A 'dan Z 'ye Bebek İsimleri ve Anlamları

A 'dan Z 'ye Bebek İsimleri ve Anlamları

Bebeğe isim bulmak her zaman kolay olmayabilir. Siz de doğacak bebeğinize isim arıyorsanız aşağıdaki bebek isimleri listesine göz atabilirsiniz. Çeşitli kategorilerden ilginizi çekecek en güzel bebek isimlerini sizin için bir araya getirdik.

A 'dan Z'ye Erkek Bebek İsimleri

A Harfi

Ayman: Ay gibi güzel kimse

Aytürk: Ay gibi güzel ve Türk gibi güçlü

Argon: Ateş rengi

Aydıntan: Işıklı sabah vakti, aydınlık sabah vakti

Akbeğ: Namuslu ve varsıl, akbay, ak bey

Abak: Köylü

Atılay: Kolaylıkla ileri atılabilen, cesur kimse

Afacan: Ele avuca sığmaz, çok zeki

Adahan: Ada ve han sözlerinden oluşan bir ad

Abdülferid: Tek, eşsiz, eşi olmayan, kıyas kabul etmez, üstün olan Allahın kulu

Ali: Yüce, üstün, yüksek

Acarsoy: Yiğit soy, güçlü soy

Afrin: Suriye'de bir şehir

Arık: Eti yağı erimiş, zayıf

Arkut: Temiz ve uğurlu arı ve kutlu

Akbaran: Ak güç

Akgün: Sevinçli gün

Altıner: Altın gibi değerli kimse

Abdüşşekür: Emrine uyan, yasaklarından sakınan kullarını seven ve çok ikramda bulunan

Akınal: Saldır ve kazan

Aryüz: Arı yüz, temiz yüzlü

Abdulkadir: Her şeye gücü ve sözü yeten

Altınkılıç: Altın gibi kıymetli kılıç

Atar: İleriye fırlatır ,Gücü yeten

Akozan: İçten, duygulu şair

Ardıç: Güzel kokulu yapraklarını kışın dökmeyen bir ağaç, dağ servisi, çamgillerden kokulu bir ot

Atanur: Atasından aldığı nuru taşıyan

Abdülkerim: Kerem sahibi, cömert, ulu olan Allah ın kulu

Alpaydın: Yiğit ve aydınlık, yiğit ve bilgili yiğit ve aydın

Arer: Temiz ve güvenilir kişi

Alaz: Ateş

Adil: Adaletli

Arıca: Temizce arı gibi

Aşkınay: Ay’ın çok değişik ve çok güzel görünmesi

Altıntuğ: Çok değerli tuğ

Aksoy: Temiz soy, lekesiz soy

Ayas: Duru ve dingin havada çıkan kuru soğuk, ayaz

Aker: Dürüst, er kişi

Abdülhamit: Övülen Tanrı’nın kulu

Arbas: Çok güçlü erkek

Aytuna: Ay gibi güzel ve Tuna Irmağı gibi görkemli

Asli: Asıl, tek

Abdülrezzak: Soylu, gücüne güç katan

Abuşka: Kadının kocasına verilen bir ad

Ataullah: Allah'ın hediye ettiği ilk erkek çocuk, Allah'ın bağışladığı, hediye ettiği, ihsanı, lütfü

Arzüdar: istekli

Agıl: Akıl, zeki

Abidin: Dua eden, duacı

Atakan: Atasının kanını taşıyan, atasının kanından gelen gücü barındıran

Akersoy: Yiğit soylu, dürüst, namuslu

Acahan: Güçlü kuvvetli kişi

Akif: Bir şeyde sebat eden, İbadet eden,

Abdüssettar: Günahları örten, gizleyen Allah´ın kulu

Alpağan: Yiğit

Akartuna: Tuna gibi gürül gürül akan

Akaner: Akıp giden yiğit

Acunalp: Dünyaca tanınmış yiğit

Azer: Ateş

Adiyan: Bervari ilçesi halkından kabile

Abdülbari: Yaratan, yaratıcı Allah’ın kulu Bari ismi

Akbulut: Beyaz bulut

Atuf: Birine sevgisi olan, sevgi duyan Allah’a karşı sevgi duyan

Ayalp: Ay gibi güzel ve yiğit

Abdal: Derviş, bilgili kişi

Akşit: Kutlu, uğurlu Ak güneş, nur, aydınlık

Alişah: Ulu hükümdar

Aykaç: Güzel söz söyleyen, ozan

Akdoğu: Beyaz şafak, ak ışıklı doğu

Atasan: Soyuyla ünlü olan, övünen kişi

Alatan: Seher vakti rengi

Abdülhak: Yüce Tanrının kulu

Akçakaya: Oldukça ak renkli kaya, beyazca kaya

Afgan: Çabuk sinirlenen

Aybey: Ay gibi doğan erkek, bey

Acarman: Çevik, becerikli, girişken insan

Amir: Devlete ait, şenlendiren

Ağan: Geceleri gökte, ara sıra, hızla akıp gittiği görülen ışıklı nokta, göktaşı, akanyıldız

Alpsu: Yiğit ve su gibi

Avşar: Bir Türkmen boyu

Atik: Çok hızlı davranan, çevik

Arıkal: Temiz kal

Aref: Pek maruf, fazlaca bilinen arif, anlayışlı ve bilgili

Aymete: Hun İmparatoru Mete’nin bir adı

Aktuna: Duru, berrak akan Tuna nehri

Atamer: Benim atam er kişidir, yiğit atam

Alphun: Yiğit

Ağacan: Cömert, içten kimse

Arkoç: Temiz ve güçlü

Aydıntuğ: Üzerine ışık düşmüş tuğ

Arkan: Arı kan, temiz kan, soylu kan

Arsoy: Arısoy

Avcı: Avlanmayı seven veya avı kendine iş edinen kişi, bir şeyi büyük bir istekle izleyen ve bulup ortaya çıkaran tanıtan kimse

Aysungur: Ay gibi güzel, sungur, gibi, akdoğan gibi avlayıcı kimse

Akerman: Soylu kişi

Abadın: Ezeli

Akarsel: Akıp giden sel

Alpbilge: Güçlü ve aynı zamanda da akıllı olan kişi

Ağçelik: Çok iyi su verilmiş, çelik, ak çelik

Acunal: Dünyayı kapsayan, dünyayı fetheden; Dünyayı fethet; dünyaya yayıl” anlamında kullanılan bir isimdir

Acabay: Güçlü kuvvetli kişi

Akaydın: Aydınlık, temiz

Ağansoy: Yüksek soylu

Alangu: Altın geyik

Akgüç: Namuslu ve güçlü

Aykal: Aydınlık kal

Arıyüz: Temiz yüz, temiz yüzlü

Aznavur: Cesur, kahraman, yiğit

Abdülmelik: Tüm evrene egemen olan Tanrı’nın kulu

Abdülhalim: Anlayışlı, izanlı Tanrı’nın kulu

Akba: Sazlık, bataklık, ağba

Alasoy: Çok renkli bir soydan gelen

Abdüzzahir: Varlık ve birliği sonsuz sayıda eserler ve delillerle belli olan

Altay: Asya’da Batı Sibirya ile Moğolistan’ı ayıran dağlık alan

Argın: Yorgun, bitkin

Akbudak: Ak renkli budak

Akkuş: Yırtıcı bir kuş türü

Arıkar: Yardım, yardımcı

Altınok: Altın gibi kıymetli ok

Atıl: Fırla

Akam: Etki, sonuç, vargı

Abdürrauf: Çok merhamet eden, esirgeyen Allah ın kulu Rauf olan Allah ın kulu

Akıntan: Tan vakti, tanyeri ağarırken yapılan akın

Anday: And içmek, yemin etmek

Abdülmetin: Kudrete sahip Tanrı’nın kulu

Atasagun: Hekimlerin babası, atası

Arpat: Hun Uygur halkının önderi Arpatlar hanedanının kurucusu

Akçit: Aydınlık yüz, ışıklı yüz

Alpgiray: Kırım hanlarından, "Giray" Kırım hanlarına verilen bir ünvan

Atasev: Atayı, ataları, babayı sev

Aybars: Ay gibi parlak ve güzel, pars gibi yırtıcı

Adısönmez: Adı sürekli olarak yaşar, adı sürer gider, kuşaktan kuşağa sürer

Alptekin: Yalnız ve uğurlu cesur kişi

Arin: Temiz, saf

Adıgüzel: İsmi güzel anlamında

Abaza: Kafkaslarda yaşayan bir Türk soyu

Abdüllatif: Zenginliğini paylaşan Tanrı’nın kulu

Akdoru: Karla kaplı zirve

Akış: Akma eylemi

Araf: Cennet ve cehennem arasındaki yer

Abdülgaffar: Kullarının günahlarını affeden Allah'ın kulu Allah'ın isimlerindendir

Alpak: Cesaret sahibi, kahraman kişi

Adanır: Adı ünlenen kimse

Aka: Saygıdeğer kimse, ağa

Artemis: Orman ve savaş tanrıçası

Altuğ: Kırmızı tüy

Abdüsselâm: Barışçı olan Tanrı´nın kulu Barış, rahatlık, selamete çıkaran, selam eden, zevalsiz ebedi olan Allah´ın kulu

Ataç: Atalardan sürüp gelen

Akıneri: Akın yapan yiğit, akıncı yiğit

Akbaş: Tane tutamamış ekin, başağı, bir tür ak buğday, şahinden büyük bir av kuşu

Azamet: Büyüklük, ululuk, yücelik, gurur, görkem, heybet, çalım, kurum, debdebe

Ağca: Çok beyaz, apak

Aypar: Görkem, saygı uyandıran görünüş, aybar

Alkor: Kıpkırmızı ateş, kızıl köz

Adin: Cennet

Alikan: Hizan’da yaşayan Kürt aşireti

Alkın: Korkusuz, yiğit, kızıl kın

Ağabey: Ağa, çok varsıl, güçlü kişi

Ataeli: Ata yurdu, ataların doğup büyüdüğü, yaşadığı yer

Aklan: Hızlı akan derecik

Akgüner: Aydınlık sabah vakti

Aru: Arı, katışıksız

Alpar: Yiğit, kahraman, yiğit er, alp er, yiğit kişi

Abid: Dini bütün, dindar, sofu

Akçar: Temiz ruhlu

Akcebe: Savaşlarda kullanılan beyaz zırh

Akadlı: Adı ak, soyu temiz

Alen: Ermenice kökenlidir, saygınlık başarı anlamlarında

Aydinç: Ay gibi güzel, ışıklı ve dinç

Ayaz Ada: Soğuk ve durgun hava

Alakuş: Tavus kuşu

Alaaddin: Dinin yücesi, ulusu, büyüğü eini yüceltmek için din uğruna çalışan kimse

Akdamar: Beyaz damar, akan damar

Arpad: Arpacık

Ağırtaş: Ağırlığı çok olan taş, ağırbaşlı kimse

Aykutlu: Ay gibi güzel ve uğurlu, uğurlu ay

Acem: Açık ve doğru Arapça konuşamayan kimse, İran haklarından birine mensup

Akbayar: Namuslu, temiz ve yüce

Abgun: Mavi renk, gök, parlak, nişasta

Altınel: Altın gibi kişiliğe sahip olan

Alemdar: Bayrak taşıyan, bayraktar anlamındadır Önder

Armağan: Birini sevindirmek, mutlu etmek için verilen şey, hediye, ödül, bağış, ihsan

Ayık: Anlayışlı, uyanık, açıkgöz, zeki

Arslan: Güçlü, yırtıcı

Akıntürk: Akıncı Türkler

Albora: Kırmızı fırtına

Atabay: Saygıdeğer ve varsıl kimse, Selçuklu döneminde bir unvan, atabey

Atahan: Büyük yönetici, ata durumundaki han

Anıl: Amaç, maksat

Argün: Temiz gün, günlük güneşlik, yaşama sevinci veren gün

Akkılıç: Kirlenmemiş kılıç

Alçin: Kızıl ve parlak renkli küçük bir kuş

Alpas: Kızıl pas al renkli pas

Arel: Dürüst ve temiz kimse

Ağer: Temiz kişi, temiz erkek, ak er

Abır: Huzur, barış

Arıker: Temiz kimse, çelimsiz erkek

Acun: Dünya, varlık

Ağcabey: Temiz ve kişilikli insan

Alp: Yiğit bir sıfat, kahraman anlamı taşır

Asi: Başkaldırıcı, dikbaşlı

Alcan: Yürekli, cesur

Alem: Dünya, cihan, halk

Abdi: Kulluk ve itaat edendir, kullukla, kölelikle ilgili

Abdülbasit: Genişlik, ferahlık ve kolaylık verici olan Allah'ın kulu

Acatay: Güçlü tay

Arpak: Büyü, sihir

Armin: Özgürlük ve barış yanlısı

Akansel: Akan, uzun mesafeden sonra denize dökülen su

Ayhan: Büyük hükümdar

Abdülcevat: Cömert olan Allah ın kulu

Affan: Kendini kötülüklerden uzak tutan

Alpkutlu: Yiğit ve uğurlu, uğurlu yiğit

Arkın: Arkada, geride olan, ağır, yavaş, sakin dingin

Atılhan: Dinamik hükümdar

Açıkalın: Alnı açık kimse, temiz kişi

Abdülcemal: Güzellikleri kendinde toplayan Allah’ın kulu

Akatay: Temiz ve herkesçe bilinen kimse

Asım: Temiz, namuslu, sağlam karakterli

Ateş: Yanıcı maddelerin yanmasıyla ısı ve ışığın ortaya çıkması

Atacan: Hoşgörüsü olan kimse, babacan

Azadi: Bağımsızlık, özgürlük

Aydın: Bilge

Argun: İlhanlı hükümdarlarından biri

Arkadaş: Birbirlerine karşı sevgi ve anlayış gösteren kişilerden her biri, bir işte birlikte bulunanlardan her biri

Alya: Er, yüksek yer, yükseklik, gök, sema

Abduş: “Abdullah” isminin kısaltılarak bir başka söyleniş biçimi

Atakol: Atılgan ol

Ataol: Gelecek kuşaklara baba, ata olasın

Ayberk: Güçlü

Akıner: Akın eri, akın yapan er

Atınç: Atılgan, atak

Anak: Kibar, zarif bey, soyu temiz olan

Asıf: Çok şiddetli esen rüzgâr

Ari: İran’dan geçerek Kuzey Hindistan’a yerleşen halk veya bu halktan olan kimse

Aytop: Yuvarlak ay, nur topu gibi

Artuk: Artmış olan, artan, üstün, ünlü Selçuklu emiri

Adem: İyi, temiz insan, ilk insanın adı

Azrak: Çok az bulunur, değerli

Akdoruk: Beyaz renkte, ağaçsız dağ tepesi

Arsan: Temiz adlı

Aydınol: Okumuş ve bilgili biri ol

Ape: Amca, büyük

Armanç: Hedef

Aydınay: Ay’ın çok parlak hali

Ağaoğlu: Saygı duyulan birinin oğlu, beyzade

Asgar: Küçük, ufak

Arıbal: Arının yaptığı bal, arı balı, tatlı kimse, hoş kimse, katışıksız, bal, temiz bal, saf bal

Arbay: Mütevazi insan

Alptuğrul: Yiğit alıcı kuş, yiğit doğan

Aytar: Olanları bildiren, haber veren

Akata: Temiz ata, namuslu ata, lekesiz ata

Abdüllazim: Büyük, yüce, ulu, yüksek

Akergin: Ak ve olgun

Azam: En büyük, ulu

Alataş: Karışık renkli taşlar

Alişan: Ünü büyük

Abakay: Bir Türk boyunun adı

Aras: Kalın yün, at kılı

Ardil: Yürek ateşi

Ayca: Yüzü ay gibi aydınlık ve güzel olan

Aktöre: Ahlakçı

Ar: Ateş

Ahter: Yıldız

Aytolun: Dolunay

Adsız: Adı olmayan, isimsiz

Akyel: Güneyden esen yel, lodos, doğudan esen yel, kuzeyden esen yel, poyraz

Akçakıl: Ak renkte küçük taş, akarsu kıyılarındaki ak renkli küçük taş

Alkin: Korkusuz ve kin dolu

Aydıner: Aydınlık yüzlü kimse

Alaner: Alan eri, meydan yiğidi

Arıkan: Saf kan, temiz kan, soylu kan

Arpağ: Büyü sihir

Aber: Hz. Nuh´un erkek torunu

Abamüslüm: İslamiyete inananların ulusu, yücesi

Afşin: Zırh, silah

Alper: Yiğit kişi

Atasay: Atayı say, ataya saygı göster

Agir: Ateş

Aşan: Öte yana geçip giden, yüksek bir yerin, ötesine geçen, Uygur yazıtlarında geçen bir ad

