Azze
: Dişi ceylan yavrusu, şerefli yüce o olan kişi.
Azrak
: Az bulunur, nadir.
Azra
: El değmemiş olan, saf, taze, temiz, bakire kız, henüz delinmemiş inci, hiç ayak basılmamış kum, Medine şehrinin diğer bir adı, Hz. Meryem'e verilen adlardan biri.
Azra
: El değmemiş bakire kız, delinmemiş inci, ayak basılmamış kum, Medine’nin diğer bir adı, Hz. Meryem’e verilen ad.
Aznavur
: Yiğit, kahraman, ele avuca sığmayan, sinirli, sert, korku veren iri yarı kimse.
Azmun
: Deneme, sınama.
Azmidil
: Gönül yüceliği.
Azmi
: Azimli, kararlı, sözünde duran.
Azize
: Üstünde yürünmemiş kum, nurlu dost ve kuvvet sahibi kişi, ermiş kadın.
Aziz
: Bilgisi ve olgunluğu ile ermiş olan onurlu kişi, ermiş kişi, eren, sevgide üstün tutulan kişi.
Azime
: Büyük, yüce.
Azim
: Büyük, ulu.
Azer
: Ateş, kasım ayı için kullanılan başka bir isim.
Azelya
: Fundagillerden, güzel, renkli, kokusuz çiçekler açan bir bitki.
Azat
: Esaretten kurtulmuş, özgür olan, özgür bırakılmış, hür, kimseye bağımlı olmayan kişi ya da şey, orman ve kır gibi alanlarda yetişen meşe ağacı, heybetli asırlık ağaç.
Azamettin
: Dinin azameti, ululuğu.
Azamet
: Büyüklük, ululuk.
Azam
: Büyük, çok büyük.
Azadi
: Özgürlük, serbestlik.
Azade
: Serbest, hür, kurtulmuş.
Azad
: Esaretten kurtulmuş, özgür olan, özgür bırakılmış, hür, kimseye bağımlı olmayan kişi ya da şey, orman ve kır gibi alanlarda yetişen meşe ağacı, heybetli asırlık ağaç.
Ayzühre
: Ay ve çoban yıldızı.
Ayzıt
: Eski Türklerde güzellik, iffet, doğum tanrıçasının adı.
Ayyüz
: Ay gibi parlak yüzlü olan.
Ayyüce
: Ay gibi parlak ve ulu olan.
Ayyuca
: Ay gibi parlak ve ulu olan.
Ayyıldız
: Ay ve yıldız.
Ayyaruk
: Ay ışığı.
Ayyarkın
: Ay ve güneş ışığı.
Ayyalın
: Ay gibi temiz ve saf olan.
Ayyalap
: Duru ay, ay gibi parlak ve duru.
Ayverdi
: Çevresine ışık saçtı, yararlı oldu anlamında kullanılan bir ad.
Ayver
: Çevrene ışık saç, yararlı ol anlamında kullanılan bir ad.
Ayvaz
: Koca, eş, güzel, yakışıklı, saçsız, kel, sağır, kaba, Osmanlılar zamanında büyük konaklarda mutfak işlerini gören uşak.
Ayün
: Ay gibi ünlü olan.
Ayülker
: Ay ve Süreyya yıldızı.
Ayülger
: Ay ve Süreyya yıldızı.
Ayulduz
: Ay ve yıldız.
Aytutkun
: Güzelliğe tutkun olan.
Aytürk
: Ay gibi güzel olan, Ey Türk! anlamında kullanılan bir ad.
Aytunga
: Ey kahraman, yiğit! anlamında kullanılan bir ad.
Aytunca
: Ay ve tunca.
Aytunç
: Ay gibi parlak, tunç gibi dayanıklı olan.
Aytuna
: Ay gibi gösterişli, görkemli olan.
Aytün
: Ay ve gece.
Aytül
: Mehtap.
Aytuğ
: Ay gibi tuğ.
Aytöz
: Ay gibi parlak cevher.
Aytöre
: İyi töre, aydınlık getiren töre.
Aytop
: Dolunay, ayın on dördü.
Aytolun
: Dolunay, ayın on dördü.
Aytok
: Ey doymuş! anlamında kullanılan bir ad.
Aytış
: Konuşma, söyleyiş.
Aytirim
: Ay gibi ince ve nazik olan.
Aytimur
: Ay gibi ışıklı, temiz, demir gibi güçlü kimse.
Aytigin
: Ay gibi güzel ve parlak olan.
Ayterim
: Ay gibi ince ve nazik olan.
Ayten
: Ay gibi beyaz tenli olan.
Aytemur
: Ay gibi ışıklı, temiz, demir gibi güçlü kimse.
Aytemiz
: Ay gibi saf ve temiz olan.
Aytekin
: Ay gibi tek ve uğurlu olan.
Aytek
: Ay gibi tek, biricik, eşsiz.
Aytar
: Haberci, haber veren.
Aytan
: Ay aydınlığı.
Aytaç
: Ay gibi parlak taç takmış olan.
Aysungur
: Ey soğukkanlı kimse! anlamında kullanılan bir ad.
Aysunay
: Güzelliğini göster anlamında kullanılan bir ad.
Aysunar
: Ay gibi olan güzelliğini gösteren.
Aysuna
: Ay gibi güzel olan.
Aysun
: Uysal.
Aysultan
: Ay gibi güzel olan sultan.
Aysuda
: Suda yansıyan ay ışığı.
Aysu
: Ay gibi parlak, su gibi berrak olan.
Aysü
: Ey asker! anlamında kullanılan bir ad.
Aysoy
: Ay gibi temiz soylu olan.
Ayşöhret
: Şöhreti ay gibi parlak, aydınlık ve lekesiz olan.
Ayşın
: Ay ışını.
Aysın
: Sen aysın, ay kadar güzelsin” anlamında kullanılan bir ad.
Aysılu
: Ay kadar temiz, iffetli, nazik olan.
Ayşıl
: Ay gibi ışıklı, parlak.
Ayşirin
: Ay gibi şirin ve tatlı olan.
Aysine
: Gönlü ay gibi parlak ve temiz olan.
Ayşin
: Ay gibi güzel olan.
Aysima
: Çehresi, yüzü ay gibi parlak, nurlu, ışıklı, kutlu, uğurlu olan.
Aysim
: Ay gibi güzel, gümüş kadar parlak ve değerli olan.
Ayşim
: Ay gibi güzelolan.
Aysevin
: Ay gibi güzel olaları sevin anlamında kullanılan bir ad.
Aysevim
: Ay gibi sevimli olan.
Aysevil
: Ay gibi her zaman sevilen, beğenilen biri ol. anlamında kullanılan bir ad.
Aysever
: Ay gibi güzel ve parlak olanları seven anlamında kullanılan bir ad.
Ayseven
: Ay gibi güzel ve parlak olanları seven anlamında kullanılan bir ad.
Aysev
: Ay gibi güzel ve parlak olanları sev anlamında kullanılan bir ad.
Ayseren
: Parlaklık, ışık saçan.
Aysere
: Aydan daha güzel, daha parlak ve temiz.
Ayser
: Parlaklık ver, aydınlık getir anlamında kullanılan bir ad.
Ayşenur
: Rahat ve huzur içinde yaşayan güzel.
Aysen
: Sen aysın, ay gibi güzelsin anlamında kullanılan bir ad.
Ayşen
: Ay gibi güzel ve şen olan.
Aysema
: Ay gibi parlak, gök gibi yüce olan.
Ayselen
: İyi haber.
Aysel
: Ay gibi parlak, ışıklı, güzel.
Ayşehan
: Rahat ve huzur içinde yaşayan sultan.
Ayşegül
: Rahat ve huzur içinde yaşayan gül gibi güzel.
Ayşedudu
: Huzur içinde yaşayan kardeş.
Ayşecan
: Rahat ve huzur içinde yaşayan kimse.
Ayşe
: Rahat ve huzur içinde yaşayan, göz.
Aysan
: Ay gibi parlak, ışıklı, temiz tanınmış adı olan.
Ayşan
: Ay gibi şanlı, görkemli, parlak olan.
Aysal
: Ay gibi, aya benzeyen.
Ayrıl
: İki yolun ayrıldığı yer, yol kavşağı.
Ayral
: Benzerlerinden farklı olan.
Aypolat
: Ay gibi güzel, çelik gibi güçlü olan.
Aypınar
: Ay gibi güzel, pınar gibi saf olan.
Ayperi
: Ay gibi güzel olan peri.
Aypars
: Ay gibi güzel ve temiz pars, Hun İmparatoru Attilanın amcası.
Aypare
: Ay parçası, ay gibi güzel.
Aypar
: Gösterişli, heybetli, görkemli.
Aynur
: Ay ışığı kadar parlak ve nurlu kişi, ay gibi parlak ışık saçan, peri kızı, ince çiseleyen yağmur.
Aynımah
: Aya benzeyen, ayın benzeri, eşi, ay kadar güzel.
