağlıklı ve dengeli beslenerek, susuz kalmayarak, rutininize yürüyüş gibi hafif egzersizler ekleyerek ve gerektiğinde yardım ve destek arayarak yorgunluğunuzu hafifletebilirsiniz.
Hamileliğinizin sonuna yaklaşırken ayak bileklerinizin ve ayaklarınızın şişmesi yaygın bir durumdur. Bu şişme, genişleyen uterusunuzun pelvik damarlarınıza uyguladığı basınç nedeniyle oluşur ve bacaklarınızdan kan dönüşünü engeller. Sonuç olarak, ayak ve ayak bileklerinizin dokularında sıvı birikir. Hormonal değişiklikler ve artan sıvı tutulumu, hamilelik sırasında şişmeye daha da katkıda bulunur. Şişlik genellikle normal olsa da, bazen preeklampsi veya derin ven trombozu gibi daha ciddi durumlara işaret edebilir. Ayaklarınızda veya ayak bileklerinizde aşırı veya ani şişme, ellerinizde veya yüzünüzde belirgin şişme veya bacaklarınızda düzensiz şişme fark ederseniz sağlık uzmanınıza başvurun.
Üçüncü trimester, rahatsız edici semptomlar, stres ve hormonsal değişikliklerin bir kombinasyonu nedeniyle ruh hali değişimlerini beraberinde getirir. Ruh hali değişimlerinizin daha sık, yoğun veya iki haftadan uzun sürdüğünü fark ederseniz, hamilelik sırasında depresyon veya hamilelik anksiyetesi ile mücadele ediyor olabilirsiniz. Gerekli desteği almak için terapistinizle görüşmeniz önemlidir. Tedavi edilmeyen duygusal sağlık sorunları bebeğinizin fiziksel sağlığını etkileyebilir ve erken doğum ve doğum sonrası depresyon olasılığını artırabilir.
Üçüncü üç aylık dönemde ilerledikçe, merdiven çıkmak gibi basit aktiviteler sırasında bile artan nefes darlığı yaşayabilirsiniz. Bu durum, hamilelik sırasında vücudunuzun artan oksijen ihtiyacından ve büyüyen uterusunuzun diyaframınıza uyguladığı basınçtan kaynaklanır. Astım, anemi veya yüksek tansiyon gibi önceden var olan durumlar bu semptomu daha da kötüleştirebilir. Doğuma yaklaştıkça nefes darlığı ve astım şikayetleri azalacaktır. Eğer şiddetli nefes darlığı yaşarsanız ve geçmiyorsa acile gitmeyi düşünebilirsiniz.
Her hamilelik kendine özeldir. Bu yüzden burada yazan her belirtiyi yaşamak zorunda değilsiniz. Eğer burada yazmayan bir belirtiye sahipseniz Hamilelik Belirtileri sayfamızdan araştırıp bilgi edinebilirsiniz.
Sağlığınıza dikakt etmeniz gereken haftalar henüz bitmedi. Aşılarla ve dinlenmeyle kendinizi sağlama almalısınız.
Hamileliğin son dönemindeki ağrıları hafifleten ve rahatlatıcı doğum öncesi masajın keyfine varın. Güvenli ve etkili bir masaj sağlamak için, özellikle doğum öncesi masaj konusunda eğitim almış lisanslı bir masaj terapisti seçin. Arkadaşlarınızdan veya başka annelerden tavsiye almak, yetenekli bir profesyonel bulmanıza yardımcı olabilir.
Doğum sırasında, doğumda ve doğum sonrası dönemde paha biçilmez yardım sağlamak için bir doula isteyebilirsiniz. Doulalar doğum süreci boyunca duygusal ve fiziksel destek sunarak bilinçli kararlar almanıza yardımcı olur ve sağlık ekibinizle irtibat kurar. Öte yandan, doğum sonrası doula emzirme konusunda rehberlik eder, besleyici yemekler hazırlar ve doğum sonrası diğer destek türlerini sağlar.
Hamilelik sırasında gerekli aşıları olduğunuzdan emin olarak kendinizi ve bebeğinizi koruyun. Hamilelik sırasında grip, COVID-19 ve TDAP (tetanos, difteri ve boğmaca) aşılarının yapılması şiddetle tavsiye edilir. Hamile kadınların grip ve COVID-19 nedeniyle ciddi hastalıklara yakalanma ve hastaneye yatma riskinin yüksek olması, aşılanmanın önemini vurgulamaktadır. Aşılar, aşılamaya yanıt olarak oluşan antikorlar plasentadan geçtiği için bebeğinize pasif bağışıklık da sağlar. Örneğin, TDAP aşısı yeni doğan bebeğinizi potansiyel olarak ölümcül bir hastalık olan boğmacaya karşı koruyabilir. Hamilelik sırasında hangi aşıların sizin için güvenli ve gerekli olduğunu belirlemek için doktorunuza danışın.
30 hafta, gebeliğin 7. ayının ortasına denk gelir. Yani 7 buçuk aylık olur.
Gebeliğin 30. haftasında, bebek büyümeye devam eder. Bebeğin akciğerleri olgunlaşırken, solunum hareketleri de daha belirgin hale gelir. Bebeğin beyin fonksiyonları daha da gelişir ve refleksleri daha aktif hale gelir. Ayrıca, bebeğin derisi daha fazla alt deri yağı üretmeye başlar ve derisi daha pürüzsüz bir görünüm kazanır.
30 haftalık bir bebeğin ortalama ağırlığı 1,3-1,5 kilo arasında olabilir. Ancak, her gebelik farklı olduğu için bu ağırlık değişebilir. 30 haftalık bir bebeğin 2 kilo ağırlığında olması normal kabul edilir. Doktorunuz, bebeğinizin büyüme eğrisini takip ederek sağlıklı olup olmadığını size söyleyecektir.
30 haftalık hamileyseniz, doğuma yaklaşıyorsunuz demektir. Genellikle hamilelik 40 hafta sürer, bu nedenle doğumunuz tahmini olarak 10 hafta sonra olabilir. Ancak her gebelik farklı olduğu için doğum tarihi tam olarak belirlenemez. 2 hafta erken ya da geç doğma söz konusu olabilir.