Abuzettin: Dindar, din yolunda hızlı giden

Abdurrahman: Rahmet sahibi olan Allah’ın kulu

Adlı: Zamir

Aydoğan: Ay gibi doğmuş olan

Ahves: Cesur, kahraman, yiğit

Alpdoğan: Cesur doğan

Arjen: Volkan alevi

Aktan: Aydınlık sabah manasındadır Güneşin ağırma vakti

Adar: Uygur metinlerinde geçen bir Türk adı, olgunluk, erginlik, süre zaman, omuzdaş

Alpay: Güçlü, cesur

Akkaş: Beyaz renkli yeşim taşı

Alsoy: Soyu sıcak insanlardan oluşan

Aykul: Ay gibi kutlu, ay kadar uğurlu

Akdora: Ak renkte dağ tepesi, ak doruk

Açıker: Doğruluğun, dürüstlüğün savunucusu olan

Akasoy: Ağa soylu, soyunda ağalık bulunan kimse ağa soyu

Akçıl: Beyaza yakın, beyazı çok, içinde ak renk bulunan, kırçıl

Akdik: Ak renkte ve dik

Abdülfettah: Gizli şeyleri açığa çıkaran, Allah'ın kulu, zafer kazanmış, üstün gelmiş, fetheden-açan, kullarınının kapalı / müşkil işlerini açan

Altaş: Kızıl renkli taş

Anya: Kutsal kitapta adı geçen İsrail peygamberi

Atasü: Asker babası, asker atası

Ahen: Demir gibi sert

Abbad: Allaha itaat ve ibadet eden, kulluğunu hakkıyla yerine getiren, yasaklarından kaçınan kişi

Akersan: Yiğit sanlı

Akansu: Akıp giden su

Alkan: Kırmızı kan, soylu

Altemür: Kızıl renginde demir

Avedis: İyi haber getiren kişi

Arsen: Kurtuluş, özgürlük

Abdürreşit: Doğruluğu öğreten Tanrı’nın kulu

Aydınalp: Aydınlık ve yiğit

Apa: Büyük kız kardeş, abla

Akbel: Ak, beyaz, bir dağın iki tepesi arasında geçit veren çukurca yer 

Aziz: Onur sahibi yüce, saygıdeğer, manevi gücü çok üstün

Abrek: Yaşadığı toplumun düzenine karşı gelen, savaşçı

Ağaner: Akanyıldız gibi güzel er, akaner

Abdürrahman: Rahmet sahibi olan Tanrı’nın kulu

Aclan: Yerinde duramayan, aceleci

Alpayer: Güçlü ve delikanlı olan

Aksay: Ak renkte yassı taş, boz renkli kayalık yer

Abad: Şen, bayındır, sonsuz gelecek zamanlar

Adısoylu: İsminin çok elit olduğu anlamında

Alasay: Kişiliğiyle çevresinde saygı uyandıran

Abdülkadir: Kudretli ve güçlü olan, Allah’ın kulu

Alican: Yüce olan can

Aydoğmuş: Ay gibi doğmuş, ay kadar güzel olan

Akgil: Soyu temiz olan

Adınamlı: İsmiyle ünlü olan

Afer: Çok beyaz, bembeyaz

Akyurt: İyi ve güzel bir vatan

Aldemir: Ateşte ısıtılıp kırmızı hale getirilen demir Al-Demir

Acarer: Güçlü, becerikli, gözü pek kimse

Adilhan: Doğruluğun, hakkın hükümdarı

Altuner: Çok değerli kimse, altın yiğit

Aköz: Özü ak, temiz

Ayaz: Duru ve dingin havada çıkan kuru soğuk, bulutsuz ve Ay ışıklı gecede çıkan soğuk

Alkım: Gökkuşağı

Alatürk: Çok renkli bir kişiliğe sahip olan

Akgündüz: Aydınlık gündüz

Akhan: Ak soylu han

Aykan: Kanı ay gibi parlak ve temiz

Arda: Asa, işaret için dikilen değnek ardıl, sonra gelen, halife

Akant: Temiz, dürüst, sözünün eri

Akbey: Temiz ve güvenilir kişi

Aysar: Ayın etkisiyle huyu değişen kimse

Aypars: Ay gibi güzel ve pars gibi yırtıcı

Arafat: Mekke'de bir tepenin adı

Aren: Kum tanesi

Atasevin: Atalarınla sevin

Aktemür: Beyaz demir

Abat: Şen, rahat, mutlu olmuş

Adalır: Adlanır, ad alır, bilinir

Abdülvahit: Üstün olan Tanrı’nın kulu

Ahmet: Övgüye değer

Ağa: Ağabey, köy ve kasabalarda büyük toprak sahibi olan Varlıklı kimse

Akel: Güvenilir kişi anlamındadır bunun yanında doğru, dürüst işler yapan kişi

Altaner: Kızıl tan eri, kızıl şafak yiğidi, altın renkli şafak

Alpat: Yiğit al

Alpsü: Yiğit asker, yiğit subay, yiğit er

Ayata: Eski Türklerin inanışına göre gökyüzünün ikinci katında oturan tanrı, Ay tanrısı

Ağakan: Ağa soyundan gelme

Altan: Altın

Alinur: Işık saçan yüce kişi

Alpertunga: Bir Türk destanı kahramanı

Aslaner: Yiğit erkek, yiğit kimse, aslan gibi kimse

Alpkan: Yiğit, yiğit kanlı, soyca yiğit olan

Aykutalp: Uğurlu, cesaretli

Ağahan: Ağaların ağası

Alaatin: Dini yükseltmek, yüceltmek için çalışan

Ayyüce: Yücelerdeki Ay

Akçal: Ak renge yakın, beyaza yakın beyaza çalan

Adalan: Adı bilinen, tanınan, iyi ünü olan

Ataberk: Selçuklu Devleti’nde şehzadelerin terbiyesiyle vazifeli şahıs, lala

Akay: Dolunay, ayın ondördü

Aram: Sakin, huzurlu

Açıkel: Cömert insan

Algün: Kızıl gün, al renkli Güneş

Abdülmecit: Şan ve şeref sahibi Tanrı’nın kulu

Alim: Bilen bilgili, çok okumuş kişi manasındadır

Akalın: Temiz alın, açık alın, ak alın

Alpman: Yiğit kimse

Arığ: Arı, temiz, saf, katışıksız, eti yağı erimiş, arık zayıf

Artanç: ince ruhlu, duyarlı, sanatkar

Ay Timur: Ay gibi ışıltılı ve demir gibi sağlam

Aslanhan: Aslanların aslanı

Aliş: Ali adının sevecenlik verilmiş biçimi

Anter: Arap edebiyatında kahraman

Alpçetin: Yiğit ve çetin kişi

Akıman: Eli açık, yiğit, yiğit kimse

Ahi: Dost canlısı, erkek kardeş, eli açık, cömert

Argüder: Erdemlilik peşinde olan

Akönder: Güvenilir lider

Asil: Yüksek duygularla hareket eden kişi, soyu sopu belli, sağlam soylu kişi demektir

Akbilge: Bilge, temiz bilge

Abdülcabbar: Zorlayıcı güce sahip olan Tanrı’nın kulu

Atay: Herkesçe bilinen, tanınmış, ünlü

Akartürk: Akıp giden Türk

Akburçak: Bir metre boyu olabilen bir burçak türü

Akdağ: Ak renkli dağ, kar kaplı dağ

Akad: Soyluluk, onurlu bir kişiliğe sahip olmak

Adalettin-Adaleddin: Dinin adaleti

Aşık: Bir kimseye veya bir şeye karşı aşırı sevgi ve bağlılık duyan, vurgun, tutkun kimse

Adıyahşi: İsmi güzel anlamında

Abdülhalik: Yaratan Tanrı’nın kulu

Akdur: Akıp git ve dur, akıp dur

Arca: Çam ağacı, temiz

Akmaner: Lekesiz yiğit, ak alınlı kimse

Akköz: Ak renkte göz, ak kor

Akyüz: Dürüstlüğü yüzüne vurmuş olan kişi

Akagündüz: Asıl adı Enis Avni olan bir yazarımızın takma adı

Asaf: Vezir, Erdem, ileri görüşlülük, yönetimde başarı, vezirlere verilen ünvanlardan biri

Altmay: Altın gibi değerli ve ay gibi ışıklı

Abdüssamed-Abdüssamet: Kimseye ve hiçbir şeye ihtiyacı olmayan,  Allah’ın kulu, kimseye hiçbir şeye muhtaç olmayan

Araz: İşaret, alamet

Azim: Bir şeyler yapmak için kararlı kişi, azmeden, azimli

Aksan: Temiz, lekesiz ün

Arıer: Temiz er, katışıksız, er, temiz kimse

Azametdin: Dinin yüceliği

Aktekin: Parlak, görkemli, temiz huylu

Aliyan: Nusaybin, cizre arasında yaşayan

Ay Temiz: Ay gibi berrak ve temiz olan

Aytekin: Ay gibi parlak ve biricik, çok değerli

Andak: Ak ant, temiz yemin, diken, sellerin oyduğu yar

Amber: Güzel koku, güzellerin saçı

Aytok: Ay gibi güzel ve tok

Alçın: Kırmızıya çalan küçük bir kuş

Abdülvahip: Üstün olan Tanrı’nın kulu

Aksal: Birçok kalın direğin yan yana bağlanmasıyla yapılan, düz ve korkuluksuz, dfeniz ya da ırmak taşıtı

Aykut: Ay gibi uğurlu

Abdülbasir: Her şeyi görüp gözeten ve gizliliğin kendisi için söz konusu olmadığı, Allah’ın kulu, her şeyi görüp anlayan

Altemur: Kırmızı demir

Ayaydın: Çok aydınlık, ay gibi aydınlık, ay ışığı

Akarsoy: Soyun devam etmesi

Aşkan: Renk, beniz

Abay: Hüner, beceri

Ardıl: Arkadan gelen, sonra gelen, öncekinden sonra, ardından gelen

Acartürk: Yiğit Türk, güçlü Türk, gözüpek Türk

Atagün: Büyüklerin günü

Arıbaş: Temiz kimse, çalışkan kimse, arı gibi çalışan baş

Atilla: Hunların “Tanrının Kırbacı” denilen büyük hükümdarı

Akdal: Beyaz dal

Aydoğdu: Ay gibi doğmuş olan, ay gibi doğan

Alparslan: Korkusuz, yiğit, soylu, aslan gibi anlamında

Alpyürek: Yüreğinde yiğitlik, bulunan

Abdürrezzak: Bütün mahlûkların rızkını veren

Akyiğit: Temiz ve güvenilir kişi

Aşkıner: Üstün er, üstün kimse

Ataner: Senin atan er kişidir, yiğittir

Adaş: Adları eş olanlar, aynı adı taşıyanlardan her biri, kardeş, edinilmiş olan, arkadaş

Aladoğan: Bir kuş türü

Atlan: Ata bin, at sahibi ol

Anlı: Namı yürümüş olan

Atlığ: Namlı, şöhretli

Aysal: Ayla ilişkili, ay gibi

Acuner: Dünya eri, dünya yiğidi

Arman: İstek, amaç, dürüst, temiz insan, arı insan

Aktün: Aydınlık gece, ışıklı gece

Abdullah: Allah’ın kulu

Abide: Anıt önemli ve değerli yapıt anlamındadır

Aytemur: Ay gibi güzel ve demir gibi sağlam

Arcan: Temiz saf, namuslu

Akbora: Ak yel, ak fırtına

Abdürreşit-Abdürreşid: Reşid’in kulu, doğru yolu gösteren

Atasoy: Ata soyu, atadan

Asrın: Bu asıra ait, bu devire uygun

Azad: Bağımsız olan

Adıvar: Adı yok değil adsız değil, adlandırılmış

Artun: Kendine güvenen, onurlu, ağırbaşlı

Ares: Mitolojide geçen savaş tanrısı

Ağarantan: Sabahın erken vakti, tan vakti

Arma: Yelken takımı, halat, ip, seren, bir devletin, bir hanedanın veya bir şehrin sembolü olarak kabul edilen şey

Akgiray: Temiz ve yaraşır

Aşir: Samimi dost, arkadaş

Akbay: Namuslu ve varsıl, Mısır Türk Kölemenlerinden bir kişi

Alpartun: Yiğit ve onurlu

Aydolun: Dolunay gibi

Aksun: Temizlik, dürüstlük, veren

Ager: Temiz, doğru kimse

Akbatu: Yiğit erkek

Abdüleelal: Tanrı’nın kulu

Arıman: Dürüst ve temiz kişi

Arif: Bilen, bilgili

Alsan: Yiğitlik şanı

Atakurt: Kurt soyundan gelen

Arslaner: Aslaner

Azat: Özgür, kimseye bağlı olmayan

Ağar: Sadık kişi

Adni: Cennetlik insan

Abdülalim: Herşeyi bilen Tanrı’nın kulu

Altar: Tapınaklarda üzerinde dini törenler yapılan taş, masa

Arısal: Arı gibi çalışkan

Atlas: Üstü ipek, altı pamuk kumaş, büyük harita

Asur: Mezopotamya’da bir devlet ve bu devletin halkı

Ataman: Kazak lideri

Akmeriç: Duru akan Meriç

Arısoy: Temiz soy, soyu temiz kimse

Akman: Temiz, beyaz, güzel insan

Alatay: Karışık renkli tay

Ağabay: Ağa ve çok varsıl kimse

Akınsoy: Savaşçı soyu

Aga: Haber, bilgili kişi, bilen

Akalp: Doğruluğu ve dürüstlüğüyle tanınan kimse

Altunç: Kızıl tunç

Arat: Yürekli cesur

Alptuğ: Yiğit tuğu, yiğitlik simgesi

Arıç: Dirlik, düzenlik, barış

Akkaya: Beyaz kaya

Acaröz: Özü güçlü, yiğit kimse

Alpagut: Mal mülk sahibi, çiftlik sahibi, kurt seçkin yiğit

Abdüşşahid: Görünen ve görünmeyen, eşyanın hepsini görücü ve tasarruf edici olan ve her şeyi müşahade altında bulunduran

Artuç: Ucuna sivri demir eklenmiş mızrak

Arya: Operalarda solistlerden birinin orkestra eşliğinde söylediği, genellikle kendi içinde bütünlüğü olan parça

Aktimur: Dövme demir, akdemir

Aydınbay: Saygın ve de bilgili olan kimse

Aydar: Perçem, Manas destanındaki kahraman

Altınöz: Özü altın gibi olan kimse

Arabul: Arabuluculuk yap, iki yanın arasını bul, ara ve bul

Artam: iyilikçilik, doğruluk, erdem

Ala: Karışık renkli, çok renkli, alaca, kekliğin boynundaki siyah halka

Akter: Beyaz ter

Atım: Atılan bir şeyin gidebildiği uzaklık

Algan: Fetihler yapan

Aytunç: Ay gibi güzel ve tunç gibi sağlam

Aran: Sıcak yer, ova, ılımlı yer, at ahırı

Artaç: Utanma duygusunu baş tacı eden

Akalan: Ak alan, ak meydan, beyaz alan

Anıt: Abide

Atasöz: Büyük sözü dinleyen

Acarbay: Zengin, kuvvetli

Ayçetin: Ay kadar güzel ve çetin

Adsay: Moğol kağanlarından biri

Abdülbedi: Allah’ın isimlerinden

Akçınar: Bir çınar türü

Arol: Arı ol, çalışkan ol

Akdoğdu: Tertemiz doğan

Ardakan: Arda nehri civarındakilerin soyu

Aybar: İnsanda saygı uyandıran görünüş, görkem

Akimaş: Şelale

Akbal: Beyaz, temiz, bal gibi

Ammar: İlk Müslüman olanlardan

Akkurt: Beyaz renkli kurt

Algın: Sevdalı, tutkun, vurgun, âşık, güçlü, dolgun, keskin, iyi, güzel

Abir: Güzel kokan, mis, güzel koku

Ada: Deniz veya göl suları ile çevrilmiş küçük kara parçası

Adıgün: Adı aydınlık, gün gibi olan

Aborkar: Tutumlu, tutumlu davranan

Arukan: Soylu kan, temiz kan, arı kan

Amil: Faal olan

Abuzer: Altın suyu, altın suyu misali parlak ve görkemli

Acabey: Güçlü kuvvetli kişi

Apan: Aniden

Asıl: Başlıca, başta gelen, bir şeyin kendisi, başkası değil, kök, köken, gerçeklik