Aynıfer
: Göz nuru, gözün ışığı.
Ayniye
: Gözle ilgili olan.
Aynişah
: Şahın ta kendisi.
Aynisa
: Ay gibi güzel olan kadın.
Ayni
: Gözle ilgili olan.
Aynagül
: Ayna gibi parlak olan güzel.
Ayna
: Işığı yansıtan, varlıkların görüntüsünü veren, cilalı ve sırlı cam.
Aymutlu
: Ay gibi mutlu olan.
Aymete
: Ay ve mete.
Aymelek
: Ay ve melek gibi güzel olan.
Aymaral
: Ay kadar güzel ceylan.
Ayman
: Ay gibi ışıklı, güzel kimse.
Aylin
: Ay ışığı, ay ve yıldızlar gibi parlak cisimlerin etrafındaki parıltılı hale, genellikle dini açıdan önemli kişilerin tasvirinde kullanılan baş çevresindeki aydınlık halka.
Aylanur
: Ayın çeresindeki ışık gibi parlak olan.
Aylan
: Açıklık, alan, meydan.
Ayla
: Yüksek yer, yükseklik, gök, sema, gökyüzü.
Aykutlu
: Ay gibi kutlu olan.
Aykutalp
: Ay gibi uğurlu olan yiğit.
Aykut
: Kutlu, uğurlu ay.
Aykurt
: Ey kurt gibi olan! anlamında kullanılan bir ad.
Aykün
: Ay gibi güzel, güneş gibi parlak olan.
Aykul
: Ey kul! anlamında kullanılan bir ad.
Aykönül
: Güzel gönüllü.
Aykız
: Ay gibi güzel ve parlak olan kız.
Aykın
: Çok konuşan.
Aykatun
: Ay gibi güzel olan kadın.
Aykaş
: Ay gibi hilal kaşlı olan.
Aykan
: Parlak soylu, soyu sopu temiz.
Aykal
: Ay gibi parlak ve ışıklı kal anlamında kullanılan bir ad.
Aykaç
: 1. Söyleyen, konuşan. 2. Akıl veren. 3. Ozan, şair.
Ayışını
: Aydan gelen ışın, ayın yaydığı ışın.
Ayışığı
: Ayın ışığı, mehtap.
Ayımşa
: Benim küçük ayım, güzelim anlamında kullanılan bir ad.
Ayımbet
: Ay yüzlüm, sevgilim anlamında kullanılan bir ad.
Ayım
: Ay gibi güzel olan sevgilim!” anlamında kullanılan bir ad.
Ayık
: 1. Anlayışlı, uyanık.2. Sarhoşluğu ve baygınlığı geçmiş olan.
Ayilkin
: İlk ay.
Ayhatun
: Ay gibi güzel olan kadın.
Ayhanım
: Ay gibi güzel olan kadın.
Ayhan
: Ey hükümdar! anlamında kullanılan bir ad.
Aygüzel
: Ay gibi güzel olan.
Aygutalp
: Her şeye karşılık veren yiğit.
Aygut
: Karşılık, mükâfat.
Aygür
: Ay gibi parlak ve gür.
Aygünkız
: Ay gibi güzel, güneş gibi parlak olan kız.
Aygüner
: Ay gibi güzel, güneş gibi parlak olan kimse.
Aygün
: Ay gibi güzel, güneş gibi parlak olan.
Aygümüş
: Ay gibi parlak, gümüş gibi değerli, beyaz olan.
Aygülhan
: Ay gibi parlak, gül gibi güzel olan.
Aygüler
: Ay gibi gülümseyen.
Aygül
: Ay gibi parlak, gül gibi güzel olan.
Aygönül
: Güzel gönüllü.
Aygönenç
: Ay gibi parlak ve huzurlu, rahat olan.
Aygöl
: Ay gibi güzel, göl gibi durgun olan.
Aygök
: Ay gibi güzel, gök gibi parlak olan.
Aygerim
: Ay gibi güzel.
Aygen
: Dost, arkadaş, sevgili, yâr.
Ayferim
: Ay ışığım anlamında kullanılan bir ad.
Ayferi
: Ay ışığı.
Ayfer
: Ay ışığı.
Ayetullah
: Allahın ayetleri.
Ayet
: Kuran surelerini oluşturan kısımlardan her biri, belirti, nişan.
Ayduru
: Ay gibi duru, parlak ve lekesiz olan.
Aydonat
: Ay gibi güzelliklerle donanmış olan.
Aydolun
: Dolunay, mehtap.
Aydolu
: Ayın on beşi.
Aydoğmuş
: Ay gibi doğmuş olan.
Aydoğdu
: Ay gibi doğan.
Aydoğan
: Ay gibi doğan.
Aydınyol
: Yolu aydınlık olan kimse.
Aydıntuğ
: Başına parlak bir tuğ takmış olan kimse.
Aydıntan
: Sabahın aydınlığı gibi parlak olan.
Aydınol
: İleri görüşlü ol anlamında kullanılan bir ad.
Aydıner
: İleri görüşlü kimse.
Aydınel
: Eli açık, cömert olan kimse.
Aydınbey
: İleri görüşlü bey.
Aydınbay
: İleri görüşlü kimse.
Aydınay
: Aydan daha güzel ve parlak olan.
Aydınalp
: İleri düşünceli yiğit.
Aydın
: Işıklı, pırıltılı, aydınlık, açık, kolay anlaşılır, öğrenimi, bilgisi ve görgüsü olan, ileri düşünceli kimse, umut veren, mehtap.
Aydinç
: Ay gibi dinç olan.
Aydilek
: Dileği, isteği dürüstlük olan.
Aydil
: Gönlü ay gibi temiz olan kimse.
Aydenk
: Ayın dengi olacak kadar güzel, ay gibi güzel.
Aydeniz
: Ay gibi güzel, deniz gibi coşkulu olan.
Aydemir
: Ay gibi ışıklı, temiz, demir gibi güçlü kimse.
Aydar
: Çocuğun ensesindeki saçlar, perçem.
Aydanur
: Ay gibi güzel ve parlak olan.
Aydanarı
: Namuslu, iffetli, güzel kadın.
Aydan
: Güzelliğini aydan almış, ay gibi parlak ve güzel.
Aydagül
: Ayda ve gül gibi güzel olan.
Ayda
: Dere kıyılarında, çayırlarda yetişen bir bitki.
Ayçulpan
: Hem ay hem de çoban yıldızı gibi parlak ve güzel olan.
Ayçolpan
: Hem ay hem de çoban yıldızı gibi parlak ve güzel olan.
Aycıl
: Ay gibi, ayla ilgili.
Ayçıl
: Ay gibi, aya benzeyen, ay gibi güzel.
Ayçil
: Ay gibi, aya benzeyen, ay gibi güzel.
Aycihan
: Dünyayı aydınlatan ay.
Ayçiçek
: Ay gibi parlak ve çiçek gibi güzel olan.
Ayçetin
: Ey anlaşılması güç kimse! anlamında kullanılan bir ad. kullanılan
Ayceren
: Ay gibi güzel ve parlak ceylan.
Aycennet
: Ey cennet! anlamında kullanılan bir ad.
Aycan
: Ey sevgili anlamında kullanılan bir ad.
Aycahan
: Ay gibi parlak olan güzel.
Aycagül
: Ay gibi parlak olan güzel.
Ayçağ
: Ay-çağ.
Ayça
: Ayın ilk günlerinde aldığı yay biçimi, hilal, bayrak ve sancak direklerinin tepesindeki pirinçten yapılmış ay yıldızlı süs, alem.
Ayca
: Ay gibi güzel, ışıklı, parlak.
Aybüke
: Ay gibi güzel, el değmemiş kız.
Aybüge
: Ay gibi güzel, el değmemiş kız.
Aybora
: Ey fırtına gibi olan! anlamında kullanılan bir ad.
Ayboğa
: Ey güçlü kimse anlamında kullanılan bir ad.
Aybirgen
: Ay veren.
Aybir
: Ay gibi tek, biricik, eşsiz.
Aybike
: Ay gibi güzel, el değmemiş kız.
Aybige
: Ay gibi güzel, el değmemiş kız.
Aybey
: Ay gibi güzel olan yakışıklı bey.
Aybet
: Ay yüzlü.
Ayberk
: Ey güçlü kimse anlamında kullanılan bir ad.
Aybeniz
: Ay gibi güzel yüzü olan.
Ayben
: Yüzünde benleri olan güzel.
Aybek
: Ay gibi güzel ve yakışıklı olan bey, Hindistan’daki Türk Memlûkleri Devletinin kurucusu. (Ö. 1210).
Aybegüm
: Ay gibi güzel hanımefendi.
Aybegim
: Ay gibi güzel hanımefendi.
Aybay
: Ey bey! anlamında kullanılan bir ad.
Aybaş
: Ey lider, önder! anlamında kullanılan bir ad.
Aybars
: Ay gibi güzel ve temiz pars, Hun İmparatoru Attilanın amcası.
Aybar
: Gösterişli, heybetli, görkemli.
Aybanu
: Ay gibi güzel ve parlak hanımefendi.
Aybala
: Ay gibi parlak ve güzel çocuk.
Ayaz
: Bulutsuz havada ortaya çıkan kuru soğuk, sakin havada ortaya çıkan kuru soğuk, açık ve bulutsuz hava, aydınlık ışık, mehtap.
Ayaydın
: Ay ışığı, ay aydınlığı.
Ayataç
: Ey büyüklenen seviml çocuk anlamında kullanılan bir ad.
Ayata
: Ey baba! anlamında kullanılan bir ad.
Ayasun
: El uzat anlamında kullanılan bir ad.
Ayaşan
: Yükselen.
Ayas
: Duru ve sakin havada çıkan kuru soğuk, açık, bulutsuz hava, aydınlık, ışık, mehtap.
Ayanfer
: Gözün ışığı, göz nuru, parlaklığı.
Ayanç
: Saygı.
Ayana
: Ey ana! anlamında kullanılan bir ad.
Ayaltın
: Ay ve altın gibi parlak olan.
Ayalp
: Ay kadar parlak ve güzel yiğit.
Ayal
: Karı, eş, zevce.
Ayaça
: Sevgili hanım, sevgili kibar hanım.
Ayaba
: Ay gibi parlak ve güzel ana.
Aya
: Kibar hanım, hanımefendi.
Ay
: Yer yuvarlağının uydusu olan gök cismi, kamer, yılın on iki bölümünden her biri, güzel, parlak, nurlu.
Avunç
: Avunma, teselli.
Avşar
: Oğuz Türklerinin 24 boyundan biri, çabuk iş gören, çevik, atılgan, uyumlu, yumuşak başlı, bir şeyin zıddı, aksi.
Avniye
: Yardım ve yardımcılıkla ilgili.
Avni
: Yardım ve yardımcılıkla ilgili.
Avkan
: Uzak, suyun toplandığı yer.
Avhan
: Avı seven hükümdar.
Avcı
: Avlanmayı seven, avı iş edinen kimse.
Avar
: Direnen, karşı koyan, VII. yüzyılın sonuna değin Orta Avrupa’da yaşamış bir Türk boyu.
Atuf
: Birine sevgisi olan, sevgi duyan.
Attila
: Ünlü, babacık, Büyük Hun İmparatorunun adı.
Atom
: Birkaç türü birleşince çeşitli kimyasal bileşikleri, bir tek türü ise bir kimyasal ögeyi oluşturan parçacık. 2. Eski Yunan filozoflarına göre, gerçeğin son, artık bölünemez, bozulamaz diye tasarlanan temel ögeleri.
Atmaca
: Kartalgillerden, ava alıştırılabilen küçük yırtıcı bir kuş.
Atlıhan
: Atı olan hükümdar, ünlü hükümdar.
Atlığ
: Ünlü, tanınmış, adlı.
Atlı
: Atı olan, ünlü, tanınmış.
Atlas
: Sık dokunmuş olması sebebiyle parlak bir görünüme sahip olan ipekli kumaş, Yunan mitolojisinde Dünya'yı sırtında taşımakla görevli olan Titan, çeşitli konularda bilgi vermek için hazırlanmış coğrafi haritaların derlemesi, spesifik bir konu üzerine açıklama yapmak için resimler ya da levhalar içeren çeşitli bilgilerin derlendiği bilgi kitapçığı.
Atlan
: Ün, nam, şöhret, değer, önem.
Atız
: İki dere arasındaki su geçecek set.
Atılgan
: Çekinip korkmadan kendini tehlike veya güçlüklere atan kimse, girişken.
Atılay
: Ünlü, namlı, şöhretli kimse.
Atıl
: “Girişken ol, ilerlemek için çaba göster, hızla ilerle, atılgan ol” anlamlarında kullanılan bir ad.
Atıfe
: Eğilen, meyleden, bağlayan, şefkatli, sevecen.
Atıfa
: Eğilen, meyleden, bağlayan, şefkatli, sevecen.
Atıf
: Eğilen, meyleden, bağlayan, şefkatli, sevecen
Atiye
: İhsan, lütuf, bağışlama, armağan.
Atime
: Akşamın ilk karanlığı, karanlığın başlangıcı.
Atilla
: Ünlü, babacık, Büyük Hun İmparatorunun adı.
Atila
: Ünlü, babacık, Büyük Hun İmparatorunun adı.
Atik
: Eski, özgür, hür, asil, soylu.
Atgun
: Yorgun, bitkin, yavaş, gizli, saklı, yaban armudu, yırtıcı hayvan.
Atfi
: Şefkatle, iyilikseverlikle ilgili.
Ateş
: Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık, coşkunluk.
Atay
: Bilinen, tanınmış kimse.
Ataün
: Ata-ün.
Ataullah
: Allah’ın bağışı, ihsanı.
Atatürk
: Türklerin atası, Büyük kurtarıcı Gazi Mustafa Kemal Paşaya 1934 yılında yasayla verilmiş soyadı.
Atatüre
: Atalardan gelen töre.
Atatuğ
: Atalarının tuğunu takmış olan kimse.
Atatöre
: Atalardan gelen töre.
Atasü
: Ataları asker olan kimse.
Atasoy
: Ataları gibi soylu olan kimse.
Atasevin
: Atalarınını seviniz anlamında kullanılan bir ad.
Atasever
: Atalarını seven kimse.
Ataseven
: Atalarını seven kimse.
Atasev
: Atalarını sev anlamında kullanılan bir ad.
Atasay
: Atalarına saygı göster anlamında kullanılan bir ad.
Atasan
: Ataları gibi ünlü olan kimse.
Atasagun
: Hekim, doktor.
Ataöv
: Atalarını öv anlamında kullanılan bir ad.
Ataol
: Yüce bir insan ol anlamında kullanılan bir ad.
Atanur
: Atası aydın, bilge olan kimse.
Ataner
: Atan yiğittir anlamında kullanılan bir ad.
Atamtürk
: Atam Türktür analamında kullanılan bir ad.
Atamer
: Atam yiğittir anlamında kullanılan bir ad.
Atambay
: Atam beydir anlamında kullanılan bir ad.
Ataman
: Ata kişi, başkan, önder.
Atalmış
: Ünlü, namlı, şöhretli kimse.
Atalay
: Ünlü, namlı, şöhretli kimse.
Atalan
: At sahibi olan kimse.
Atakut
: Ataları kutlu olan kimse.
Atakurt
: Atası cesur ve yiğit olan kimse.
Atakul
: Atalarını gerçekten seven kimse.
Ataker
: Dışa dönük, canlı, girişken kimse, eli açık, cömert kimse, atıcı, nişancı kimse.
Atakan
: İlk doğan, üst soyunun kanını taşıyan güçlü kişi, hükümdar olan ata kişi.
Atak
: Dışa dönük, canlı, girişken, eli açık, cömert, atıcı, nişancı.
Atahan
: Egemen durumdaki büyük yönetici, benzerlerinden üstün, egemen.
Atagün
: Ataların aydınlığı.
Atagül
: Ataların anısı olan gül gibi güzel.
Ataergin
: Atalardan ulaşan.
Atadan
: Atalardan gelen.
Atacan
: Sevgili baba anlamında kullanılan bir ad.
Ataç
: Atalardan gelen, atalarla ilgili olan, büyüklük gösteren çocuk.
Atabörü
: Atası cesur ve yiğit olan kimse.
Atabey
: Selçuklularda şehzadelerin eğitimiyle görevli kimse, lala.
Atabek
: Selçuklularda şehzadelerin eğitimiyle görevli kimse, lala.
Atabay
: Zengin, saygın kimse.
Ataan
: Atalarını an, hatırla anlamında kullanılan bir ad.
Atâ
: Bağış, ihsan.
Ata
: Baba, dedelerden ve büyük babalardan her biri, kişinin geçmişte yaşamış olan büyükleri.
Asye
: İsyan eden.
Asya
: Doğan güneş ve güzellik, şifa veren, Dünya'da bulunan 5 kıtadan en büyük ve en kalabalık olanı, doğu.
Asutay
: Hırçın tay.
Asuman
: Gök, gökyüzü.
Asude
: Rahat, dingin, huzurlu, sessiz, sakin.
Asu
: Yaramaz, haşarı çocuk.
Asri
: Çağcıl, çağdaş.
Asma
: Dalları çardak üzerine yayılan bitkilere, genel olarak verilen ad.
Aslınur
: Nurdan gelen, aydınlık, ışıklı, temiz.
Aslım
: Yarar, fayda.
Aslıhan
: Padişah soyundan gelen, soylu kişi, han soyundan gelen.
Aslıgül
: Soyu gül gibi temiz ve güzel olan.