Adsoy: İsmi soyunu ifade ediyor anlamında

Aydınel: Aydınlık yer, ışıklı yer

Aktay: Beyaz renkli at

Andarkan: Ateşin efendisi, eski Kırgızlarda bir bitki tanrıçası

Arkış: Haberci, kervan

Aytaç: Başında ay gibi ışıklı taç bulunan

Atakul: Ataya kul, ataya kul olan, ata kulu, lala

Arıkut: Temiz ve kutlu

Akı: Yiğit, ağa, kardeş, eli açık

Avni: Yardım etmek, yardımda bulunmak, yardımla ilgili

Alpagu/Alpagut: Tek başına düşmanla savaşan kahraman, Eski Türklerde kurda verilen bir ad

Adlığ: Adı var, adı sanı bilinen, tanınmış ünlü

Abdülgafur: Bağışlayan, acıyan Tanrı’nın kulu

Açıkgün: Güneşli gün, bulutsuz gün

Alakoç: Kürkü karışık renkli olan koç

Akyürek: Yüreği temiz olan, içten yürekli

Akkerman: Yüksek burçları olan kale

Aydınyol: Doğruyol

Aybora: Ay kadar güzel, fırtına kadar yıkıcı, ay ve fırtına

Aytün: Aylı gece

Aytunca: Ay gibi güzel ve Tunca Irmağı gibi görkemli

Akpolat: Temiz, güçlü kuvvetli kişi

Akan: Akıp gitmekte olan

Akıl: Zeka

Atadan: Atalardan sürüp gelen, ataç

Arpınar: Su gibi temiz

Akarca: Akıp giden su, akan su, akarsu

Akyol: Dürüstlüğün yolu

Alkun: El gün, herkes

Aykurt: Üzerine ay ışıltısı düşmüş kurt

Arkun: Yavaş, geri kalan

Adısanlı: İsmiyle ünlü olan

Adıcan: Adı ile sevilen, adı sevgili olan

Ayet: Kuran surelerindeki cümlelerin her biri

Aşar: Aşıp gider, öte yana geçer

Alphan: Yiğit han

Alacan: Renkli kişiliği olan

Alışık: Kırmızı renkli ışık

Abdulhamit: Hamdolunmuş, övülmüş, bütün varlığın dili ile övülmüş

Arıtan: Temiz bir duruma getiren, temizleyen

Akkan: Soyu temiz insan

Arjin: Yaşam ateşi, yiğit

Akdemir: Demir gibi güçlü

Alpan: Etrüsk mitolojisinde bir tanrıça, aşk tanrıçası, yeraltı tanrısı

Arısan: Adı, sanı temiz kimse

Anapa: Temel, esas, köken

Adalı: Ada halkından olan kimse

Abdülhakim: Her şeyi bilen Tanrı’nın kulu

Aybay: Ay kadar güzel ve zengin

Ataker: Atılgan yiğit, atılgan ve yiğit

Ahıska: Gürcistan’da bir kent

Atalay/ Atılay: Kolaylıkla ileri atılabilen, cesur kimse

Azmi: Kemikli, kemikle ilgili, azim sahibi

Akdiken: Gövemeriği ya da geyik dikeni de denilen bir bitki

Aral: Büyük bir göl

Ahmed: Çok, en çok övülmüş, methedilmiş kimse 

Alpdemir: Yiğit ve demir gibi

Ayanç: Saygı

Ataseven: Atasını, babasını seven

Akşın: Teni ve kılları ak renkli kimse

Artunç: Arı tunç, katışıksız tunç

Aduşan: Ateş, alev

Abdülvahap: Eli açık Tanrı’nın kulu

Atabek: Selçuklu döneminde şehzadeleri eğiten kimse

Abdülferit: Üstün olan Tanrı’nın kulu

Akkın: Arzulu, aşık

Adal: Adın yayılsın, ün kazan” manasında

Altınkaya: Altın gibi parıldayan kaya

Aslan: Gürbüz, cesur, yiğit adam

Avunç: Teselli, avunma

Amade: Hazır, istenen, dilek

Akdoğmuş: Akça pakça doğmuş, beyaz tenli doğmuş

Ahlas: Saf, halis, karışımsız , iyi yürekli, temiz kimse

Apaydın: Işıklar içinde, çok aydınlık

Aygün: Ay gibi parlak ve ışıklı güzel gün

Alperen: Yiğit ve ermiş kişi

Andıç: Anılar, armağan, hediye

Aybala: Ay gibi çocuk, Ay gibi parlak ve güzel çocuk

Attila: Hun imparatoru

Ayvaz: Koca, eş güzel, yakışıklı

Aysoy: Aydınlık soydan gelen

Atak: Atılgan yiğit, yürekli

Akal: Akal

Afif: Temiz, namuslu

Abdulrezzak: Yukarıdan gelen ilk kullardan biri

Abdülehad: Şeriki ve ortağı bulunmayan, tek olan

Aktaş: Beyaz taş, kireçtaşı

Arguç: Gururlu

Akünal: Temiz ün sahibi olan

Aytek: Ay gibi

Azem: Arkadaş dost

Arıtaş: Temiz taş

Abdülaziz: En yüce, en değerli olan

Aykın: Işıltılı kın

Afra: Beyaz toprak , Ayın 1. gecesi

Akçalı: Para ile ilgili, parası olan zengin

Akdoğ: Doğ ve ak git

Abdülbaki: Her zaman var olan Allah ın kulu Sonsuz, ebedi

Atasever: Atalarını seven kimse

Alakurt: Derisi karışık renkli olan kurt

Aydınbey: Saygın ve de bilgili olan kimse, bilge kişi

Arıcan: Temiz kimse

Akboy: Temiz ve güvenilir bir soydan gelen

Arıel: Dürüst, temiz kimse, temiz elli

Atılgan: Güçlüklerden ve tehlikelerden yılmayarak daima ileriye atılan, girişken, tez canlı

Alpkartal: Yiğit kartal

Acar: Becerikli, atılgan, ele avuca sığmaz

Ağababa: Bir yerde sözü geçen ve ileri gelen kimse

Acarkan: Atılgan, güçlü, kuvvetli

Algur: Sakinlik, sessizlik

Abdülevvel: Her şeyin evveli, ilk olan, varlığının başlangıcı bulunmayan

Abakan/Abakay: Bir Türk boyunun adı

Alhan: Al renkli prens

Agra: Çok sevimli, çok yakışıklı

Aldoğan: Bir tür doğan

Abıd: Dindar, sofu, din kurallarına bağlı

Agid: Yiğit, güçlü, yürekli

Aşkın: Ölçüyü kaçırmış olan, coşkun , Muadillerinden yeğ, üstün , gazla

Alpermiş: Yiğit ve ermiş kişi

Akabay: Varlıklı kimse, ağa

Akçay: Duru çay, ak su

Ataöv: Atalar seni övsün

Abdülcebbar: Cebredici, zorlayıcı, kuvvet ve kudret sahibi 

Altınhan: Çok değerli kahraman

Argüden: Erdemlilik peşinde olan

Aligir: Yandaş, taraftar

Akdoğan: Kıvrık ve kısa gagalı, yırtıcı bir kuş

Asan: Rahat

Atıf: Eğilimli, birine şefkatle eğilen, sevgi duya,  Bir şeye yönlendirilen

Akdeniz: Ülkemizin güneyindeki deniz

Atalay: Kolaylıkla ileri atılabilen, cesur kimse

Aver: Sert ve dik bakışlı kişi

Altınbaran: Altın gibi kıymetli

Allahverdi: Allah’ın inayetiyle anlamında

Aymutlu: Ay gibi güzel ve mutlu

Adamış: Adak yapmış olan kimse

Aril: Temizlenmek, tohum zarı

Atlıhan: Atlı yönetici

Agâh: Bilgili, uyanık

Anı: Yaşanmış olgulardan belleğin sakladığı her türlü iz, bir olguyu anımsatan şey, hatıra

Adnan: Cennette ölümsüzlüğe kavuşan kişidir Bir yere yerleşip ikamet eden kişi manasındadır ayrıca

Akabey: Varlıklı kimse, ağa ve bey

Aktürk: Beyaz, temiz Türk

Abdülezel: Ezelden beri var olan varlığı için başlangıç söz konusu olmayan Allah ın kulu Ezelden beri var olan

Avar: Orta Avrupa’da yaşamış bir Türk boyu

Akil: Akıllı, Rüştünü kanıtlama konumuna gelmiş, yaptıklarının farkında olan

Akbatur: Namuslu ve yiğit

Atabey: Selçuklularda şehzadeleri eğitmekle görevli kişilere verilen ünvan

Aksungur: Atmacaya benzeyen bir kuş, akdoğan

Abbas: Sert, çatık kaşlı kimse

Aybek: Hindistan komutanı

Asutay: Yaramaz, huysuz tay, yaramaz çocuk

Adın: El, kimse

Altuna: Kızıl renkli Tuna

Akburç: Ak renkli kale burcu

Aktunç: Beyaz tunç

Agah: Bilgili, uyanık

Alpsoy: Soyca yiğit olan

Aktuğ: Değerli, önemli

Acunseven: Evreni seven, dünyayı seven

Akınalp: Akın eden yiğit Yiğit

Akar: Akmak eylemini yapar

Akçasu: Duru su, ak su

Arış: Kağnı otu

Ant: Yemin, söz verme

Asar: Vezir, nazır, bakan

Akduman: Beyaz duman

Akıalp: Eli açık, yiğit, yiğitler yiğidi

Arzık: Dine çok bağlı kimse, uysal, iyi huylu

Akın: Her engeli aşan, güçlüklerden yılmayan, hızlı hareket kabiliyetine sahip

Atlı: Atı olan, iyi bir adı bulunan, ünlü, tanınmış, adlı

Ata: Soy

Akbek: Namuslu ve varsıl

Abdülberr: Berr in kulu Cömert

Akarçay: Akıp giden su, akıp giden çay

Alpergin: Yiğit ve ergin, yiğit ve olgun

Aydemir: Demir kadar sert kimse manasındadır

Altınsoy: Değerli bir soydan gelen

Acaralp: Yiğit, becerikli, cesur kişi

Ansıma: Hatırlanmayı beklemek

Aktolga: Ak kargı

Arhan: Temiz han, temiz yönetici, yiğit han

Alparslan/Alpaslan: Kahramanlar kahramanı

Arbaş: Mavi gözlü ve sarı saçlı erkek, yaramaz

Alvin: Soylu arkadaş

Acarbey: Güçlü, cesur, atılgan, becerikli kimse

Asal: Bir şeyde öğe olan, temel

Alpaslan: Aslan gib yiğit

Aloz: Haşin kimse

Andaç: Ajanda, hatırlatıcı , Anılar, hatıralar

Akbaşak: İnce sık yapraklı, beyaz çiçekli bir bitki

Akdil: İyi, güzel konuşan

Arıt: Arınmasını sağla, temiz bir duruma getir, arılaştır

Aytuğ: Mızrağın ucuna yapılmış ayın üstüne yapılan tüy

Aypolat: Ay gibi güzel ve polat gibi sağlam

Asri: Modern

Abdüssemi: Her şeyi işiten, duyan Allah´ın kulu Her şeyden arınmış olarak bütün sesleri, sözleri ve kelimeleri işitip ayırt eden yüce Allah’ın kulu

Abdülcelil: Büyük, ulu, yüce Allah ın kulu Celil, Allah ın isimlerindendir

Aliyar: Yar, dost, sevgili anlamlarını taşır Bunun yanında birleşik isimdir

Abdülgani: Zengin ve eli açık Tanrı’nın kulu

 

B Harfi

Behlül: Hayır sahibi, daima gülen

Bağatur: Yiğit, kahraman, batur, alp, bahadır

Bora: Şiddetli rüzgar

Batuhan: Altınordu devletinin kurucusu

Baysungur: Şahin türüden yırtıcı bir kuş, Timur’un torunu

Bağış: Bağışlanmış olan şey, (mecaz olarak) Tanrı’nın bağışladığı kimse

Balkır: Işıl ışıl parıldar, ışık saçar

Bedi: Yoktan var eden, güzel, güzellik

Birant: Tek yemin özelliği olan yemin

Başdoğan: İlk doğan

Berk: Sağlam, kuvvetli, katı, sen

Boysan: Uzun boylu, yakışıklı

Bircan: Tek, eşsiz

Bayrı: Çok eskiden bu yana var olan, Gazne Hükümdarı Alptekin’in yerine geçen kimsenin adı

Batıbek: Batı beyi

Baytaş: Bir beye hizmet eden kimse

Behzad: Soyu temiz

Baranalp: Güçlü yiğit

Barkın: Görmek, gezmek ereğiyle yolculuklar yapan kimse, gezgin

Barın: Bütün, tüm güç, kuvvet

Baydoğan: Çok zengin doğmuş olan kimse, varsıl doğan

Bahattin: Dinin değerlisi, güzelliği

Baturalp: Yürekli yiğit, yiğitler yiğidi

Bilgin: Alim, bilgili kişi

Baki: Allah’ın isimlerinden, varlığının sonu olmayan

Bayram: Neşe ve sevinçli gün, dini veya milli kutlama yapılan günler

Bedri: İçi altın dolu kese

Balkan: Sık ormanlık, sıradağlar

Besim: Güleryüzlü, güleç

Başkal: Her zaman baş kalasın

Barış: Sulh, dinginlik, savaştan sonra tarafların uzlaşması

Balaban: Çocuk bekçisi, iri yapılı gürbüz insan

Binali: Ali’nin oğlu

Başat: Hepsinden üstün, benzerlerinden üstün, gemen, en başta gelen

Batur: Alp, yiğit, yürekli, bahadır

Barbaros: Kızıl sakal, büyük Türk denizcisi Barbaros Hayrettin Paşa’nın Avrupalılarca verilmiş lakabı

Baytüzün: Varlıklı ve adaletli

Bayduralp: Zengin ve ölümsüz yiğit

Bumin: Göktürk hakanı

Batuğhan: Güçlü han, yiğit, yönetici

Bektaş: Akran, eşit derecede olan

Burhan: Delil, ispat

Bedir: Dolunay

Bahaddin: Dinin değerlisi, güzelliği

Beycan: Candan, içten bey

Baykurt: Malı mülkü çok olan kurt, zengin ve kurt gibi olan

Batuğ: Güçlü, yiğit, alp, güneşin battığı yön, batı

Barlas: İyi savaşan, savaşçı yiğit

Battal: Hantal, çok büyük yürekli, cesur

Bayar: Ulu, yüce, yüksek, büyük

Bars: Kaplan benzeri yırtıcı hayvan

Bayülken: Eski Türk inanışına göre göğün on altıncı katında oturan barış

Boğaç: Bir Dede Korkut Kahramanı

Batıray: Yiğit ay, hem yiğit hem ay gibi

Baykutay: Zengin, kutlu ve ay gibi güzel kimse

Bartu: En eski Türk hanlarından birinin adı

Balkı: Şimşek, ışık, parlayış, çok güzel

Barak: Çok akıllı kimse

Baransel: Güçle ilgili, güçlü sel

Berksu: Kama, hançer

Batu: Güçlü, yiğit, alp, güneşin battığı yön

Bartunç: Güçlü tunç

Bahir: Deniz-belli, açık-ışıklı, parlak

Baykam: Sağaltman, sağlığa kavuşturan kimse

Berke: Altınordu hükümdarı, kamçı

Baysu: Varlıklı ve su gibi değerli

Batırhan: Yiğit han

Bayduhan: Kutluk devleti şehzadelerinden

Başhan: Hanların başı

Baybars: Eskiden Türklerin besledikleri bir tür küçük kaplan; çok zengin ve kaplan gibi yiğit Türk Memlük İmparatorluğu’nun dördüncü sultanının adı