Aslıbey
: Bey soyundan gelen.
Aslı
: Bir şeyin kendisi, Kerem ile Aslı öyküsünün kadın kahramanının adı.
Asliye
: Seçkin, özel, esas, temel.
Aslanhan
: Aslan gibi yürekli ve cesaretli olan hükümdar.
Aslaner
: Aslan gibi yürekli ve cesaretli olan kimse.
Aslan
: Kedigillerden, Afrikada ve Asyada yaşayan, erkekleri yeleli, yırtıcı, uzunluğu 160 cm, kuyruğu 70 cm ve ucu püsküllü, çok koyu sarı renkli güçlü bir memeli türü, gürbüz, yiğit adam.
Aşkıner
: Benzerlerinden üstün olan kimse.
Aşkınay
: Benzerlerinden üstün olan.
Aşkın
: Üstün olan, geçkin, belli bir sürenin ötesine geçmiş olan, üzüm asmalarında ve dallarında bulunan yapraksız meyveler.
Aşkım
: Benim aşkım, sevdiğim insan, sevgilim anlamında kullanılan bir ad.
Aşkan
: Kula donlu at, işaret, im, renk, beniz.
Aşır
: Bir dinî tören sırasında veya cemaatle namaz kılınıp dua edildikten sonra okunan Kuran ayetleri, on sayısı, on gün.
Asıma
: Günahtan, haramdan çekinen, namuslu, iffetli.
Asım
: Temiz kalpli, düzgün karakterli, namuslu, günah işlemekten uzak duran ve haramdan sakınan kimse, iffetli kişi.
Asılgül
: Gerçek gül.
Asılbanu
: Gerçek hanımefendi, gerçek prenses.
Asıf
: Şiddetli rüzgâr, fırtına
Ası
: Yarar, fayda, kazanç, yetişkin, olgun, iri, gösterişli, çevik.
Asiye
: İsyan eden.
Aşir
: Bir dinî tören sırasında veya cemaatle namaz kılınıp dua edildikten sonra okunan Kuran ayetleri, on sayısı, on gün.
Aşina
: Bildik, tanıdık, bilinen.
Asimegül
: Günah ve haramdan sakınan gül yüzlü.
Asime
: Günahtan, haramdan çekinen, namuslu, iffetli.
Asile
: Soylu.
Asil
: İyice kökleşmiş, yüksek duygularla hareket eden kişi, soylu.
Asfer
: Sarı, uçuk, soluk benizli.
Asena
: Güzel dişi kurt, iyi haber.
Asel
: Cennetteki dört ırmaktan biri, bal ırmağı, akşam, gece vakti.
Aşcır
: Güçlükleri, engelleri yenen kimse.
Aşan
: Güçlükleri ve engelleri yenen kimse.
Asan
: Kolay.
Asalet
: Soyluluk, bir görevi yüklenmiş olma, o görevin sahibi olma.
Asalbegüm
: Gerçek hanımefendi.
Asalbegim
: Gerçek hanımefendi.
Asal
: Başlıca, esaslı, temel.
Asaf
: Vezir, Hazreti Süleyman’ın veziri.
Aşa
: Aşırı, aşkın, fazla.
Arzum
: “İsteğim, dileğim” anlamında kullanılan bir ad.
Arzuhan
: Hükümdarın isteği, dileği.
Arzugül
: Gül gibi istenilen, beğenilen.
Arzu
: İstek, özlem, beğenilen, dilek.
Arzık
: Dindar, sofu
Arziye
: Toprakla ilgili, topraktan yetişen.
Aryüz
: Temiz görünüşlü kimse.
Arya
: İprişim yumağı, ipek ipliği yumağı, pera eserinde, solistlerden birinin orkestra eşliğinde söylediği, genellikle kendi içinde bütünlüğü olan şarkı, üç bölümlü şarkı formundan oluşan eşlikli solo ses yazılmış sahne şarkısı.
Arukız
: Sevimli kız, güzel kız.
Arukan
: Temiz soylu kimse.
Aru
: Temiz, yabancı şeylerden arınmış, katışıksız, saf, kutsal, günahsız, çiçeklerden bal yapan böcek, çalışkan.
Artut
: Hediye.
Artunç
: Tunç gibi sağlam erkek.
Artun
: Gururlu, kendine güveni olan kimse.
Artuk
: Erdemli, nitelikli, üstün, fazla, çok, daha çok.
Artuç
: Ucu sivri bir demirle donanmış, uzunca çubuk şeklinde, mızrak türünden eski bir silah.
Artık
: Erdemli, nitelikli, üstün, fazla, çok, daha çok.
Artan
: Yarar, fayda, üstünlük, meziyet, nitelik.
Artam
: Erdem, fazilet, değer, kıymet.
Artaç
: Temiz taç takınmış, güvenilir hükümdar.
Arsoy
: Temiz ve dürüst bir soydan gelmiş olan kimse.
Arslaner
: bk. Aslaner
Arslan
: bk. Aslan
Arsan
: Temiz adlı, iyi tanınan kimse.
Arsal
: 1. Arı gibi temiz, çalışkan. 2. Kumral.
Arpınar
: Berrak akan pınar.
Arpak
: Temiz, dürüst, güvenilir kimse.
Arpağ
: Sihir, büyü, üfürük.
Arpad
: Arpacık.
Arol
: “Arı, temiz, çalışkan ol” anlamında kullanılan bir ad.
Arna
: Adak, adanmış.
Armanç
: İdeal, ülkü.
Arman
: Dürüst, çalışkan ve doğru, güvenilir kimse, hasret.
Armağan
: Çok hediye, peşkeş, tuhfe, bergüzer, birini sevindirmek, mutlu etmek için verilen şey, hediye.
Arlan
: “Utanç duy” anlamında kullanılan bir ad.
Arkut
: Temiz, uğurlu, kutlu.
Arkun
: Yavaş, ağır, sakin, zayıf, gelecek yıl.
Arkoç
: Arı gibi çalışkan kimse.
Arkış
: Elçi, haberci, kervan.
Arkın
: Yavaş, ağır, sakin, zayıf, gelecek yıl.
Arkay
: Yükselen, çeşitli yönlere doğru çıkık bir durumda olan.
Arkan
: Temiz, arı kandan gelen, üstün, galip.
Arkadaş
: Birbirlerine karşı sevgi ve anlayış gösteren kimselerden her biri, bir ortamda birlikte bulunanlardan her biri.
Arıyüz
: Temiz görünüşlü kimse.
Arıtaş
: Temiz taş.
Arıtan
: Temizleyen, arı duruma getiren.
Arısu
: Berrak akan su temiz ve dürüst olan kimse.
Arısoy
: Temiz ve dürüst bir soydan gelmiş olan kimse.
Arısan
: Temiz, doğru tanınmış kimse.
Arısal
: Arı gibi çalışkan kimse.
Arış
: Kolun dirsekle bilek arasındaki bölümü, araba, kağnı oku, asma.
Arıpınar
: Berrak akan pınar.
Arınık
: Temiz, saf, berrak.
Arınç
: Temiz, saf, arı, barış, huzur.
Arın
: Temiz, arı, saf, alın, yüz, cephe, dağların, tepelerin yüzü.
Arıman
: Temiz, saf, dürüst kimse.
Arıl
: Temizlen, arın anlamında kullanlıan bir ad.
Arıkut
: Mutlu olmuş dürüst kimse.
Arıkol
: Temiz ve dürüst ol anlamında kullanılan bir ad.
Arıkiz
: Kendisinden sonra iyi bir ad bırakmış olan kimse.
Arıkhan
: Temiz, dürüst hükümdar.
Arıker
: Temiz, dürüst kimse.
Arıkboğa
: Çalışkan kimse.
Arıkan
: Temiz soylu kimse.
Arıkal
: “Temiz, doğru ve dürüst kal” anlamında kullanılan bir ad.
Arık
: Temiz, saf, duru, zayıf, cılız, su yolu, dere, çay, fidan dikilen yer.
Arıhan
: Dürüst, çalışkan hükümdar.
Arığ
: Temiz, saf, duru, zayıf, cılız, su yolu, dere, çay, fidan dikilen yer.
Arıer
: Çalışkan kimse.
Arıel
: Dürüst, temiz, namuslu.
Arıcan
: Temiz, doğru kimse.
Arıca
: Temizce, arı gibi.
Arıç
: Barış.
Arıboğa
: Çalışkan kimse.
Arıbaş
: Dürüst, güvenilir kimse.
Arıbal
: Katışıksız, temiz bal.
Arı
: Temiz, yabancı şeylerden arınmış, katışıksız, saf, kutsal, günahsız, çiçeklerden bal yapan böcek, çalışkan.
Arik
: Çabuk davranan, çevik kimse.
Arife
: Bilen, bilgili, belirli bir günün, olayın bir önceki günü veya ona yakın günler.
Arif
: İlim irfan sahibi, tevhid bilgi ve şuuruna sahip, üstün görüş sahibi kimse, çok anlayışlı ve sezgili kişi şeklindedir.
Ari
: Özgür, çıplak, yoksun, boş.
Arhan
: Üstün nitelikli, dürüst hükümdar.
Argün
: Temiz, aydınlık gün.
Argüder
: Temiz ve dürüst olmayı amaçlayan kimse.
Argüden
: Temiz ve dürüst olmayı amaçlayan kimse.
Arguç
: Gurur.
Argu
: İki dağ arası, uçurum.
Argın
: Yorgun, bitkin, zayıf.
Argana
: Akıllı.
Arer
: Temiz, doğru kimse.
Aren
: Parlak renkte kum tanesi, güçlü, kuvvetli, ağaç cinsi, dağ, güçlü, kuvvetli.
Aren
: Parlak renkte kum tanesi, güçlü, kuvvetli, ağaç cinsi, dağ, güçlü, kuvvetli.
Arel
: Temiz, dürüst kimse.
Arefe
: Bilen, bilgili, belirli bir günün, olayın bir önceki günü veya ona yakın günler.
Ardıl
: Birinin ardından gelip onun yerine geçen kimse.
Ardıç
: Servigillerden, güzel kokulu yapraklarını kışın da dökmeyen, yuvarlak kara yemişleri ilaç olarak kullanılan bir ağaççık.
Ardemir
: Demir gibi güçlü erkek.
Ardahan
: Sonra gelen, sonraki hükümdar.
Arda
: Hükümdar veya kumandan asası, işaret olarak yere dikilen çubuk, sonra gelen, Meriç ırmağının Edirne yöresindeki önemli bir kolu, Uygur yazılarında geçen çok eski bir Türk adı.
Arcan
: Özü saf, temiz kimse.
Arca
: Temiz, namuslu.
Arbek
: Yiğit, cesur hükümdar, bey.
Arbay
: Saygın, zengin kimse.
Arbaş
: Sarışın, mavi gözlü kimse.
Araz
: Esenlik, mutluluk, sel, akıntılı su, bir tür ot, soğuk, belirti, işaret.
Arat
: Cesaret, yüreklilik, halk.
Aras
: İnsanda saygı uyandıran görünüşlü kimse, görkem, kendisininmiş gibi sahip çıkılan, bulunmuş mal şeklindedir.
Aran
: Kuytu, sıcak yer, yayla, düzlük, ova, kışlak, ılımlı, uyumlu, uygun.
Aral
: Birbirine yakın adaların oluşturduğu topluluk, takımada, sıradağlar.
Arafat
: Tanışma, buluşma yeri, hacıların Kurban Bayramının arife günü toplandıkları Mekkenin doğusundaki tepe.
Aracı
: Uzlaştırıcı, anlaşma sağlayan kimse.
Apaydın
: Çok aydınlık, çok ışıklı.
Apakhan
: Tertemiz, dürüst hükümdar.
Apak
: Tertemiz, bembeyaz.
Apa
: Büyük, san, unvan.
Ant
: Tanrıyı veya kutsal bilinen bir kişiyi, bir şeyi tanık göstererek bir olayı doğrulama, yemin, kendi kendine söz verme
Annak
: 1. Karşı, ön taraf. 2. Doruk, gözetleme yeri, siper. 3. Duygu. 4. Hatıra. 5. Alan, meydan
Anlı
: Ünlü, tanınmış, namlı.
Anka
: Masallarda adı geçen ve gerçekte var olmayan büyük bir kuş.
Anıt
: Önemli bir olayın veya büyük bir kişinin gelecek kuşaklarca tarih boyunca anılması için yapılan, göze çarpacak büyüklükte, sembol niteliğinde yapı.
Anıl
: Amaç, erek, yavaş, ağır, bellek, hafıza, “Adın her zaman anılsın” anlamında kullanılan bir ad.
Anık
: Hazır, anı, hatıra, zayıf, cılız.
Anı
: Yaşanmış olgulardan belleğin sakladığı her türlü iz, hatıra.
Angıt
: Ördekgillerden, tüyleri kiremit renginde, evcilleştirilebilen bir yaban kuşu.
Angış
: Anı, hatıra.
Angın
: Tanınmış, ünlü.
Angıl
: Ünlü, tanınmış.
Angı
: Şan, şöhret, ün, hatıra, hediye, armağan.
Andıç
: Armağan, evlat, nesil, ün, şöhret, eş, denk.
Andiç
: Ant iç, yemin et anlamında kullanılan bir ad.
Andelip
: Bülbül.
Andak
: Derhâl, hemen.
Andaç
: Armağan, evlat, nesil, ün, şöhret, eş, denk.
Ançıbay
: Avcı bey.
Ancı
: Avcı.
Anber
: Amber balığından çıkarılan güzel kokulu, kül renginde bir madde, güzel kokulu bazı maddelerin ortak adı.
Anargül
: Anımsayan, hatırlayan güzel kadın.
Anar
: Anımsar, hatırlar anlamında kullanılan bir ad.
Anakız
: Anne ve kız.
Anakadın
: Anne olmuş kadın.
Anahanım
: Anne olmuş kadın.
Anadolu
: Anne, doldu! anlamında kullanılan bir ad, Türkiye’nin Asya kıtasında bulunan topraklarına verilen ad.
Anabörü
: Dişi kurt.
Anabacı
: Anne ve kız kardeş.
Amre
: Yaşam süren, yaşayan.
Amire
: Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse, şenlendiren, bayındırlaştıran kimse.
Amiran
: Amirler.
Amir
: Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse.
Amine
: Yüreğinde korku olmayan, korkusuz kişi, güvenilir kişi, korkusuz olan kişi.
Amile
: Bir işi yapmakla yükümlü olan.
Amil
: İsteyen, emeli olan, etken, etmen, sebep, faktör.
Amber
: Amber balığından çıkarılan güzel kokulu, kül renginde bir madde, güzel kokulu bazı maddelerin ortak adı.
Amanullah
: Allah’ın güvendiği kişi.
Amaç
: Erişilmek istenen sonuç, maksat, gaye, hedef.
Alyipek
: Al renkli ipek.
Alya
: Sema, yüksek yer, dağ tepesi, şeref, sema.
Altuntaş
: Üstün nitelikli, değerli kimse.
Altunhan
: Zengin hakan, Türklerin, Çin'de hüküm süren Türk-Moğol hükümdarlarına verdikleri ad.
Altuner
: Üstün nitelikli, değerli kimse.
Altuncan
: Manevi anlamda altın gibi değerli olan, altın görünümünde.
Altunçağ
: Altın çağ.
Altunç
: Kırmızı tunç.
Altunbaş
: Üstün nitelikli, değerli kimse.
Altunay
: Üstün nitelikli, değerli kimse.
Altuna
: Kızıl akan Tuna nehri.
Altun
: Parlak sarı renkte, kolay işlenen, değerli paslanmaz maden, üstün nitelikli, değerli kimse.
Altuğ
: Kırmızı tuğ.
Altop
: İşte al, tombul bir çocuk anlamında kullanılan bir ad.
Altoğan
: Bir doğan türü.
Altıntuğ
: Üstün nitelikli, değerli kimse.
Altıntop
: Üstün nitelikli, değerli kimse, greyfurt.
Altıntaş
: Üstün nitelikli, değerli kimse.
Altıntaç
: Altın taç takınmış kimse.
Altınsoy
: Soyu üstün nitelikli, değerli olan kimse.
Altınsaç
: Sarı saçlı kadın.
Altınöz
: Soyu üstün nitelikli, değerli olan kimse.
Altınok
: Üstün nitelikli, değerli kimse.
Altınnur
: Üstün nitelikli, değerli, güzel kadın.
Altınkız
: Üstün nitelikli, değerli, güzel kadın.
Altınkılıç
: Üstün nitelikli, değerli, savaşçı kimse.
Altınkaya
: Üstün nitelikli, değerli kimse.
Altınışın
: Üstün nitelikli, değerli, aydın kimse.
Altınışık
: Üstün nitelikli, değerli, aydın kimse.
Altıniz
: Üstün nitelikli, değerli kimse.
Altınhatun
: Üstün nitelikli, değerli kadın.
Altınhanım
: Üstün nitelikli, değerli kadın.
Altınhan
: Üstün nitelikli, değerli hükümdar.
Altıngül
: Üstün nitelikli, değerli kadın.
Altıner
: Üstün nitelikli, değerli kimse.
Altınel
: Üstün nitelikli, değerli kimse.
Altındal
: Üstün nitelikli, değerli kadın.
Altınçiçek
: Üstün nitelikli, değerli kadın.
Altınbike
: Üstün nitelikli, değerli kadın.
Altınbay
: Üstün nitelikli, değerli kimse.
Altınbaşak
: Üstün nitelikli, değerli kimse.
Altınbaş
: Üstün nitelikli, değerli kimse.
Altınbaran
: Üstün nitelikli, değerli kimse.