Baturay: Hem yiğit hem ay gibi olan

Behçet: Sevinç, güler yüzlülük, şirinlik

Baysal: Kavgası dövüşü olmayan ortamın hali, dirlik düzenlik bolluk durumu

Baykal: Yaban atı, Moğolistan’da büyük bir göl, deniz

Baycan: Zengin

Barçın: Süslü ipekli kumaş

Burak: HZ Muhammed’in miraç gecesi bindiği efsanevi at

Başer: Başta gelen kimse, başta gelen er

Bekir: Sabahları erken kalkmayı alışkanlık edinmiş kimse, yeni doğmuş

Bilge: Derin bilgi sahibi

Baykara: Doğan türünden yırtıcı bir kuş

Bayru: Çok eskiden bu yana var olan, Gazne Hükümdarı Alptekin’in yerine geçen kimsenin adı

Bedreddin: Dinin ışığı, din bilgesi

Beyhan: Uygur Hanlarından

Baydu: Hülagü’nun torunu, ilhanlı hükümdarı

Burhaneddin: Dinin delili

Berkay: Ay gibi güçlü

Behiç: Şen, güler yüzlü

Bilal: Su gibi ıslatan, ıslaklık

Baykut: Zengin ve uğurlu kimse

Baybora: Hem zengin hem fırtına gibi

Başeğmez: Güçlü, baş eğmeyen, yenilmez

Behram: Merih yıldızı

Baran: Yağmur seli

Birol: Tek, bir ol

Bayhan: Zengin han

Bahtiyar: Talihli, mutlu

Boran: Şiddetli rüzgar ve arkasından gelen şiddetli yağmur

Baysan: Varlıklı ve ünlü

Bünyamin: Yakup peygamberin en küçük oğlu

Başay: İlk ay

Bayman: Zengin kimse

Berkan: Parlama, kıvırcık kuzu postu

Başkan: Baş olan kimse, bir topluluğun başı, önder

Barkan: Çölde oluşan küçük kum kitlesi

Başkut: Uğurlu kimse

Basri: Görme ile ilgili

Buğra: Erkek deve

Bilgehan: Göktürk hakanı

Baydur: Zengin ve ölümsüz olan

Batı: Güneş’in battığı yön

Baykan: Soylu kimse, zengin ve soylu

Bahri: Denizle ilgili, denizci

Buhari: Buharalı

Baygüç: Zengin ve güçlü

Badi: Rüzgara veya havaya ait, geçici

Başbay: Çok varsıl kimse, baş zengin

Barışkan: Barışsever, barış düşkünü

Berkant: Bozulmaz yemin

Bahadır: Cesur, yiğit

Bülent: Yüce, yüksek

Baler: Bal gibi tatlı kimse, bal gibi erkek, yiğit

Bedirhan: İleri görüşlü lider

Baydar: İlhanlı devleti komutanlarından

Baytekin: Zengin ve biricik, varlıklı şehzade

Beşir: Müjdeci, güler yüzlü, güleç

Babür: Türkistan’da yaşayan bir tür kaplan, Büyük Moğol Devleti’ni kuran hükümdarın adı

Balamir: Gürbüz iri yapılı

Başaran: Yapacağı işte başarıya ulaşan, işi gereken biçimde bitiren ereğine ulaşan

Burç: Kale, hisar çıkıntısı, güneş sisteminin on iki bölümünden biri, sarp yamaç

Başar: Gereken biçimde bitir, yapacağın işte başarıya ulaş

Batıhan: Batı’nın hanı, hükümdarı

 

C Harfi

Cevdet: Olgunluk, büyüklük, kusursuzluk

Celayir: Moğolların kollarından birinin adı

Cenan: Yürek, gönül

Coşar: Heyecanlı

Cevahir: Mücevher, değerli süs taşı

Candemir: Canı demir gibi sağlam, demir gibi kimse, demir canlı

Coşku: Heyecan ve hayranlık

Cansen: Yaşam sensin, can sensin

Cemalettin: Dinin güzelliği

Canalp: Can yiğit

Cevher: Bir şeyin özü, esası, enerji, mücevher, değerli taş

Celasun: Gürbüz, yiğit, bahadır, genç yiğit

Cenk: Savaş

Coşkuner: Kabına sığmayan kimse, coşkun yiğit, coşkun erkek

Cuma: Haftanın beşinci günü

Celil: Büyük, yüce

Cabbar: Kuvvet, kudret sahibi becerikli

Ceyhun: Orta Asya’da bir akarsu, Tevrat’a göre Cennet’in dört nehrinden biri

Canol: Yaşamım ol, canım ol, bana can ol

Canel: Dostluk eli

Cem: Hükümdar, toplanma, bir araya gelme

Coşkunsu: Taşmış olan akarsu

Cüneyt: Küçük asker, Çağan bayram, şenlik

Candaş: Can yoldaşı, arkadaş, dost, sevgili

Cahit: Çaba gösteren, çalışkan

Cemil: Güzel, yakışıklı erkek, iyilikle anma

Cihangir: Dünyaya egemen olan

Cemre: Ateş, kor, suda, havada, toprakta oluştuğuna inanılan sıcaklık

Cemal: Güzel yüz, yüz güzelliği

Cumhur: Halk, topluluk

Cihan: Evren, alem

Coşkun: Coşmuş olan, kabına sığmayan

Canöz: Kişinin kendi öz canı, öz can

Cevat: Cömert, eli açık

Cansunar: Yaşam verir diriltir

Canay: Ay gibi güzel kimse

Candeğer: Uğrunda ölmeye değer

Cengizhan: Moğol imparatorluğunu kuran hükümdar

Ceyhan: Su gibi akan ve çevresini mutlu eden iyilik, güzellik, bir nehrimiz

Cankut: Mutlu, talihli, talih, şans

Caner: İçten, sevimli, yürekten sevilecek kimse

Cengiz: Güçlü, gözü pek, Moğol İmparatorluğu’nun kurucusu Türk Hanı

Canpolat: Canı polat gibi sağlam, canlı, çelik gibi kimse

Canber: Sert kişi, sağlam kişi, canı sağlam

Cenap: Şeref, onur

Candan: İçten, samimi

Canal: Can alıcı, (mecaz olarak) yiğit ol, canlar yak

Cansu: Yaşam veren su, can suyu

Candoğan: Cana doğan

Civan: Taze, delikanlı

Cafer: Küçük akarsu

Cezmi: Kararlı

Canberk: Güçlü, sağlam

Cansunay: Yaşam sun ve ay gibi güzel ol

Cihat: Din uğruna savaşma

Cömert: Pinti olmayan, eli açık, gönlü yüce

Cumali: Cuma günü doğan

Cangür: Yaşam dolu, canlı

Coşkunay: Kabına sığmayan ve ay gibi güzel olan

Celalettin: Dinin yüceliği, büyüklüğü

Cansun: Yaşam sun, canlılık ver

Can: İnsanın varlığı, güç, içten, sevimli, şirin, ruh

Cavit: Sonsuz, ebedi

Cantekin: Tek, eşsiz can

Celal: Büyüklük, yücelik, öfke, kızgınlık

 

Ç Harfi

Çağıl: Çağ ile ilgili, çakıl

Çağa: Küçük çocuk, yavru, küçük kuş yavrusu

Çağacan: Yeni bir çağ başlatan kimse, çağ açan

Çağakan: Çağ, yani zaman gibi akan

Çağan: Mutlu gün, bayram

Çağatay: Cengiz han’ın oğlu

Çağda: Çağın içinde

Çağdan: Çağın içinden

Çağdaş: Çağımızla ilgili, aynı çağda yaşayanlar

Çağhan: Çağma kendini kabul ettirmiş hükümdar

Çağın: Çakır gözlü, mavi hareli göz

Çetinalp: Zorlu ve yiğit, sert yiğit

Çetinel: Zorlu el, güçlü el

Çetiner: Sağlam ve güçlü kimse, çetin kimse

Çetinöz: Özü çetin kimse, çetin özlü

Çetinsoy: Kolayca yenilmeyen soyç

Çevik: Kolaylıkla, çabuklukla davranan, hareketleri hızlı, canlı

Çeviker: Hızlı yiğit

Çeviköz: Özü çevik olan, çevik kimse

Çevren: Gökyüzünün yerle birleşmiş gibi olduğu yer, göz erimi, ufuk

Çığır: Çığın açtığı iz, yol, yenilikçilik

Çınar: Uzun ömürlü, uzun boylu, kalın gövdeli bir ağaç türü. Dağhan eski türklerde dağ tanrısı

Çınay: Gerçek ay

Çıray: İnsan yüzü

Çoğaş: Isı ve ışık kaynağı olan gökcismi, güneş

Çokan: Dağın en yüce yeri doruk

Çoker: Çok yiğit

Çağlar: Şelale, çağlayan

Çağlayan: Bir akarsuyun yükseklerden köpürerek düştüğü yer, çavlan

Çağman: Çağdaş kimse, çağın insanı

Çağrı: Birini bir yere çağırma işi, çağırma, yırtıcı bir kuş

Çağrıbey: Selçuklu devleti’nin kurucularından

Çakır: Doğan ya da atmacaya benzeyen bir avcı kuş, ela gözlü kimse

Çakırbey: Alpaslan’ın babasının adı

Çakırer: Çakır kuşuna benzeyen kimse, ela gözlü kimse

Çapan: Tatar, ulak, postacı

Çavlan: Bir akarsuyun yüksekten köpürerek döküldüğü yer, çağlayan

Çavlı: Tanınmış, ünlü, selçukluların devlet adamlarından birkaçının adı

Çelebi: Bey, ağa, görgülü ve ince kimse

Çelik: Su verilip sertleştirilen demir, polat

Çeliker: Çelik gibi sağlam kimse

Çelikkan: Sağlam kan

Çeliköz: Özü çelik gibi sağlam olan kimse, çelik özlü

Çeri: Asker, yeniçeri

Çetin: İstenilen yola getirilmesi, elde edilmesi zor, güç olan, kolay olmayan, sert, sarp

 

D Harfi

Demirtürk: Demir gibi Türk

Dönmezer: İnandığını yapan kimse, inandığı yolda giden kimse, sözünde duran yiğit

Dost: Sevilen ve güvenilen yakın arkadaş, gönüldeş

Deniz: Yeryüzünün büyük bölümünü kaplayan çok geniş ve tuzlu su

Demirdelen: Demiri delebilecek güçte olan

Dilmen: Dil bilen kimse, dilci

Doğan: Küçük kuşlarla beslenen, ava alıştırılarak kuş avında kullanılan, akdoğan, çakırdoğan, aladoğan gibi türleri olan bir kuş, şahin

Denizman: Denizci, deniz adamı

Durukan: Temiz kan, saf kan

Dilmaç: Tercüman

Durusu: Bulanık olmayan su, katıksız su, saf su, berrak su, pırıl pırıl

Doğanalp: Şahin ve yiğit yiğit kimse

Demirol: Demir gibi güçlü ol

Dinçerk: Güçlü kuvvetli kişi

Doğrul: Herhangi bir yöne doğru yönlen, toparlan, dik duruma gel doğru ol

Doruk: En yüksek yer, zirve, üstün başarı

Dilaver: Yiğit, yürekli

Dinç: Sağlık durumu iyi, güçlü, gücü yerinde, canlı

Demirer: Demir gibi sağlam kimse, güçlü kimse

Dinçmen: Sağlam, güçlü, kimse, güçlü erkek

Dinçkaya: Güçlü kaya, kaya gibi sağlam güçlü

Denker: Uygun er

Doğu: Güneşin doğduğu yön

Duraner: Duran yiğit

Doğaner: Şahin gibi kimse, şahin gibi yiğit

Dinçtaş: Güçlü taş

Darcan: Sıkıntılı, sabırsız kimse, serçe büyüklüğünde boz renkli kuş

Duruöz: Temiz özlü kimse

Davut: Şairliği ve güzel sesiyle tanınmış israil peygamberi ve hükümdarı

Derman: İlaç, çare, güç, kuvvet

Demirel: Güçlü el

Durmuş: Uzun ömürlü olması istenen çocuk

Duyal: İçli, çabuk duygulanan, duyarlı, duygulu

Durul: Duru bir duruma gel, durulaş, berraklaş

Doğuş: Doğma, doğma biçimi, yaradılış

Dinçsel: Güçlü sel

Doğa: Kendiliğinden var olan, canlı, ve cansız nesnelerden oluşan, kendini sürekli olarak değiştiren varlığın tümü, tabiat

Dirican: Sağlıklı güçlü kimse

Dinçtürk: Sağlıklı, sağlam türk, güçlü türk

Derviş: Tarikata girmiş, onun kurallarına göre yaşayan, hoşgörülü, alçak gönüllü

Doğuhan: Doğunun hükümdarı

Durhan: Turhan

Dinçsan: Dinç ve ünlü

Demirtiken: Demir gibi sağlam biricik olan, demir şehzade

Deniztekin: Denzi şehzadesi

Dursun: Çok yasa, uzun ömürlü ol

Demirkıran: Güçlü kimse, babayiğit

Diren: Karşı koy, dayan, harmanda sapları yaymaya yarayan, uzun çatallı, ağaçtan yapılmış bir tarım aracı

Doğruol: Eğrilikten kaçın, haksızlık etme, içi dışı bir ol

Dengiz: Deniz

Dinçöz: Dinç kimse, dinç özlü, güçlü kimse

Dilhan: İçten, samimi söylenen

Durdu: Uzun ömürlü olması istenen çocuklara verilen ad

Doğruer: Yalan söylemeyen, haksızlık yapmayan kimse, içi dışı bir kimse

Dalince: Dal gibi ince yapılı

Denizalp: Denizler yiğidi

Devran: Talih, kader, dünya, zaman

Demirbilek: Sağlam bilekli, güçlü kimse

Denktaş: Yük yüklemeye yarayan, taş, denk taşı, aynı yaşta bulunan, yaşıt, akran, eşit özdeş

Dora: Doruk

Demirtuğ: Demirden yapılmış sorguç

Dalay: Deniz, dal gibi ince ay gibi güzel

Dinçay: Güçlü ve ay gibi

Devrimer: Devrimci, devrim yapan kimse, devrimin yiğidi

Durutekin: Temiz ve biricik, pırıl pırıl ve bir tane olan kimse, temiz şehzade

Demirgüç: Sağlam ve güçlü kimse

Demiröz: Özü demir gibi sağlam olan

Dalsar: Saldır ve sar, saldır ve kuşat

Doğukan: Doğulu, doğu soyundan

Dilercan: Dileyen can, dileyen kimse

Dalca: Dal gibi, dala benzer

Dayanç: Katlanma gücü, dayanma gücü, dayanış

Dalayer: Deniz yiğidi, dal gibi ince ve ay gibi güzel kimse

Duygun: Duygulanabilen, içli, duyarlı, duygulu

Dalım: Dal gibi güzel olanım

Dündar: Artçı asker, birliği koruyan asker

Dardoğan: Zamanını beklemeden doğan, sabırsız doğan

Demirbüken: Demiri bükebilecek denli yiğit kimse

Demircan: Demir gibi sağlam kimse

Denizer: Denizci, deniz eri, deniz adamı

Dönmez: İnandığını yapar, tuttuğu yolda gider, caymaz, vazgeçmez

Diler: Dileyen kimse, isteyen kimse

Değer: Üstün nitelik, üstün, yararlı nitelikleri olan, bir şeyin önemini belirten ölçü, eder, karşılık

Doğal: Olağan olarak ortaya çıkmış olan, doğaya uygun, yapay olmayan, yapmacıksız