Altınay
: Üstün nitelikli, değerli kimse.
Altın
: Parlak sarı renkte, kolay işlenen, değerli paslanmaz maden, üstün nitelikli, değerli kimse.
Alten
: Kırmızı tenli kimse.
Altemür
: Al renkli demir.
Altay
: Güçlüklerden ve tehlikelerden yılmayarak daima ileri atılan kişi, girişken, tez canlı kimse, yüksek dağ.
Altav
: Altın.
Altaş
: Kırmızı taş.
Altaner
: Yiğit, cesur hükümdar gibi olan kimse.
Altan
: Kızıl tan, hakan, sultan, padişah.
Altaç
: Taç takın anlamında kullanılan bir ad.
Alsu
: Pembe renkli.
Alsoy
: Ünlü bir soydan gelen kimse.
Alsevin
: Al ve sevin anlamında kullanılan bir ad.
Alsancak
: Türk bayrağı.
Alsan
: “San al, şanın, adın duyulsun” anlamında kullanılan bir ad.
Alpyürük
: Bir yerde duramayan, hareketli, cesur, yiğit kimse.
Alpyürek
: Cesur, yürekli, yiğit kimse.
Alptuğ
: Yiğit, cesur, yürekli, savaşçı kimse.
Alptoğan
: Doğuştan yiğit, cesur, yürekli olan kimse.
Alptekin
: Yiğit, cesur, yürekli hükümdar.
Alpsü
: Yiğit asker.
Alpsoy
: Yiğit soydan gelen kimse.
Alpoğan
: Yiğit, cesur, yürekli, etkili kimse.
Alpnur
: Yiğit, cesur, yürekli, güzel kadın.
Alpman
: Yiğit, cesur, kahraman kişi.
Alpkutlu
: Yiğit, cesur, yürekli, kutlu kimse.
Alpkülük
: Ünlü, tanınmış yiğit kimse.
Alpkın
: Yiğit, cesur, yürekli kimse.
Alpkartal
: Yiğit, cesur, yürekli kimse.
Alpkanat
: Yiğit, cesur, yürekli kimse.
Alpkan
: Yiğit soydan gelen.
Alphan
: Yiğit, cesur, yürekli hükümdar.
Alpgiray
: Yiğit, cesur, yürekli hükümdar.
Alpertunga
: Yiğit, cesur, yürekli kimse, Türk destan kahramanı.
Alpermiş
: Yiğit, cesur, yürekli ermiş kimse.
Alpergin
: Yiğit, cesur, yürekli, olgun kimse.
Alperen
: Yiğit, cesur, yürekli kimse.
Alper
: Yiğit, kahraman erkek.
Alpdoğan
: Doğuştan yiğit, cesur, yürekli olan kimse.
Alpdemir
: Demir yürekli, korkusuz yiğit.
Alpçetin
: İnatçı, sert tavırlı yiğit.
Alpbilge
: Yiğit, cesur, yürekli bilge kişi.
Alpayer
: Cesur, yiğit kimse.
Alpaydın
: Yiğit, cesur, yürekli kimse.
Alpay
: Cesur, yiğit kimse.
Alpata
: Yiğit, cesur, yürekli ata.
Alpat
: Yiğit, cesur, yürekli kimse.
Alpaslan
: Yiğit, cesur, yürekli kimse, Büyük Selçuklu hükümdarı.
Alpartun
: Kendine güveni olan yiğit.
Alparslan
: Yiğit, cesur, yürekli kimse, korkusuz ve cesur, Büyük Selçuklu hükümdarı.
Alpar
: Yiğit, kahraman, cesur kimse.
Alpak
: Dürüst, kahraman, yiğit kimse.
Alpagu
: Tek başına düşmana saldıran yiğit, Eski Türklerde bir rütbe adı.
Alpağan
: Cesur, yiğit, kahraman kimse.
Alp
: Yiğit, kahraman, cesur, bahadır kimse, Eski Türklerde kullanılan bir unvan.
Alnıak
: Doğru, güvenilir kimse.
Alnıaçık
: Dürüst, temiz, lekesiz kimse.
Alnar
: Kırmızı nar.
Almula
: Kırmızı elma.
Almıla
: Kırmızı elma.
Almile
: Kırmızı elma.
Almila
: Elma gibi kırmızı yanaklı, kırmızı elma.
Almagül
: Güle gibi güzel.
Almabanu
: Hanımefendi, prenses.
Allıkız
: Sağlıklı, al yanaklı kız.
Allı
: Al renkli, al renge boyanmış.
Allahverdi
: Allah bağışladı anlamında kullanılan bir ad.
Alkun
: Hep, bütün, herkes.
Alköz
: Kırmızı ateş.
Alkor
: Kırmızı ateş, köz.
Alkoç
: Kınalı koç.
Alkış
: Hayırlı dua.
Alkın
: Sevdalı, âşık, vurgun, fakir, zayıf.
Alkım
: Gökkuşağı.
Alkılıç
: Eline kılıç al anlamında kullanılan bir ad.
Alkaş
: Hayırlı dua.
Alkan
: Kırmızı kan.
Alışın
: Al renkli ışın.
Alışık
: Herhangi bir duruma alışmış olan.
Alıncak
: Anlayışlı, duygusal, alıngan, onurlu, kurumlu, çalımlı, gururlu.
Alımlı
: Göz alıcı, çekici, cazibeli, kurumlu, çalımlı, gururlu.
Alım
: Çekicilik, kurum, çalım, gurur.
Alıcı
: Duygulu, içli, alıngan.
Aliye
: Yüksek, yüce.
Aliyar
: Yüce, ulu dost, sevgili.
Alise
: Asil soydan olan, güzel.
Alişan
: Herkes tarafından tanınan, ünlü.
Alişah
: Hükümdarların en yücesi.
Alisa
: Asil soydan olan, güzel.
Aliş
: “Ali” adının halk dilinde değişmiş biçimi.
Alipek
: Al renkli ipek.
Alin
: Yükselen ışık ve parlayan, yüce, asil, soylu, aydınlık, parlak, dürüst, adil.
Alime
: Bilgin kadın.
Alim
: Bilgin.
Alika
: Özgür, hür, asil, soylu, güzel, genç kız, eski.
Alihan
: Yüce, ulu hükümdar.
Alican
: Yüce, ulu dost.
Ali
: Yüce, ulu, yüksek, orun bakımından en üstün, şanlı kimse, aile, büyük.
Alhan
: Erkek deve kuşu.
Algur
: Tümsek, tepe, sakin, sessiz, kırmızı.
Algün
: Günün henüz kızıl olan durumu.
Algun
: Güçlü, iyi, güzel, sıcakkanlı, sevimli, sevdalı, âşık, vurgun, hızlı akan su, cılız, zayıf.
Algül
: Kırmızı gül.
Algu
: Silah, hep, bütün, hepsi, topluluk.
Algış
: Dua, övgü.
Algın
: Güçlü, iyi, güzel, sıcakkanlı, sevimli, sevdalı, âşık, vurgun, hızlı akan su, cılız, zayıf.
Algan
: Alan, fetheden, fatih.
Alevnaz
: Aşk ateşine düşmüş nazlı güzel.
Alev
: Yanan maddelerin veya gazların türlü biçimlerde uzanan ışıklı dili, sıcaklık, kıvılcım.
Alemşah
: Hükümdar nişanı.
Alemdar
: Bayrağı veya sancağı taşıyan kimse.
Alem
: Bayrak, sancak, minare, kubbe, sancak direği vb. yüksek şeylerin tepesinde bulunan, madenden yapılmış ay yıldız veya lale biçiminde süs.
Aldoğan
: Bir doğan türü.
Aldeniz
: Kızıl renkli deniz.
Aldemir
: Demirin kızdırılmış durumu.
Alçınsu
: Kırmızı renkli su.
Alçın
: Al renkli, kırmızı.
Alçık
: Gözcü, kollayıcı.
Alçin
: Kızıl renkli küçük bir kuş.
Alçiçek
: Kırımızı çiçek.
Alcan
: Cesur, yürekli, atılgan kimse.
Alburak
: İşte Burak anlamında kullanılan bir ad.
Albora
: İşte fırtına çıktı anlamında kullanılan bir ad.
Albeni
: Alım, çekicilik, cazibe.
Albayrak
: Türk bayrağı.
Alaz
: Soylu bir aileden gelen seçkin kişi, alev, ağaçsız, açıklık alan, gösteriş ve haşmet.
Alayunt
: Al kısrak.
Alaybey
: Herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluğun önderi.
Alay
: Herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluk, genellikle üç tabur ve bunlara bağlı birliklerden oluşan asker topluluğu.
Alatay
: Derisinde benekler olan tay.
Alataş
: Çok renkli taş.
Alatan
: Güneş doğmadan önce ufukta beliren karışık renkler.
Alat
: Acele, çabuk, bir tür çam ağacı.
Alapınar
: Henüz tam olgunlaşmamış genç kız.