Danişmend: Akıl danışılan, bir Selçuklu komutanı

Dağtekin: Dağ gibi ve biricik, dağ gibi şehzade, dağ prensi

Danyal: Milattan önce 700 yıllarında yaşamış bir israil peygamberi

Durguner: Sakin kimse

Dinçel: Dinç bir duruma gel, dinçleş, dinç el güçlü el

Durgun: Hareketli olmayan, sakin

Deren: Tırmık da denilen bir tarım aracı; ekini biçip toplayan, derleyen

Dalan: Dal gibi olan, dal gibi ince yapılı

Dirisoy: Güçlü soy, canlı soy

Demirtaş: Demir ve taş gibi kimse, güçlü kimse, demir gülle

Demirkan: Sağlam ve güçlü kan

Doğuer: Doğu yiğidi

Derinöz: Özü derin olan kimse, derin özlü

Demiryürek: Yürekli, yiğit, korkusuz, güçlü kimse

Dağaşan: Dağları aşıp giden, engel tanımayan

Doğruöz: İçi dışı bir kimse, özü doğru

Doruktekin: Yüce ve biricik, yüce şehzade

Dağhan: Oğuz Han’ın oğlu, eski Türk inanışına göre doğa tanrılarından

Durusan: Adı sanı temiz kimse

Duran: Ölmeyen, yaşayan, kalan, gitmeyen, devinmeyen

Derya: Büyük deniz, okyanus

Demirkaya: Demir ve kaya gibi sağlam kimse

Dinçalp: Güçlü yiğit, güçlü ve yiğit

Denizhan: Eski Türklerde deniz tanrısı

Durcan: Sen cansın, sevgilisin ve yaşamalısın

Dengizer: Denizci, deniz eri, deniz adamı

Doğangün: Doğmakta olan, doğan güneş

Dalbaşar: Saldır ve başarıya ulaş

Devlet: Bütün ulus

Daver: Doğru, hakkaniyetli hükümdar, yönetici

Durualp: Temiz ve yiğit kimse

Doğantan: Tan gibi doğmuş olan, yeni tan

Dinçkal: Her zaman sağlıklı ve güçlü kal

Demiray: Demir gibi sağlam ve ay gibi güzel

Direnç: Karşı koyan güç, dayanan güç

Devrim: Olumlu yönde değişiklik yaratan, kısa sürede gerçekleşen hareket

Dorukhan: Zirvenin hükümdarı

Dinçer: Güçlü er, güçlü kimse

Dumrul: Dede Korkut öykülerinde geçen bir ad

Durusel: Bulanık olmayan sel, berrak sel

Doğanay: Ayın ilk günlerinde ay, yeni ay

Demiralp: Demir gibi sağlam yiğit

Dalokay: Herkesin beğendiği, hoşa giden

Duysal: İçli, duyarlı, çabuk duygulanabilen, duygulu, duygu ile ilgili, duyusal

Demirhan: Yakut Türklerinden olan sular arasında tanrı sayılan ve dağ başlarında oturduğuna inanılan kutsal ruhlardan biri

Durusoy: Temiz soylu, saf kanlı

Dorukhan: Zirvenin hükümdarı

Demir: Kolay işlenen, dayanıklı bir maden

Dikmen: Koni biçiminde sivri tepe, dağların en yüksek yeri, doruk, dik, yerdeki orman, yayla, dikilerek oluşturulan ağaçlık, çam ve başka ağaçların gövdeleri, dik olan yer

 

E Harfi

Erenulu: Ermiş ve ulu kimse

Eryavuz: Çok sert yiğit, yavuz erkek

Enginer: Engin yiğit, engin er, engin kimse

Efecan / Afacan: Hareketli, ele avuca sığmaz, akıllı

Edebali: Osman Gazi’nin hocası Edeb ve Ali isimlerinin birleşimi

Efrahim: Hz Yusuf’un ikinci oğlu Orta Filistin’de yerleşen İsrail kabilesine verdiği ad

Eryaman: Her bakımdan alışılmışın üstünde olan yiğit

Ertunga: Yiğit, hükmeden

Ecemiş: Çok bilmiş

Ertay: Yiğit tay

Erhan: Yiğit hükümdar

Erdemir: Demir kadar güçlü

Ersev: Erkek ol ve sev, erken sev

Emirkan: Bir kavmin, bir şehrin başı

Eren: Erkek , olağanüstü sezgileriyle birtakım gerçekleri gördüğüne inanılan kimse, deneyimli, akıllı kimseler, dost, hayırlı çocuk

Esentürk: Sağlıklı Türk

Eralan: Her anlamda yiğitliğini gösteren

Emcet: Onurlu

Ergil: Er ile ilgili

Ecebey: Saygın, yüce

Esiner: Sabah yeli gibi tatlı ve yiğit kimse, esin veren kimse

Edip: Edepli terbiyeli, edebiyatla ilgilenen kişi

Ensari: Ensar kişilerden biri

Ergüç: Güçlü er, erkek ve güçlü

Erandaç: Başkasından anı kalmış yiğit

Esenkul: Sağlıklı ve huzurlu insan

Edayi: Dua eden

Erenean: Can dost

Emrullah: Allah’ ın emri

Erbilen: Bilgili, yiğit, bilen er

Eriş: Saldırı, hücum

Elbir: Uzlaştırıcı, arabulucu, bir işi birlikte yapan

Erin: Erginleşmiş kimse

Ersezen: Vaktinden önce sezen kimse

Ersons: Son yiğit, son erkek, ailenin sonuncu erkek çocuğuna verilen ad

Erksoy: Güçlü soy

Ersoy: Erkek soy, yiğit soy

Efehan: Yiğitlerin başı

Erdal: Yeni dal, taze dal

Erboy: Yiğit, boylu, endamlı

Erdur: Yiğit kal

Elgün: Kamu, herkes

Eylem: Bir durumu değiştirmek için gösterilen çaba

Erdeniz: Denizci, yiğit kişi

Ekmeleddin: Dinin en olgunu, dinin tamamı

Ecem: Acem

Erkan: Erkek kanlı

Eroğul: Yiğit, oğul

Eflah: Feraha kavuşan, kurtulan

Erşet: Dürüstlükten hiç ayrılmayan

Ender: Çok az, çok seyrek, az bulunan

Erün: Yiğit diye tanınan, ünlü yiğit

Erkel: Güçle ilgili, güçsel

Edgübay: İyi zengin

Eronat: Güvenilir kimse

Efgan: Ağlamak, feryat etmek

Efecan: Afacan, hareketli, ele avuca sığmaz

Evrim: Aşamalarla kendini gösteren ilerleme, değişim

Erşan: Yiğit, ünlü, yiğit şanlı

Eskin: Yel, sert esen yel

Esertaş: Sert ve taş gibi sağlam

Ersun: Erken sun, vaktinden önce sun

Eken: Tarım ile uğraşan kişi

Erkul: Yiğit kul, yiğit kimse

Eralkan: Al kanlı yiğit

Emre: Aşık, halk ozanı, arkadaş

Eryalçın: Çıplak, yalçın kaya gibi yiğit kimse

Elveren: Yardımcı olan

Ertaylan: Yiğit ve uzun boylu kimse

Erksun: Güç ver güç sun

Ejderhan: Acımasız hükümdar

Erbilek: Yiğit bilekli, bükülmez bilekli

Esentaş: Sağlıklı, taş gibi

Ertüre: Yiğitler töresi, yiğitçe davranış, yiğit olma durumu, yüreklilik

Esenalp: Sağlıklı yiğit

Eşref: Şerefli, şeref sahibi, uğurlu

Enfal: Ganimet

Egesan: Egeli olmasıyla anılan

Erzade: Yiğit oğlu

Erülgen: Ulu yiğit, yüce yiğit, metin yiğit

Erkal: Yiğit kalma

Ertuğ: Sorguçlu yiğit, tuğlu yiğit

Efgen: Düşüren yıkan kimse

Eryetiş: Çabuk gel

Eraslan: Aslan gibi korkusuz ve güçlü olan kişi

Erenel: Ermiş el, yiğit el

Eröz: Özü yiğit, yiğit özlü, yiğit kimse

Erkam: Rakam, sayı işaretleri

Esersoy: Eserleriyle anılan bir soydan gelen

Ermutlu: Mutluluk içinde yaşayan er

Egecan: İçten ve sevecenlikle sahip çıkan

Egemen: Sözünü geçiren

Emanet: Korunmak birine veya bir yere bırakılan eşya, kimse, bir kimse ile birine gönderilen şey, eşyanın emanet olarak

Eris: Uyanık, zeki

Ercümend: İtibarı olan, çevresinde saygı gören

Ergülen: Güler yüzlü, sempatik

Emircan: Bir kavmin, bir şehrin başı, büyük bir hanedana mensup kimse, Peygamberin soyundan gelen

Erokay: Elit, beğenilen

Erten: Sabah, gündoğumu anı

Endam: Gül boylu, ince uzun, güzel endamlı

Erenöz: Özü ermiş kimse

Erzi: Dini vecibelerini yerine getiren

Egebey: Saygın egeli

Ebrar: Hayır sahipleri, iyiler, dindarlar, özü sözü doğru olanlar, sadıklar ve iyiler

Ebecen: Akıllı çocuk

Erozan: Yiğit ve şair kimse, yiğit şair

Erdemli: Ahlaki açıdan her alanda yeterliliğe sahip olan, faziletli

Etiz: Yüce, yüksek, değerli

Erkut: Uğur getiren yiğit, uğurlu yiğit

Erçevik: Canlı, hareketli yiğit

Erkin: Tek başına iş gören, serbest

Eyüp: Sabrın simgesi olmuş bir peygamber

Emetullah: Allah’ın bereketi

Eskinalp: Sert esen yel gibi yiğit

Erendiz: En büyük gezegen, jüpiter

Emrah: Saz çalan oynayan

Evrensel: Dünya ölçüsünde olan

Edgüer: İyi kimse, iyi er manasındadır

Erakıncı: Akıncı yiğit, akıncı askerdir

Erdibey: Ermişliğiyle itibar gören kişi

Erktin: Güçlü ruh

Ercihan: Korkusuzluğuyla, yiğitliğiyle dünyaya nam salmış kişi

Erimer: Sevilen kimse, mutlu olan er

Enginsu: Uçsuz bucaksız deniz

Ertöz: Yiğit ve cevherli kimse

Enis: Arkadaş, dost

Ergüder: Başka erleri güdecek denli yiğit

Ergenç: Genç erkek

Ekinci: Ekip biçen kimse

Ejder: Bir masal yaratığı, korkulan, güçlü

Egealp: Egeli yiğit

Elit: Seçkin, üstün

Erdemer: Erdemli yiğit

Erçetin: Sağlam yiğit çetin er, güç er, zorlu er kişi

Ergökmen: Gök yüzlü ve sarışın erkek

Ertüz: Yiğit ve adaletli

Erkış: Erken gelen kış

Eriz: iz bırakan yiğit

Edra: Vücudu beyaz, başı siyah at

Erden: İnsan eli değmemiş, bakir

Elvan: Renkler, çeşitler, rengârenk

Erkoçak: Eliaçık erkek, cömert kimse, yiğit er, koçak er

Ebed: Sonsuzluk

Erdoğdu: Yiğit olarak doğdu, erken doğdu

Ecebay: Varlıklı ve ulu kişi

Egebay: Saygın egeli

Erdener: El değmemiş yiğit

Erduru: Katışıksız er, duru er

Erzan: Uygun, münasip, layık

Ersal: Erkenden gönder, erken salıver

Ensar: Koruyup gözeten, yardımcı olan

Eran: Yiğit diye anılacak kişi; anmakta geç kalma

Emirsoy: Buyuran, hükümran bir soydan gelen

Egezade: Egeli oğlu

Engür: Hepsinden gür olandır

Erenuluğ: Ermiş ve ulu kimse

Ergönül: Gönülden dürüst kişi

Erşen: Şen, yiğit, şen erkek

Esinbay: Saygıdeğerliliği ile çok kişiye örnek olan

Erseç: Yiğit seç

Eralonc: Korkusuz akıncı

Elfida: Feda etme, gözden çıkarmak

Erişken: Erişkin

Emran: Kürkler, hayvan derileri

Eflatun: Açık mor, leylak rengi ile erguvan arası, bilgin, bilgili, herşeyi bilerek doğan çocuk

Ersayın: Saygıdeğer yiğit, saygı gösterilmesi gereken kimse

Ertugay: Yiğitler topluluğu anlamında

Erünal: Yiğit olarak tanınan, yiğit olan

Erolan: Yiğit olan, erkek olan, er olan

Eğit: Kahraman, yiğit

Ekmel: Daha, pek kâmil, mükemmel ve kusursuz olan

Enez: Cılız, zayıf, güçsüz

Erol: Erkek ol sözünde dur anlamında

Ertöre: Törelerine bağlı yiğit

Ergisoy: İstediğine ulaşmış soydan olan kimse

Ersan: Yiğit ünlü, er sanlı

Emri: Emirle ilgili

Erdoğ: Erken doğ, yiğit doğ

Ernoyan: Cesur, korkusuz komutan anlamında

Ecir: Güzel işler karşılığında alınan mükafattır

Emir Taha: Emir ve Taha isimlerinin beraber kullanımı ile oluşan bir addır, Taha; Hz Ömer’e Müslüman olmadan önce okunan ilk suredir

Ersungur: Yiğit ve doğan gibi yırtıcı

Emirhan: Emir veren han, yönetici

Ergüven: Kendine güvenen, kendiyle barışık olan

Eğmen: Talihli, uğurlu, kısmetli

Ertingü: Hayranlık uyandıran

Eroğuz: İyi ve doğru erkek, iyi erkek arkadaş, tosun gibi erkek, gürbüz erkek

Erencan: Ermiş kimse, ermiş can

Erel: Yiğit el

Ecevit: Açıkgöz, çevik, çalışkan ve sinirli anlamlarındadır

Erman: Erdemli yiğit

Erdi: Ulaştı, yetişti, olgunlaştı, büyüdü, başakları olgunlaşmış ekin

Ertekin: Yiğit ve tek, yiğit prens

Erkurt: Yiğit kurt

Erişkin: Yetkinliğe ermiş, gelişmiş

Eserbey: Çok yakışıklı ve beyefendi kişi

Erenalp: Ermiş yiğit

Erdölek: Ağırbaşlı, yiğit, uslu yiğit

Erginsoy: Ergin bir hale gelmiş soy

Ergüleç: Güler yüzlü kimse, güleç yiğit

Esendal: Sağlıklı, huzurlu kişi

Erginer: Yetişmiş, olgunlaşmış er

Evsad: Ahlak, huy

Ertüzün: Düzgün er, yiğit ve düzgün kimse

Erençer: Huzur veren

Erim: Bir şeyin erebileceği uzaklık, iyi bir şeye işaret olan durum , Sevgi , Müjde

Ecvet: Mükemmel, eli açık olan

Erdiner: Amacına ulaşan yiğit

Etka: Takvayla yaşayan, Allah korkusu ile günahtan çok fazla çekinen

Erbaşat: Egemen olan yiğit

Esad/Esat: Çok uğurlu ve mutlu

Etika: Günah işlemeyen

Ergül: Yeni açan gül

Erbey: Yiğit bey

Ersü: Yiğit asker, yiğit subay

Egetay: Genç egeli

Erciyes: Kayseri’deki dağın ismi

Eroğlu: Yiğit kişinin oğlu

Etem: Eksiksiz, tam

Ertan: Tan gibi ateş renkli er

Erduran: Duran, yaşayan yiğit

Esil: Soylu, zengin

Eroğan: Yiğit barış tanrısı, güçlü er

Ercenk: Savasçi erkek

Erenay: Ermiş ve ay gibi aydınlık

Eşkin: Atın bir tür hızlı yürüyüşü

Ecekan: Geçmişinde yücelik saygınlık barındıran

Ebet: Sonu olmayan zaman, sonsuzluk

Elverdi: Yardım eden, yardımcı

Eminel: Güvenilir kişi

Eserhali: Arkasında büyük eserler bırakan hükümdar

Ersöz: Yiğit sözü

Erboğa: Boğa gibi güce sahip olan

Erdil: Gönül eri

Erdim: Tanrı yolunda ermiş durumuna geldim” “eriştim” “olgunlaştım” anlamındadır

Ezgütekin: İyi şehzade

Esertürk: Büyük eserler bırakmış Türk

Elyesa: Kur’an-ı Kerim’de adı geçen bir peygamber 

Erdem: Fazilet, ahlak, ruhsal ve manevi olgunluk

Erbil: Yiğitliği ile bilinen

Erksan: Güç sahibi ün, güçlü ad

Ertunca: Yiğit, Tunca ırmağı

Ertaç: Erkekliği taç gibi taşıyan

Ecmel: Çok güzel, yakışıklı

Erinçer: Mutluluk içinde yaşayan kimse, dirlik düzenlik içinde yaşayan erkek

Edgükan: İyi soydan gelen kimse

Ersevin: Erkenden, vaktinden önce sevinç duy, vaktinden önce sevin

Ergör: Erken gör

Eslek: Çalışkan, girişken

Erturan: Yaşayan yiğit

Ergin: Olmuş, yetişmiş, kemale ermiş, haklarını kullanabilecek yaşa gelmiş olan

Egehan: Engin denizlerin hükümdarı

Engiz: Derelerde sık ağaçlardan oluşan karanlık, ağaç filizi

Erşat: Doğru yolu bulan

Ergümen: istediklerini elde etmiş olan

Emirbey: Yöneten saygın kişi

Ergüney: Her ilişkisinde mütevazi olan

Erensü: Ermiş asker, yiğit subay

Erda / Erdağ: Dağ gibi er, dağ gibi yiğit

Ergüneş: Erken doğan güneş

Ekin: Ekilmiş tahılın filiz vermiş biçimi, tarlada bitmiş tahıl, buğday, kültür

Ergüvenç: Güvenç olan kimse, güvenilir er

Emiray: Emir ve ay isimlerinden oluşmuş

Erez: Buğday ve arpa tarlalarında yetişen delice otu da denilen bir bitki, acı badem ağacı