Alanur
: Çok renkli parlaklık.
Alangu
: Altın geyik.
Alangoya
: Altın geyik.
Alaner
: Ülke fetheden yiğit kimse.
Alanbay
: Ülke fetheden kimse.
Alanay
: Ülke fetheden kimse.
Alanalp
: Ülke fetheden yiğit.
Alan
: Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha, orman içinde düz ve ağaçsız yer, ülke alan, fetheden, fatih.
Alâmet
: Belirti, iz.
Alakuş
: Tavus kuşu.
Alakurt
: Derisinde türlü renkler olan kurt.
Alakoç
: Derisinde türlü renkler olan koç.
Alakız
: Henüz olgunlaşmamış kız.
Alahan
: Henüz olgunlaşmamış hükümdar.
Alagün
: Yazın, güneş bulut arkasında kaldığında oluşan gölgeli durum.
Alagöz
: Ela gözlü kimse.
Alageyik
: Geyikgillerden, Güney Avrupa ve Kuzey Afrikada yaşayan, postu benekli, erkeklerinin boynuzları uca doğru kürek biçiminde genişleyen, bir cins geyik
Aladoğan
: Karışık renkli doğan kuşu.
Alaçuk
: Üzeri dal ve hasırla örtülmüş kulübe, çardak, keçeden yapılan çadır.
Alacan
: Henüz olgunlaşmamış dost.
Alaçam
: Rengi kızıla yakın bir çam türü
Alaca
: Birkaç rengin karışımından oluşan renk, birkaç renkli iplikten yapılmış dokuma, ağaçta ilk olgunlaşan meyve.
Alabezek
: Leyleğe benzeyen bir göçmen kuş.
Alabegüm
: Henüz olgunlaşmamış kadın.
Alabegim
: Henüz olgunlaşmamış kadın.
Alabay
: Henüz olgunlaşmamış kimse.
Alabaş
: Turpgillerden, şalgama benzeyen bir bitki, baş tüyleri karışık renkli bir tür kuş.
Alâattin
: Dinin yücesi, ulusu, büyüğü.
Ala
: Karışık renkli, çok renkli, alaca olan, açık kestane renginde olan, ela, kekliğin boynundaki siyah halka, benekli, tam olgunlaşmamış.
Akyüz
: Namuslu, şerefli, doğru kimse.
Akyurt
: Güvenilir yurt.
Akyürek
: Temiz, iyi niyetli kimse.
Akyön
: Doğru yön.
Akyol
: Dürüst, doğru ve iyi yol, hak yol.
Akyıldız
: Çoban yıldızı.
Akyipek
: Beyaz ipek.
Akyiğit
: Dürüstlüğü ve temizliğiyle tanınmış yiğit.
Akyel
: Güneyden esen rüzgâr, lodos.
Akvarol
: Dürüst bir biçimde yaşa, uzun ve sağlıklı bir yaşamın olsun anlamında kullanılan bir ad.
Akünal
: Dürüstlük ve iyilikle ün kazan anlamında kullanılan bir ad.
Akün
: Dürüstlüğü ve iyiliğiyle ün yapmış kimse.
Aktürk
: Soylu, temiz, doğru ve dürüst Türk.
Aktunç
: Beyaz tunç.
Aktuna
: Gösterişli, görkemli dürüst kimse.
Aktün
: Aydınlık, mehtaplı gece.
Aktuğ
: Beyaz tuğ.
Aktolun
: Beyaz ay.
Aktolga
: Savaşçıların başlarına giydikleri demir başlık.
Aktı
: Saf, masum, el emeği.
Aktimur
: Dövme demir.
Aktemür
: Dövme demir.
Aktekin
: Güvenilir, dürüst prens, şehzade.
Aktay
: Beyaz tay.
Aktaş
: Lüle taşı
Aktar
: Baharat veya güzel kokular satan kimse veya dükkân, iğne, iplik, baharat, zarf, kâğıt, tütün vb. satılan dükkân, damlalar.
Aktan
: Parlak, aydınlık sabah.
Aktalay
: Beyaz deniz, ak deniz.
Aktaç
: Beyaz taç.
Aksüyek
: Soyu temiz olan.
Aksungur
: Eski Türk büyüklerine verilen san, Kartalgillerden bir doğan türü, akdoğan.
Aksuner
: Dürüst, güvenilir sunucu.
Aksunar
: Dürüstlük, doğruluk gösterir anlamında kullanılan bir ad.
Aksuna
: Ak renkli yaban ördeği.
Aksun
: Kımılda ve sun anlamında kullanılan bir ad.
Aksülün
: Beyaz renkli sülün.
Aksu
: Kayalardan sızan tatlı ve berrak su, gözdeki billur cismin saydamlığını yitirerek ağarmasından ileri gelen körlük.
Aksoy
: Temiz, tanınmış soydan gelen kimse.
Aksöğüt
: Söğütgillerden, kabukları eczacılıkta kullanılan bir söğüt türü.
Akşın
: Beyazımsı hem büyük kurt hem de arısoy, beyaza çalan, beyazımsı, derisinde, kıllarında veya gözlerinde doğuştan renk veren madde bulunmadığı için her tarafı beyaz olan insan ya da hayvan, albino.
Aksın
: “Sen aksın, temiz ve lekesizsin, doğru ve dürüstsün” anlamında kullanılan bir ad.
Akşit
: Kutlu, uğurlu, nur, aydınlık.
Aksevil
: Biraz hareket et de herkes seni sevsin anlamında kullanılan bir ad.
Akseven
: Beyazı, dürüstlüğü, doğruluğu seven.
Akses
: Sesi güzel olan.
Akser
: Beyaz başlı, namuslu, dürüst, güvenilir.
Aksen
: “Sen aksın, temizsin, doğru ve namuslusun” anlamında kullanılan bir ad.
Aksel
: Sel gibi ak anlamında kullanılan bir ad.
Aksay
: Dürüst, temiz olarak kabullen anlamında kullanılan bir ad.
Aksarı
: Kanarya sarısı renginde olan.
Aksan
: İyi, temiz olarak tanınmış kimse.
Aksal
: Akla, beyazla ilgili.
Akpulat
: Çelik gibi kuvvetli ve sert olan.
Akpolat
: Çelik gibi kuvvetli ve sert olan.
Akpınar
: Berrak ve saf suyu olan pınar.
Akpay
: Ayağı düzgün, kötü yerlere gitmeyen kimse.
Akozan
: Güvenilir, dürüst şair, halk şairi.
Aköz
: Özü temiz, doğru olan kimse.
Akören
: Temiz, bakımlı şehir.
Akönder
: Dürüst, güvenilir lider.
Akol
: Terbiyeli, temiz, dürüst ol anlamında kullanılan bir ad.
Aknur
: Nur gibi parlak ve beyaz olan.
Akmeriç
: Meriç nehri gibi saf ve temiz olan.
Akmaral
: Dürüst, güvenilir, ceylan gibi güzel kadın.
Akmaner
: Temiz, beyaz, yiğit kişi.
Akmanalp
: Temiz, beyaz, yiğit insan.
Akman
: Temiz, beyaz, güzel insan, ihtiyar.
Akmaç
: Şelale.
Aklan
: Sularını bir denize veya göle gönderen bölge, bir dağ sırasının yamaçlarından her biri.
Akkuyaş
: Ak ışıklı güneş.
Akkutlu
: Uğurlu, kutsal, mutlu olan dürüst kimse.
Akkuş
: Kartalgillerden, ava alıştırılabilen küçük bir yırtıcı kuş, atmaca.
Akkurt
: Beyaz kurt.
Akköz
: İçinde küçük kor parçaları bulunan beyaz kül.
Akkor
: Işık saçacak beyazlığa varıncaya kadar ısıtılmış olan.
Akkız
: Temiz, dürüst, güvenilir kız.
Akkın
: Beyaz kılıç kabı, istekli, gönüllü, tutkun, akan su, açık, düzgün, pürüzsüz, az eğimli, düzgün, engebesiz yol veya toprak, kolaylıkla yapılan, çabuk ilerleyen, akıcı iş, yolunda, yoluna girmiş, olurunda iş.
Akkılıç
: Beyaz kılıç.
Akkerman
: Beyaz, kalın duvarlı, yüksek burçlu kale.
Akkemik
: Soyu temiz olan kimse.
Akkaynak
: Temiz, kirli olmayan kaynak.
Akkaya
: Ak ve kaya sözlerinden oluşan bir ad.
Akkaş
: Yeşim taşının beyazı, şöhret, lakap, haşhaş, afyon.
Akkar
: Kar gibi beyaz olan.
Akkan
: Temiz soylu, bilen, bilgili.
Akkadın
: Namuslu, dürüst kadın.
Akıntan
: Tan yeri ağarırken yapılan akın.
Akıneri
: Akıncı, savaşçı.
Akıner
: Akın yapan er.