Erge: Şımarık, nazlı

Ertüze: Adaletli yiğit

Ener: En yiğit, en er kişidir

Ekener: Toprağa tohum serpen kimsedir

Enginay: Uçsuz bucaksız ay

Enver: En ışıklı, en parlak, nurlu güzel kişidir

Erçelik: Çelik gibi yiğit, çelik er kişi

Ergünay: Ay gibi sessiz

Eserkaya: Heykel gibi güzel

Erke: İşe çevrilebilen güç

Enç: Güvenilir kimse, erinçli kişi

Ertaş: Yiğit ve taş gibi sağlam kimse

Erbilir: Bilen kimse, bilgili ve yiğit

Esengür: Rüzgar gibi gürleyen

Ersel: Yiğit sel

Erberk: Cesur ve şimşek gibi hızlı

Emir Efe: “Emir''', Müslüman Ortadoğu ülkelerinde bey, askeri komutan, vali ya da yüksek rütbeli subay

Efdal: En değerli en yüksek

Evliya: Ermişler, koruyup gözetenler, Allaha yakın olanlar

Egesal: Egeli olmasıyla nam salmış olan

Erkutlu: Uğurlu yiğit, kutlu yiğit

Edgü: İyi

Eraltay: Altay dağlarından gelmiş yiğit

Ergene: Çadır kapısı, dağ yamacl

Erdinç: Sağlam, güçlü esen

Efkan: Çığlıklar, inlemeler

Erk: Yaptırma gücü, güç sözü geçerlilik

Ekemen: Açıkgöz kimse, zeki kimse, bilgili, görgülü, deneyli kimse anlamlarındadır

Ersezer: Erken sezer, vaktinden önce sezer

Esentan: Tan vaktinde esen rüzgar

Erkoç: Yiğit koç, koç gibi erkek

Ecehan: Ulu hükümdar

Erışın: içindeki cevheri paylaşan

Erce: Yiğitçe, yiğide benzer bir biçimde

Elçi: Bir devleti başka bir devlet katında temsil eden kimse, sefir, bir uzlaşma sağlamak veya iş bitirmek için birinin yanına gönderilen kimse, yalvaç, peygamber, resul

Enginsoy: Geniş soy

Ertem: Erdem, fazilet

Erdin: Ereğine ulaştın; Tanrı yolunda ermiş duruma geldin, olgunlaştın yetiştin anlamındadır

Erip: Bilgisi ve yeteneğiyle zeki olduğunu belli eden kişi

Esenkal: Sağlıklı ve huzurlu ol

Esenbay: Sağlıklı ve saygın kişi

Evren: Kâinat

Erışık: Yiğit ışık

Erem: Cennet

Ertunç: Tunçtan yapılmış, sağlam, yiğit erkek

Elver: Yardımcı ol

Ediz: Değerli, ulu, yüce, yüksek

Eril: Erkek

Ergiden: Yiğit erkek

Ercan: Yiğit, korkusuz olan candır

Eryiğit: Yiğit erkek

Erlaçin: Sarp er, yalçın kaya gibi erkek, şahin gibi erkek

Eman: Emniyet, güvence gibi anlamları vardır

Ege: Bir çocuğu koruyan, işlerine bakan ve her hâlinden sorumlu olan kimse, yaşça büyük

Evgin: Gecikmemesi gereken, acil, acelei

Efendi: Saygıdeğer, ince çelebi kimse, sözü geçen, buyruğu yürüyen kişi, eğitim görmüş kişi

Erkutay: Yiğit, uğurlu ve Ay gibi kimse

Erseven: Erken seven kimse, yiğit kimse

Ergen: Buluğ çağına erişmiş olan, henüz evlenmemiş olan, bekar

Erentürk: Her şeyi bilen Türk

Ersen: Kolay, zor olmayan

Enginel: İyi yetiştirilmiş derin bilgi sahibi kişi

Ersever: Yiğit sever

Ergun / Ergün: Sert başlı oynak hızlı at

Erbatur: Yiğitler yiğidi, er yiğit, bahadır

Ertuğrul: Temiz yürekli doğru yiğit

Erbuğa: Boğa gibi yiğit kimse, yiğit boğa

Erginbay: Erişmiş, yetişmiş, olgunlaşmış ve zengin

Esenhan: Sağlıklı hükümdar

Erdik: Ulaştık, yetiştik, kavuştuk, eriştik

Erksal: Güç sal, güç gönder

Ede: Ata, dede, büyük erkek kardeş, kendisine saygı gösterilen kimse

Eneç: Dağlardaki karın erimesiyle kendine yatak oluşturan ve yaz gelmesiyle de kuruyan su yatağı

Erdönmez: Ağzından çıkanı sahiplenen ve sözünden dönmeyen

Efe Buğra: Ağabey, büyük kardeştir Buğra; büyük erkek deve, iki hörgüçlü deve

Ekrem: Pek cömert, iyiliksever manasındadır

Erkunt: Sağlam er, dayanıklı er

Erakalın: Alnı açık yiğit, ak alınlı kimsedir

Eracar: Güçlü er gürbüz kimsedir

Eraydın: Aydın yiğit aydınlık yiğit

Erhun: Hun yiğiti

Erdemalp: Erdemli yiğit

Eldem: Ehli, cana yakın

Ekenel: Elleriyle toprağı eken kişi

Elbek: İl beyi, ellerin beyi demektir

Erçin: Erken doğan, en erken davranan

Efekan: Yiğit bir soydan gelen

Erengüç: Ermiş ve güçlü kimse

Elçialp: Yiğit temsilci

Erenler: Olağanüstü sezgileriyle bazı gerçekleri gördüğüne inanılan kişi, kendini tüm benliğiyle Tanrı’ya adamış kimse

Emet: Nihayet

Enis / Enes: Sevimli, dost canayakın

Erzen: Darı

Ertuna: Yiğit, Tuna ırmağı

Erkiner: İstediği gibi davranabilen erkek, özgür kimse, özgür yiğit

Eralp: Yiğit erkek, yiğit kimse, yiğitler yiğidi

Ereken: Vaktinden önce eken, erken eken

Erkınay: Çalışkan kimse

Edis: Yüce, yüksek

Eray: Yiğit kişi

Elitez: Elitez, eline çabuk

Ethem/ Edhem: Kara, yağız at

Ermiş: İstediğine kavuşmuş, dini inançlara göre kendisinde olağanüstü manevi güç bulunan kişi, evliya, veli

Erüstün: Üstün yiğit

Er: Erkek, yiğit, kahraman, yürekli, yetenekli, rütbesiz asker anlamlarını taşır

Efnan: Türler, çeşitler

Ertuncay: Yiğit ve tunçtan yapılmış ay

Esentay: Sağlıklı ve genç

Eflal: kurak, bitkisiz yerler, hezimete uğrayanlar

Erkinel: Özgür el, özgürlüğünü seven

Embiya: Peygamberler, evliya

Ergi: Güzelliği yakalama, iyi bir şeye erişme durumu, mazhariyet

Ersay: Yiğit olarak saygı göster

Efkar: Tasa, kaygı, üzüntü, düşünceler, fikirler

Efran: Sevinçli, mesut, neşeli kimsedir

Erkol: Güçlü ol, güç sahibi ol, yiğit ol

Efsane: Kulaktan kulağa yayılan öyküdür

Eşit: Niteliği, görünüşü aynı olan

Esenbey: Sağlıklı ve beyefendi kişi

Ergalip: Gücüyle üstün gelen

Eşmen: Eş, dost, arkadaş, akran

Erkmen: Güçlü kimse, güçlü erkek, sözü geçen kimse

Ergenekon: Dağın zirvesi

Ekber: Allah'ın sıfatlarındandır, en büyük manasındadır

Ebrak: Çok parlak olan

Ergun: Hızlı, atak, sert başlı at

Eneren: Çok ermiş, ermişlerin ileri geleni

Elber: İyiliği ve ihsanı bol olan demek

Esat: Çok uğurlu ve mutlu

Erson: son yiğit, son erkek anlamında, ailenin sonuncu erkek çocuğuna verilen ad

Edgüalp: İyi ve yiğit

Ergincan: Olgunlaşmış kimse

Erdenay: Ay kadar bakir

Erginay: Ay gibi parlayan delikanlı

Emin: Güvenilir, kararlı

Ergazi: Yiğit, kahraman, savaşçı

Enginalp: Engin yiğit

Efe: Ege yiğidi, ağabey

Ertün: Akşamın ilk saatleri, gecenin başlangıç saatleri

Erginalp: Yetişkin yiğit

Efser: Taç, padişah tacı ve subay anlamına gelir

Egetürk: Engin görüşlü Türk

Erker: Güçlü erkek, güç sahibi kimse

Eymür: Varlıklı, iyi durumda olan oğuzlarda boy adı

Eymen: Daha uğurlu, çok talihli, hayırlı, kutlu

Eseralp: Yiğitliği dilden dile rüzgar gibi dolanan

Erte: Sonraki, gün; şafak sökme zamanı, herhangi bir işteki ilk başarı

Enek: Kapital

Ersavaş: Yiğitçe savaş

Ergüler: Durmaksızın gülen anlamında

Erizgi: Akıllı kimse zeki erkek

Erbay: Saygın, yiğit

Erdöl: Erkek çocuk

Esener: Sağlıklı yiğit

Eğilmez: Boyun bükmeyen

Etkin: Etkileyici, yaptırıcı

Erdoğan: Yiğit doğan kişidir

Ereren: Benliğinden ayrılmış, kendini Tanrıya adamış

Engintürk: Her yanı sarmış olan Türk, derin bilgiye sahip Türk

Erek: Ulaşılmak istenen, ardından koşulan şey, amaç, erişilmek İstenen sonuç

Emir Kaan: Buyruk, komutan, talimat, ferman anlamlarındadır

Elçibey: Temsilci

Emir: Buyruk

Ertok: Gözü yükseklerde olmayan, gözü tok yiğit

Ervan: Yiğit, cesur

Erener: Ermiş yiğit

Erdağ: Dağ gibi er, dağ gibi yiğit

Evre: Bir olayda birbiri ardınca gelen değişik durumların Her biri, alınan yol aşama

Eftal: En değerli en yüksek

Edhem: Karayağız at

Ergican: İstenilen iyi ve güzel şeye erişmiş kimse; erişmiş can; kendisine kavuşulmuş

Eral: Korkusuz yiğit

Ercüment: Saygın, onurlu

Ercivan: Yiğit ve genç

Ezel: Başlangıcı olmayan demektir

Ergüden: Yiğit erkek

Ertürk: Yiğit Türk, erkek Türk

Esinalp: Yiğitliği çok kişiye örnek olan

Ecer: Güzel, yeni

Erdilek: Erken dilenen şey

Emek: Uzun ve yorucu çalışma, bir amaç uğruna harcanan yoğun beden ve zihin gücü

Egesay: Egeli saygın kişi

Esad: Çok uğurlu ve mutlu

Erkılıç: Kılıç gibi kudretli kişi

Eke: Usta, bilgili, deneyli, yetişkin, açıkgöz, zeki

Eriker: Ermiş ve yiğit, yetişkin yiğit

Erkaya: Kaya gibi güçlü

Ergener: Henüz evlenmemiş evlenecek çağa girmiş yiğit

Erdenalp: Dürüst ve iyiliksever yiğit

Ergün: Yumuşak, uysal kimsedir

Erer: Yiğit er, yiğit erkek

Evran: Uzun boylu, kasırga, kainat

Eşfak: İçten, çok şefkatli olan

Ergüner: Mütevazi

Enes: Soylu Arap atı, küheylan manasındadır

Engin: Ucu bucağı görünmeyecek kadar geniş, çok geniş

Esendemir: Sağlıklı ve demir gibi

Erişen: Olgunlaşan, erginleşen, ulaşan, yetişen

Erbuğ: Yiğitler başı, komutan

Eranıl: Yiğit olarak anılan

Ethem: Kara, yağız at

Ezman: Gökyüzü

Ebubekir: İlk halife olan Hz Ebubekir’in ismidir

Ertek: Yiğit, ve tek er

Enbiya: Peygamberler

Eryılmaz: Hiçbir şeyden korkusu olmayan yiğit, gözü korkusuz yiğit

Erensoy: Ermiş soy, yiğit soy

Elbruz: Boyu uzun yakışıklı

Ezdi: Ezmek eylemini yaptı, ezip geçti, yendi

Ekiner: Tarımla uğraşan kimse

 

F Harfi

Fazlı: Erdemlilik, iyilik

Furkan: Doğruyu yanlıştan ayırma çok şerefli, muhterem

Fehiman: Anlayışlı, zeki

Faris: Ferasetli, anlayışlı, atlı, süvari, anlayışlı, atlı, süvari

Feyzullah: Allah’ın bilimi, bereketi

Ferhan: Sevinçli, mutlu

Fevzi: Kurtuluşla, zaferle ilgili, galip, üstün gelen

Fethi: Fetihle ilgili

Falih: Başarı kazanan, isteğine ulaşan

Fehim: Anlayışlı, zeki

Fahir: İftihar edilecek, övülecek

Fırat: Doğu Anadolu’da karasu ve murat ırmaklarının birleşmesiyle oluşan, ülkemizden çıktıktan sonra Irak'ta Dicle ile birleşen Basra Körfezi’ne dökülen büyük bir ırmak

Ferid: Eşsiz, tek, benzeri olmayan

Feza: Sonsuz genişlik, sema, uzay

Fecri: Tan yeri ağarması

Faruk: Haklıyı haksızı ayırabilen

Ferda: Yarın, gelecek

Fahri: Şeref ve itibar için yapılan iş

Fuad: Kalp, gönül

Ferkan: Güçlü, saygın soydan gelen

Ferhat: Güçlükleri yenip bir yeri ele geçiren

Ferit: Avcı kuş

Feyyaz: Faydalı, verimli, bereketli

Firuzan: Patlayıcı, yanıcı, galip, üstün gelen, kazanan

Fazıl: Faziletli, ahlaklı

Fethullah: Allah’ın fetih kısmet ettiği, dinin açılması

Feyiz: Nimet, ihsan, bereket

Fatih: Fetheden, hüküm veren

Feridun: Eşsiz, tek

Ferdi: Kişiye özgü

Ferhad: Güçlükleri yenip bir yeri ele geçiren, ünlü halk masalı Ferhad ile Şirin’in Ferhad’ı

Fadıl: Erdemli, faziletli

Ferruh: Uğurlu, kutsal

Fikri: Düşünceyle ilgili

Fikret: Düşünce, akıl, anlayış

Fahrettin: Diniyle övünen

Fuat: Kalp, gönül

Feyzi: Bollukla, bereketle ilgili, bilimle ilgili

Firuz: Mutlu, sevinçli

Faik: Üstün, yüksek

 

G Harfi

Güray: Bereketli ay

Gündeş: Aynı günde doğanlardan her biri, aynı günde olan

Günhan: Oğuz han’ın oğlu

Gürol: Hayat boyu her şeyin bol olsun

Görkay: Güzel ay, görkemli ay

Gürsu: Çok, güçlü su

Gönen: Mutlu ol, sevin

Günkut: Günün uğuru

Gökçem: Mavi gözlüm

Güçlütürk: Dayanıklı, zorlu Türk, kuvvetli Türk

Göker: Gökyüzünün yiğidi, gök yüzlü erkek, mavi gözlü kimse

Göktekin: Gök yüzlü ve biricik, mavi gözlü şehzade

Göksu: Mavi su, Türkiye’nin birçok yerinde akarsu adı

Gökseven: Mavi seven, gökyüzünü seven

Gerçeker: Aslına uygun nitelikler taşıyan yiğit, gerçek yiğit

Göksoy: Mavi gözlü, sarışın soydan gelen

Gökmenalp: Mavi gözlü ve sarışın yiğit

Gökbay: Gök yüzlü ve zengin kimse

Görker: Güzel ve yiğit kimse

Gündüz: Bir günün sabahtan akşam dek süren aydınlık bölümü

Güney: Dört yönden biri, her zaman güneşli yer

Gani: Zengin, varlıklı, bol

Gülmen: Güler yüzlü kimse, güleç

Güçyener: Yenici güç, zorlu güç

Gökbel: Yeşil bir dağın geçit veren yeri

Günberk: Güneş gibi yakıcı ve sert

Gençsoy: Yaşlı olmayan soydan, dinç kimse, genç soylu, soylu genç

Gencer: Delikanlı, genç yiğit

Gökçen: Güzel, sevimli, mavi gözlü ve sarışın, yiğit, efe

Gürsel: Taşkın, bol sulu sel

Göktuna: Mavi tuna

Güçlü: Dayanıklı, zorlu, gücü olan, kuvvetli, sözü geçer

Güralp: Güçlü yiğit

Gökberk: Mavi gözlü, sert kişi

Gizmen: Giz saklayan kimse, sırdaş

Gökbaran: Gökteki güç, gök gücü

Gaffar: Günahları affedici, Allah’ın isimlerinden

Gençkal: Hiç yaşlanma, her zaman genç kal

Güçlüer: Dayanıklı, zorlu yiğit, güçlü yiğit, sözü geçer yiğit

Gökbelen: Yeşil bir dağın geçit veren yeri, yeşil tepe

Görgün: Görme yetisi olan, gören, görmüş olan, iyi gören

Gültan: Sabah vaktinin gülü, tan gülü

Güçal: Kuvvet al, güç al

Gültekin: Tek gül, biricik gül, gül gibi güzel ve tek, gül şehzadesi

Gizer: Giz gibi saklanan yiğit

Gökdeniz: Mavi deniz

Göksun: Kahramanmaraş ilinde bulunan ve Seyhan Irmağı’na karışan bir çay ve bu çaydan adını alan bir ilçe

Gülesin: “Gülmek” eyleminden bir iyi dilek

Güngör: Mutlu, neşeli yasa

Günaltan: Kızıl sabah vakti ve güneş

Gökçer: Mavi gözlü yiğit, sevimli yiğit

Geray: Gök renginde ay

Gencalp: Genç, yiğit

Güçkan: Güçlü soydan olan kimse

Göksagun: Mavi gözlü hekim

Gözen: Albenisi olan, göze güzel görünen, çekici, pınar, kaynak, göze

Gürkan: Gürbüz, kanı bol

Gündeniz: Güneş ve deniz, güneşli deniz

Gönenç: Varlık, bolluk, mutluluk, sevinç

Gençalp: Genç yiğit

Günyüz: Aydınlık yüzlü

Gülhan: Gül evi

Günser: Işık ver, parla

Gülener: Güler yüzlü yiğit, güleç er

Gencal: Genç, taze

Gökçin: Külrengi, kır, kurşuni

Güleçer: Güler yüzlü yiğit

Gökçener: Mavi gözlü yiğit

Göktunç: Mavi gözlü ve tunç gibi

Günsel: Gün ışığı, ışık seli

Gürbüz: Güçlü, iyi yetişmiş

Gökşen: Mavi gözlü ve şen kimse

Gürkal: Gürbüz kal

Genç: Yaşı ilerlememiş olan, yaşlı olmayan, canlı, dinç

Göktürk: 552-745 yılları arasında Orta Asya’da hüküm süren, Bumin Han tarafından kurulmuş olan Türk devleti ve bu devletin halkından olan kimse

Gürsoy: Güçlü, kalabalık soydan

Gündoğdu: Doğudan esen yel, güneşin doğduğu yön

Gökhan: Eski türklerde gök tanrısı, göklerin hakimi

Görkmen: Alımlı, yakışıklı yiğit, görkemli erkek

Göktan: Mavi şafak, mavi tan

Gülertan: Gülümseyen sabah vakti

Gizay: Gizlenmiş ay, saklı ay

Gökçel: Gök ile ilgili, gök rengini andıran

Göktaş: Mavi taş, uzaydan yere düşen taş, göktaşı

Gökay: Mavi ay; gökyüzündeki ay

Gökdal: Yeşil dal, taze dal

Gürtan: Işıklı, geniş tan yeri

Gökşin: Yağmurdan sonra gökyüzünde görülen yedi renkli kuşak, gökkuşağı, alkım

Göğen: Gök, mavi, yeşillik

Gökçe: Güzel, sevimli, mavi gözlü, gökle ilgili, gök gibi

Gazanfer: Aslan, yiğit, yürekli

Gökcan: Mavi gözlü dost, candan kişi

Garip: Zavallı, kimsesiz, yabancı, hüzün veren

Güntekin: Güneş gibi tek

Güntan: Güneşin doğuşundan az önceki zaman

Gazi: Allah yolunda savaşan, savaşta yaralanmış kişi, savaşta yararlılık göstermiş, başarı kazanmış komutanlara verilen ünvan

Günaydın: Sabahları söylenen bir esenleme sözü, “gününüz aydın olsun”

Gülez: Gülü ayaklarında çiğne

Güven: Kuşku, korku duymadan bağlanma, inanma, cesaret

Görkem: Gösteriş, görünüş, gürbüz, iyi gelişmiş, göz alıcı ve gösterişli olma hali, göz alıcılık, gösterişlilik

Güleç: Her zaman gülen, güler yüzlü, güler yüzlü ve sevimli

Göğem: Göğermiş ekin, yapraklanmış, ekin, yeşile bakan mor; bir tür yaban mersini

Gürel: Hareketli, coşkulu, maviye yakın bir renk

Gökbey: Mavi gözlü bey

Günaltay: Altaylar’dan doğan güneş, altay güneşi

Güzey: Güneş görmeyen yer, kuzey

Gökben: Mavi renkli benek

Göksel: Gökyüzüyle ilgili

Gündaş: Aynı günde doğanlardan her biri, aynı gün olan, gündeş

Güner: Güneşin doğma vakti, günün erken zamanı

Gökmen: Mavi gözlü ve sarışın kimse

Gence: Azerbaycan’da bir şehir

Gençer: Delikanlı, genç yiğit

Girgin: Herkesle çabucak ahbaplık, yakınlık kurabilen, sokulgan kimse

Gökmener: Mavi gözlü ve sarışın erkek, mavi gözlü sarışın yiğit

Gezgin: Yeni yerler görmek ereğiyle geziye çıkan kimse

Güvenç: Güven, sevinçli, dayanak

Gündoğan: Güneş doğarken doğan çocuklara konulan adlardan, doğan güneş, doğan gün

Güneri: Günün yiğidi

Günce: Gün, yani Güneş’e benzeyen, günü gününe tutulan,

Günal: Kırmızı güneş, al güneş

Gediz: Su birikintisi, gölcük, Ege bölgesinde bir akarsu; adını bu akarsudan alan bir ilçe

Galip: Üstün gelen, kazanan

Günay: Güneş ve ay, güneş gören yer, güney

Gökalp: Gök gözlü yiğit

Güçsel: Çetin sel, zorlu sel, güçle ilgili, enerjik

Gençay: Yeni doğan ay, ilk ay

Giray: Kudretli, kuvvetli, Kırım hanlarının ünvanı

Güçhan: Çetin han, güçlü han

Gürhan: Güçlü, kuvvetli han

Günalp: Güneş gibi ve yiğit

Gafur: Bağışlayıcı, örten, Allah’ın isimlerinden

Gökçer: Mavi gözlü yiğit, gökçe er

Gürcan: Güçlü, coşkulu can

Genco: Genç

Göksever: Mavi sever, göğü sever, gökyüzünü sever

Güçyeter: Yeter güç

Güral: Hakkını bol bol, çok al

Gencay: Bkz Gençay

 

H Harfi

Hüsrev: Padişah, hükümdar, llgaz atın dört nala koşması, akın, hücum

Haşim: Gösterişli, muhteşem

Hüray: Ay gibi özgür

Hakkı: Doğrulukla, adaletle ilgili

Hamza: Aslan, heybetli, azametli

Hüsnü: Çok güzel parıltı, parlayış, alacakaranlık

Hurcun: Özgür

Hıncal: Öcünü onda koyma, öcünü al, öç al

Hızır: Ölümsüzlüğe kavuştuğuna inanılan kişi

Hafiz: Koruyan, saklayan, Kur’an ı ezberlemiş kişi

Haris: Bekçi, gözcü, kollayıcı

Himmet: Çaba, emek, çalışma, irade, yardım, ermiş kişinin yaptığı etki

Halil: Yakın dost

Hazim: Akıllı, işbilir

Hayrullah: Allah’ın hayırlı ettiği

Hepyener: Her zaman yener, hiç yenilmez

Heper: Bütünüyle yiğit, hep yiğit, her zaman yiğit

Hüseyin: Küçük sevgili

Haslet: İnsanın yaratılıştaki huyu

Hürkan: Özgür soydan gelen

Hasib: Hesap görücü, Allah’ın isimlerinden

Hayri: Hayırla, iyilikle ilgili

Hızlan: Elini çabuk tut, hızını artır

Hamdullah: Allah’ın övgüsü

Hamil: Sahip, malik, taşıyan, gözeten

Hayrettin: Dinin hayırlı, mübarek kıldığı

Hüdai: Hidayete ermiş

Hülagü: İlhanlılar Devleti’ni kuran Türk Moğol hükümdarı

Halit: Sonsuz, sürekli, bir yıldan çok yaşayan

Hasan: Güzellik, iyilik

Harun: İnat eden, huysuz

Hamdi: Allah’ı övmek, şükretmek

Hurşit: Güneş

Hüdaverdi: Allah’ın verdiği

Hami: Himaye eden, koruyan

Hiram: Yürüme, gezinme

Haydar: Aslan, cesur, yiğit

Hulusi: Saf, içi temiz, samimi, içten

Hidayet: Doğru yola girme, müslüman olma

Hazer: Deniz, büyük su

Hakan: Eskiden türk imparatorlarına verilen unvan Kağan

Hıdır: Ölümsüzlüğe kavuştuğuna inanılan, hızır

Hazar: Barış, güven

Halid: Sonsuz, sürekli, bir yıldan çok yaşayan

Hamid: Övgüye değer, tanrının adlarındandır

Habib: Seven, sevgili dost, sevilen dost

Hüsmen: Hüseyin

Hulagü: Abbasi devletini yıkan İlhanlı hükümdarı

Hikmet: Bilgelik, tanrının nedeni anlaşılmayan amacı, özlü söz

Hasbi: İsteyerek ve karşılık beklemeden yapılan

Hünkar: Uğurlu, genç osmanlı sultanlarına verilen bir ad

Hulki: Yaratılışla ilgili, iyi huylu

Hayati: Dirilik, canlılık, önemli, hayatla ilgili

Halim: Sessiz, sakin, yumuşak huylu, yavaş

Haşmet: Gösteriş, büyüklük, ululuk

Hürcan: Özgür

Heybet: Korku ve saygı uyandıran görünüş

Hepgüler: Her zaman güler

Haluk: İyi huylu, geçimli

Hüsamettin: Dinin keskin kılıcı

Halis: Katıksız, saf, temiz, hilesiz, yalnız

Haldun: Sonsuz, ebedi olan

Hilmi: Sakin, yumuşak huylu

Hamit: Övgüye değer

Hüsam: Keskin kılıç

 

I Harfi

Ibra: Aklanma, beraat etme

Idık: Mübarek

Idıkut: Hükümdar oğlu

Ilbeyi: Osmanlı döneminde ileri gelen kişiler için kullanılan unvan

Ilcan: Ağaç gövdesi

Ildır: Parıltı, ışıltı

Ildız: Yıldız

Ilgar: Hücum, akın

Ilgaz: Akın, dört nala koşan, hücum

Ilgazer: Ilgaz Dağları’nın kahramanı, yiğidi

Ilgı: Köken

Ilgısoy: Köklü soy

Ilgıt: Yavaş yavaş esen rüzgâr, yel

Ilıcan: Her konuda ılımlı olan kimse

Ilkutay: Kutsal ülke, kutsal şehir

Ilsu: Ülkenin bereketli suyu

Ira: Öz, karakter

Irak: Uzak

Iraz: Rıza gösteren, boyun eğen

Irız: Yiğit kişi

Irşad: Doğru yolu gösteren, uyaran kişi

Isra: Muhammed’in Miraç gecesinde bulunduğu hal

Işık: Aydınlık

Işıkalp: Işık saçan yiğit

Işıkay: ışık saçan ay

Işıker: Işık saçan yiğit, ışık askeri

Işınbay: Zengin ve aydın kişi

Işınsoy: Aydınlık bir soya mensup

Işıt: Aydınlat anlamında

Işıtan: Bilgisi ile çevresini aydınlatan

Işkın: Filiz

Itır: Yaprakları güzel kokan bir bitki türü

Itri: Itır gibi güzel kokan

Izhar: Meydana çıkarma

 

İ Harfi

İbrahim: İnananların babası, peygamber

İçöz: İçi özü olan

İdris: Hoş kokulu bir kiraz türü, bilimde ileri düzeyde olan, peygamber

İğdemir: Araba okunun demiri, dülgerlerin ve heykelcilerin ağaç yontma aracı

İhsan: İyilik, bağış, bağışlama

İkbal: Şans, talih, işlerin yolunda gitmesi, mutlu olmak, arzu istek

İlbars: Ülkenin parası, XVI. yüzyılda harizm ya da Özbek Hanlığı Devleti'ni kuran kişi

İlbay: Bir ilin, bir obanın yöneticisi

İlbey: Vali

İlbilge: Ülkenin, yurdun bilgesi

İlcan: Ülkede en sevilen

İldeniz: Ülkenin, yurdun denizi

İldiz: Yıldız, gündönümünden 10 gün öncesi

İlgar: Çabuk, hızlı, hücüm, akın, havanın açık olması, öfke

İlgazer: Ilgaz dağlarının yiğidi

İlgi: İlişki, yakınlık duyma

İlgün: Bütün ülke, bütün halk, herkes el gün

İlhami: İçe doğanlarla, esinle ilgili

İlhan: Ülkenin başı, ülkenin yöneticisi, Moğol devlet başkanlarına verilen unvan

İlkan: İran'da ilhanlılardan sonra kendi adıyla bir devlet kuran türk

İlkay: Yeni ay, ayın ilk hali

İlkcan: İlk doğan erkek çocuklara verilen ad

İlke: Kendisinden vazgeçilmeyecek ana düşünce, uyulması gereken davranış kuralı

İlker: İlk doğan erkek çocuk

İlkgün: Birinci gün

İlkin: İlk önce, önce

İlkiz: Birinci iz

İlköz: Özden doğmuş ilk kişi, birinci

İlkut: Kutlu ülke, kutlu yurt

İlkutlu: Uğurlu il, kutsal ülke, kutlu ülke

İlsavaş: Ülke için savaş

İlsavun: Ülkeyi savun

İlsev: Ülkeyi sev

İlseven: Ülkeyi seven

İlsever: Ülkeyi sever, ülke sever

İltan: Ülkenin ışığı

İltay: Ülkenin yavrusu, çocuğu

İltekin: Tek eşsiz ülke

İlter: Yurdunu seven, koruyan

İlteriş: Ülkeyi derleyip toparlayan

İltüzer: Ülkeyi düzene sokan, derleyip toplayan

İlyas: Yağmurlara hükmeden peygamber

İmdat: Yardım eden, son olması istenilen çocuğa konulan ad

İmge: Düş, görüntü, tasarım

İmran: Evine bağlı kala

İmre: Dost, arkadaş, ağabey

İnal: Güvenilir arkadaş, inanılır kimse, dost, inanca veren, inanılan, şehzade, prens, han

İnalkut: İnanılır ve uğurlu kimse, uğurlu şehzade

İnaltekin: Güvenilir ve biricik olan, şehzade, prens

İnan: Tanrı'ya inanış, bir kimsenin ya da bir şeyin doğruluğuna, gücüne, büyüklüğüne sarsılmaz bir duygu ile inanma

İnanç: Bir düşünceye bağlılık, iman, doğru, emin

İnanır: İnanan kişi, inanan ve güvenen kimse

İnanöz: İnanan kimse, özüyle inanan kişi, inanan öz

İncebey: İnce yapılı ve soylu kişi, incelikli bey kişi

İnsel: İnden, mağaradan çıkan sel, in seli

İrem: Cennet, nişan tahtası, bir tür müzik aleti

İren: Kendini tanrı'ya adamış kimse, ermiş kimse, eren

İrfan: Bilme, anlama, sezme, kavrama gücü

İrtek: Erken doğan, er doğmuş

İsa: Tanrının yargılaması, dört büyük peygamberden biri, hristiyanlığın kurucusu

İshak: Bilgin olarak tanınan bir peygamber

İskender: Yunanistan, İran, Anadolu, Suriye ve Hindistanı fethetmiş makedon kumandanı

İslam: İslam dininden olan, müslüman

İsmail: İbrahim peygamberin oğlu, kutsal kitaplarda adı geçen peygamber

İsmet: Masumluk, temizlik, haramdan çekinme

İstemihan: Göktürk Devleti'nin kurucusu Bumin Kağan'ın kardeşi, Göktürk devletini güçlendiren Türk hakanı

İşcan: Çalışkan

İşçen: İş sever, çalışkan, becerikli, işbilir

İzgütay: İyi yavru, iyi tay

İzzet: Değer, kıymet, kuvvet, kudret, hürmet, saygı

 

J Harfi

Janbek: Kuvvetli lider

Jari: Zayıflık, güçsüzlük

Jarin: Yakınmak, haykırmak

Jefi: Güçlü, deneyimli

Jehat: Becerikli, yetenekli

Jehati: Seçkin, üstün

Jek: Sabır

Jekfer: Sabırlı, dayanıklı

Jenin: Vurmak anlamında

Jerfi: Derinlik, derin deniz

Jeyan: Kükreyen ve kızmış olan

Jihevdani: Deneyim, tecrübe

Jinsal: Yaş, çağ, dönem, devir

Jir: Akıl, us

Jiyan: Kızgın

Jorin: Yüksek, üst

 

K Harfi

Karabulut: Yağmur yüklü bulut

Karaca: Geyik türünden, boynuzları küçük ve çatallı bir av hayvanı, dağ keçisi, yaban keçisi

Karacabey: Kahramanlığıyla ün salmış bir Türk beyi

Karacael: Karayağız el

Karacan: Esmer kimse, Dedem Korkut öykülerinde bir yiğit adıdır

Karaçelik: Çelik gibi güçlü esmer delikanlı

Karademir: Demir gibi sert esmer delikanlı

Karadeniz: Türkiye’nin kuzeyindeki deniz

Karadoğan: Bir kuş türü

Karaduman: Siyah duman anlamında

Karaer: Esmer yiğit

Karagöz: Gözü açık, çalışkan bir kimsedir

Karahan: Tarihte bazı hanlara verilen addır Anadolu’da bir devlet ismidir

Karakaş: Kara kaşları olan

Karakaya: Siyah kaya

Karakoç: Siyah koç

Karakoyun: Kara koyun

Karakurt: Siyah kurt

Karakuş: Siyah kuş

Karaman: Esmer, karayağız insan

Karamuk: Böğürtlen

Karan: Kahraman yürekli ve diğer anlam olarak karanlık demektir

Karanalp: Kara yağız yiğittir

Karani: Veysel Karani’ nin doğduğu köydür Çok karanlık anlamına gelir

Karaoğlan: Esmer delikanlı

Karasın: Esmersin

Karasu: Ağır akan su, esmer su, acı su

Karatan: Alaca karanlık

Karatay: Anadolu Selçuklu devlet adamıdır

Karatekin: Uğurlu esmer

Karayağız: İri yarı, esmer yakışıklı kimse manasındadır

Karayel: Kuzeybatıdan esen yel, soğuk rüzgar

Kardani: Eylem

Kardelen: Karda yaşayabilen çiçek

Kardeş: Aynı ana babadan doğmuş veya ana babalarından biri aynı olan çocukların birbirine göre adı, yaşça küçük olan kardeş, aralarında çok değer verilen ortak bir bağ bulunanlardan her biri

Kardeşcan: Çok yakın arkadaş, dost

Karer: Yağız yiğit

Kargın: Kabarmış su, eriyen karların oluşturduğu akarsu

Karhan: Karların hükümdarı

Karık: Bağ ve bahçelerde sebze ekmek için ayrılan bölümler, karışık, karışmış

Kaman: Dağların zirvesine yakın olan yer

Kamanbay: Saygın, değerli kimse

Kamar: Hekim, doktor

Kambay: Hekim, tabip

Kamber: Hz Ali’ nin sadık kölesi; bir eve çok gelen kimse gibi anlamları vardır

Kamber/Kanber: Halife Ali’nin yanından hiç ayrılmayan kölesi, sadık hizmetkar

Kamer: Ay uydusunun Kuran’daki adıdır

Kamet: Endam

Kamil: Olgun, eksiksiz kişidir

Kamran: Mutlu, muzaffer, isteğine kavuşmuş olan

Kamuran: Dileğine, kavuşmuş olan, bahtiyar, mutlu kişidir

Kanat: Kuşların ve uçucu böceklerin uçmalarını sağlayan organlarıdır

Kanbore: Kahraman

Kandemir: Çok güçlü olandır

Kaner: Soyu yiğit olan, er olan kimsedir

Kanık: Elindekinden hoşnut olan, azla yetinen, yetingen, kanaatkar, tok gözlü

Kani: İnanan, inanmış

Kanka: Kan kardeş, can ciğer arkadaş

Kansu: Soyu su gibi saf ve temiz olan manasındadır

Kantürk: Türk soyundan olan

Kanun: Kaide, kural, yasa

Kanuni: Kanuna ait kararla ilgili Sultan Süleyman’ın sıfatıdır

Kapkın: Uygun, düzenli anlamındadır

Kaplan: Hindistan ve Afrika ormanlarında yaşayan, aslan büyüklüğünde, postu çizgili, kedigillerden yırtıcı bir hayvandır

Kaptan: Gemideki en yüksek görevli

Kara: En koyu renk, siyah , Esmer

Karaalp: Kara ve alp yiğit kişidir

Karabaş: Hiç evlenmemiş erkek

Karabay: Esmer ve saygın kişi

Karabey: Esmer bey

Kaan: Hükümdar, han

Kaan / Kağan: Hükümdar, hanların hanı

Kabadayı: İyi dövüşen, korkusuz, kendine özgü namus kurallarının dışına çıkmayan kimse, yürekli

Kaban: Savaşçı, dövüşken

Kabil: Kabul eden, olabilir mümkün, önde ve ileride olan

Kadagan: Buyruk, emir

Kadem: Adım, ölçü, Uğur

Kader: Alın yazısı, yazgı, genellikle kaçınılmaz kötü talih

Kadim: Ayak basan, ulaşan, varan, ezeli, evvelsiz olandır

Kadir: Değer, onur

Kadrettin: Dinin kudreti, gücü

Kadri: İtibar, değerle ilgili

Kadrihan: Değerli, kıymetli ve de güçlü hükümdar

Kafar: Batırıcı, kahreden

Kağan: Hükümdar, hanların hanı

Kahhar: Kahreden, üzen 

Kahir: Kahredici, yok eden, ezici kuvvet

Kahra: Yeraltı Büyük taşlık yer

Kahraman: Yiğit, cesur

Kaim: Birinin yerine geçen, bir işte sebat eden, direnen, ayakta duran

Kainat: Yer, gök, var olan her şey; evren; kozmos dur

Kakınç: Öfke, kızgınlık, sitem , vurma, vuruş

Kala: Kale, hisar, atmaca

Kalagay: Al, kırmızı renk

Kalender: Gösterişsiz, sade, tokgözlü anlamındadır

Kalgay: İzci başı

Kalkan: Koruyucu

Kalmuk: Göz kapağı, tüylü yün kumaş, Asya’da eski bir Moğol kabilesinin adı

Kam: Hekim , Düşünür

Kamacı: Top kaması yapan veya onaran kimse

Karındaş: Kardeş

Karlık: Kar kuyusu

Karlukhan: Karluk boyunun hanı

Karmen: Parlak kırmızı

Kartal: Yırtıcı bir tür kuş adıdır

Kartay: Kar gibi beyaz tay

Kartekin: Kar gibi beyaz ve de temiz kişidir

Kasal: Kibir, gurur, övünme

Kasar: Hatır

Kasım: Bölen, kısımlara ayıran

Kasırga: Şiddetli fırtına, duyguların patlak verişi

Kaşif: Bulan, meydana çıkaran kişi

Kâşif: Bulan, meydana çıkaran kişidir

Katip: Değerli çalışkan

Kâtip: Değerli çalışkan, yazıcı anlamlarındadır

Kavas: Koruyan, koruyucu

Kavruk: Kara sevdalı, aşık

Kaya: Büyük ve sert taş kütlesidir

Kayaalp: Kaya gibi sert yiğit

Kayacan: Kaya gibi güçlü dost

Kayaer: Kaya gibi sert ve sağlam er kişidir

Kayagün: Kaya gibi sert gün

Kayahan: Kaya gibi sert hakan

Kayan: “Kaymaktan” kayma işini yapan, akar gibi yer değiştiren, kayıcı

Kayansel: Gürül gürül gelen sel

Kayar: Gurur

Kayarak: Giden akarsu, sel, çığ

Kayasoy: Güçlü soydan gelen

Kayaş: Sülale, akraba

Kayatekin: Kaya gibi sağlam şehzade

Kayatimur: Kaya+Timur

Kayatürk: Kaya gibi sağlam ve sert Türk

Kaygısız: Endişesiz, hiçbir şeye aldırış etmeyen

Kayhan: Güçlü hükümdar

Kayhan/Kayıhan: Güçlü hükümdar

Kayı: Osmanlıların kökeni olan, oğuz boylarından birinin adı, sağlam, sert, güçlü, sağanak, bora

Kayıhan: Güçlü kağan, sert han, sağlam han

Kaymaz: Dağ eteği

Kaynak: Bir suyun çıktığı yer, pınar

Kayra: Yüksek tutulan veya sayılan birinden gelen iyilik, lütuf, ihsan, atıfet, inayettir Tanrı’nın insana iyilik getirici, kurtarıcı ilişkisi için kullanılan, özellikle dinsel bir kavramdır

Kayraalp: Yardımsever yiğit

Kayrabay: Yardımsever saygın kişi

Kayrabey: Yardımsever saygın kişi

Kayrahan: Yardımsever hükümdar

Kayrak: Ekime elverişli olmayan toprak , Yassı, düz taş

Kayral: Gözetilen, esirgenen

Kayran: Orman içindeki ağaçsız çıplak alan

Kayrasoy: Himaye edilmiş, korunmuş soydan gelen kişi anlamında

Kazan: Su çevrisi, girdap

Kıraner: Vurup ezerek parçalayan yiğit

Kırat: Değer, düzey, kır renkli at

Kıray: Genç, delikanlı

Kırbay: Saygın genç

Kırbey: Saygın genç

Kırca: Kırçıla yakın, kıra benzer, kır gibi

Kırdar: İtidalli olan

Kırgız: Kırgızistan’da yaşayan Türk soyundan gelme halk

Kırhan: Kırçıl han

Kırman: Saçları kırlaşmış kişi

Kırtay: Kır renkli at yavrusu, kır renkli tay

Kırtekin: Kırçıl şehzade

Kıvanç: Sevinç, mutluluk halidir

Kıvançer: Sevinç olan yiğit, övünç olan yiğit, sevindiren kimse

Kıyan: Dağdan hızla inen sele verilen addır

Kıyas: İki ayrı şeyi karşılaştırıp değerlendirme

Kızan: Erkek çocuk, delikanlı; silahlı köy delikanlısı

Kızıl: Parlak, kırmızı renk , Altın

Kızılalp: Kızıl yiğit

Kızılateş: Alevli, harlı ateş

Kızılcan: Kızıl soydan gelen

Kızıldemir: Kor halindeki demir

Kızıler: Kızıl asker

Kızılgün: Gökyüzünün kızıllığı

Kızıltan: Şafak vaktinin kızıllığı manasındadır

Kızıltaş: Kırmızı taş

Kızıltuğ: Kızıl renkli tuğ

Kızıltunç: Kırmızı tunç

Kimya: Maddelerin temel yapılarını¸ birleşimlerini¸ i inceleyen bilim adıdır, bir şeyin ana yapısı, birleşimi gibi özünü temsil eder

Kinyas: Geniş yüzlü kişi

Kiper: Canlı, dayanıklı, sağlam kimse anlamındadır

Kiram: Soylu, cömert

Kirman: Hisar, kale

Kiyan: Dağdan hızla inen sel, , Dede korkut kahramanı

Kobra: Zehirli bir yılan türü

Kocaalp: Büyüklüğü ve iriliğiyle nam salmış yiğit

Kocabay: Yüce ve saygın kişi

Kocabey: Yüce bey

Kocademir: Büyük demir

Kocaer: Büyük, ulu, yiğit

Kocataş: Büyük taş

Kocatay: Genç irisi

Kocatürk: Büyük Türk

Koç: Sağlıklı, gürbüz genç erkek

Koçak: Cömert, eli açık , Yürekli, yiğit, kabadayı

Koçakalp: Yiğit, kabadayı

Koçar: Dövüş için yetiştiriImiş iri boynuzlu koç

Koçaş: Yol gösteren, kılavuzluk eden, yağmur bulutu

Koçay: Koç gibi güçlü, ay gibi parıltılı

Koçer: Koç yiğit, yiğitler yiğidi

Kazım: Kızgınlığını, öfkesini belli etmeyen

Kebir: Ulu, yüce

Kelami: Sözle ilgili

Kelemer: Kuvvetli karakteri olan adam

Keleş: Güzel, yakışıklı, Yiğit, cesur, bahadır

Kemal: Olgunluk, erdem

Kemalettin: Bilgi ve erdem sahibi

Kemali: “Kemal” isminin bir başka söyleniş biçimi

Kemallettin: Dinin olgunluğu, eksiksizliği ve değeri

Kemar: Cumhuriyet

Kenan: Hazreti Yakup’un ülkesi, vaat edilmiş ülke; Cennet, Filistin, Hz Yakup’un memleketi, Filistin , Yusuf-i Kenan

Kendal: Yamaç, uçurum kenarı, sel yarığı gibi anlamları vardır

Kent: Şehir

Kenter: Kentli

Keramettin: Dinin kerameti, doğa üstü gücü, bağış, ihsan, ağırlama anlamlarındadır

Kerami: Mert, cesur soylu kişi

Kerem: Soyluluk, eli açıklık, cömertlik anlamlarındadır

Kerim: Kerem sahibi, cömert, soylu, eli açık olandır Allah’ın adlarındandır

Kerimhan: Cömert hükümdar

Kervan: Uzak yerlere yolcu ve ticaret eşyası taşıyan yük hayvanı katarı

Keser: Hüzün, keder

Keskin: Kesici, kararlı, kesin

Keskinay: Parıltıyla ışıldayan ay

Keskinel: Elleri sert olan

Keskiner: Sert yiğit, keskin erkek

Keskinsoy: Sert soydan gelen

Keskintürk: Sert Türk

Kevin: Yaşlı, ihtiyar, eski

Keyan: Büyük hükümdar, şah

Keyhan: Dünya Far

Kezer: Kahraman

Kııilkurt: Kızıl renkli kurt

Kılıç: Uzun keskin bir bıçak, silah

Kılıçali: 1500-1578 yılları arasında yaşamış olan Türk denizcisi

Kılıçalp: Kılıç gibi keskin yiğit

Kılıçaslan: Selçuklu şehzadesinin adı

Kılıçbay: Kılıcıyla saygınlık kazanmış olan

Kılıçbey: Kılıcıyla saygınlık kazanmış olan

Kılıçel: Kılıç gibi keskin eli olan

Kılıçer: Kılıç gibi keskin er kişi

Kılıçhan: Kılıcıyla nam salmış hükümdar

Kılıçsoy: Kılıcıyla nam salmış bir soydan gelen

Kılıçtürk: Kılıç gibi keskin Türk

Kınay: Çok çalışkan

Kınaytürk: Çok çalışkan Türk

Kıncal: İnce, zayıf

Kıraç: Su bulunmayan toprak, kurak toprak, verimsiz toprak

Kıralp: Rengi kırçıl olan yiğit, kırçıl renkli yiğit, kır yiğit

Kıran: Kırma işini yapan kişi çevre, ufuk, tepe, yamaç

Koçhan: Yiğit kağan

Koçkan: Yiğit, yürekli kan bağından gelen

Koçsoy: Kahramanlık soyundan gelen

Koçtürk: Koç gibi g&oum