Akıncıbay
: Düşman ülkesine akın yapan savaşçı kimse.
Akıncı
: Düşman ülkesine akın yapan savaşçı.
Akınalp
: Akın yapan yiğit.
Akınal
: Akın yap anlamında kullanılan bir söz.
Akın
: Saldırı, sistemi içindeki diğer gezegenlere ışık sağlayan gök cismi ve güçlükler karşısında yılmayan kişi, yabancı topraklara yıldırma, tedirgin etme gibi amaçlarla toplu olarak baskın yapma, kalabalık bir şeyin ardı arkası kesilmeden geliş durumunda olması, gol atmak veya sayı yapmak amacıyla karşı takımın sahasına genellikle toplu şekilde girişilen hücum.
Akıman
: Cömert, eli açık kimse.
Akıllı
: Bilgili, zeki kimse.
Akılbek
: Aklı sağlam olan, aklına güvenilen kimse.
Akıl
: İnsanın düşünme, anlama, kavrama yeteneği.
Akıalp
: Cömert, eli açık yiğit.
Akı
: Cömert kişi.
Akipek
: Beyaz ipek.
Akip
: Son peygamber, Hazreti Muhammed, bir diğerinin arkasından gelen.
Akinci
: Beyaz inci.
Akile
: Akıllı, zeki, anlayışlı, ergenlik yaşına varmış olan kimse.
Akil
: Akıllı, zeki kimse.
Akife
: İbadet eden, ibadetle uğraşan kadın.
Akif
: İbadet eden, ibadetle uğraşan kişi.
Akide
: Bir şeye inanarak bağlanış, inanç, din inancı.
Akibe
: Arkadan gelen, izleyen, takip eden.
Akhun
: Güzel koku veren bir bitki, papatya, batı hunu.
Akhanım
: Dürüst, güvenilir kadın.
Akhan
: Dürüst han, güvenilir hükimdar.
Akgüngör
: “Aydınlık, güzel günler gör anlamında bir ad.
Akgüneş
: Güneş gibi parlak ve aydınlık olan kimse.
Akgüner
: Aydınlanmış tan vakti.
Akgündüz
: Mutlu, sevinçli gün.
Akgün
: Mutlu, sevinçli gün.
Akgül
: Beyaz gül.
Akgüç
: Gücünü doğru ve dürüst işlerde kullanan kimse.
Akgöze
: Temiz su kaynağı.
Akgöl
: Temiz göl.
Akgiray
: Dürüst han veya prens.
Akgil
: Temiz soylu kimse.
Akersoy
: Yiğit soydan gelen dürüst kimse.
Akersan
: Yiğitliğiyle ad yapmış dürüst kimse.
Akerman
: Dürüst, soylu, temiz kişi.
Akergin
: Olgunlaşmış, yetişmiş dürüst kimse.
Aker
: Dürüst, güvenilir erkek.
Akel
: Doğru, dürüst işler yapan kimse, eli uğurlu olan kimse.
Akdurmuş
: Uzun ömürlü olması, çok yaşaması ve dürüst olması istenen çocuklara verilen ad.
Akdur
: Akmak ve durmak fiillerinin emir biçimleriyle yapılmış bir ad, ak ve dur.
Akduman
: Beyaz duman.
Akdoruk
: Beyaz anlamındaki ak ile tepe, en yüksek yer, uç, zirve en üstün başarı düzeyi kibirli anlamlarındaki doruk sözlerinden oluşan bir söz.
Akdoru
: Beyaz anlamındaki ak ile gövdesi kızıl, ayakları ve yelesi kara olan at anlamındaki doru sözlerinden oluşan bir ad.
Akdora
: Doruğu bulutlu dağ.
Akdolun
: Ak ve kaybol anlamlarında iki fiilin emir biçiminden oluşan bir ad.
Akdöl
: Temiz soydan gelen kimse.
Akdoğu
: Ak-doğu.
Akdoğmuş
: Namuslu bir biçimde dünyaya gelmiş anlamında kullanılan bir ad.
Akdoğdu
: Namuslu bir biçimde dünyaya geldi anlamında kullanılan bir ad.
Akdoğan
: Kartalgillerden bir doğan türü.
Akdoğ
: “Talihin, şansın iyi olsun” anlamında kullanılan bir ad.
Akdil
: İyi, doğru, güzel konuşan kişi.
Akdiken
: Hünnapgillerden, kırlarda kendiliğinden yetişen, hekimlikte ve boyacılıkta kullanılan, sert odunlu bir ağaç.
Akdik
: Martta ekilen yazlık buğday.
Akdes
: En kutsal, en kutlu.
Akdeniz
: Kuzeyde Avrupa, doğuda Asya, güneyde Afrika ile kuşatılan deniz.
Akdemir
: Dövme demir.
Akdamar
: Namuslu, dürüst kimse.
Akdal
: Namuslu, dürüst kimse.
Akdağ
: Tepeleri karla kaplı dağ.
Akçora
: Yiğit, kahraman.
Akçınar
: Bir çınar türü.
Akçıl
: Beyazımsı, rengini atmış, ağarmış, soluk, solgun.
Akçığır
: Bir yolda dürüst ve namuslu olarak giden kimse.
Akcivan
: Dürüst ve namuslu genç delikanlı.
Akçit
: Kutlu, uğurlu, nur, aydınlık.
Akçiçek
: Beyaz çiçek.
Akçer
: Dürüst ve namuslu kimse.
Akcebe
: Beyaz zırh.
Akçay
: Temiz ve berrak akan dere gibi olan kimse.
Akçasu
: Berrak su gibi temiz olan.
Akçan
: Özü temiz, dürüst kimse.
Akcan
: Özü temiz, dürüst kimse.
Akçam
: Kuzey Amerika’da yetişen bir çam türü.
Akçalı
: Akçası olan, varlıklı, zengin, dalları yassı olan bir çeşit çalı.
Akçal
: Beyazımsı, beyaza çalan, ihtiyar.
Akçakoca
: Saçı sakalı beyazlaşmış ihtiyar.
Akçakıl
: Beyaz çakıl.
Akçakaya
: Beyaz kaya.
Akçakan
: Soylu, temiz, dürüst.
Akçagül
: Beyazımsı gül gibi olan kadın.
Akçael
: Dürüst ve namuslu kimse.
Akçabay
: Temiz ve dürüst kimse.
Akça
: Ak renkte, beyaz, oldukça beyaz, temiz, lekesiz, alaca, para.
Akburçak
: Baklagillerden, burçağa yakın bir bitki cinsi
Akburç
: Güvenilir kale gibi olan kimse.
Akburak
: Hz. Muhammedin Miraç Gecesindeki temiz biniti.
Akbulut
: Bulutlu havalardaki bunaltıcı sıcaklık, pamuk bulutları.
Akbuğ
: Buğu, buhar gibi temiz olan kimse.
Akbudun
: Temiz, tanınmış soydan gelen kimse.
Akboy
: Temiz soydan gelen kimse
Akbörü
: Beyaz kurt.
Akbora
: Genellikle arkasından yağmur getiren sert ve şiddetli fırtına gibi olan temiz ve dürüst kimse.
Akboğa
: Temiz, dürüst ve yiğit kimse.
Akbilge
: Namuslu, dürüst, bilgili, iyi ahlaklı, olgun ve örnek kimse.
Akbil
: Suyu dürüst olan kimse.
Akbey
: Dürüst, doğru kimse.
Akbet
: Namuslu, şerefli, doğru kimse.
Akbel
: Suyu dürüst olan kimse.
Akbek
: Dürüst, namuslu bey, dürüst ve namuslu olan saygın, zengin kişi.
Akbayar
: Dürüst ve namuslu saygın kimse.
Akbay
: Dürüst zengin.
Akbatur
: Yürekli, yiğit erkek.
Akbatu
: Yiğit erkek.
Akbaşak
: Sonbaharda ekilen, kabuğu beyaz, yumuşak, kışa dayanıklı bir çeşit buğday.
Akbaş
: Yazın kutup bölgelerinde yaşayan, kışın ılık kıyılara göçen, kısa ve ince gagalı, siyah bacaklı bir tür yabani kuş, karnabahar, tane tutmamış ekin başağı, bir çeşit beyaz buğday, ekine tane tutturmayan bir bitki hastalığı.
Akbaran
: Yağmur.
Akbal
: Ak bal, beyaz bal, oğul balı.
Akbacı
: Temiz ve namuslu bacı.
Akaydın
: Temiz ve aydınlık.
Akay
: Parıltılı ay, ışıklı ay.
Akatay
: Temiz, doğru kimse.
Akata
: Temiz, dürüst ataların soyundan gelen kişi.
Akasoy
: Sevilen, sayılan soydan gelen.
Akasma
: Düğün çiçeğigillerden, beyaz çiçek veren, bahçelerde süs çiçeği olarak yetiştirilen sarmaşık özelliği gösteren bir bitki.
Akartürk
: Akan, ileriye hareket eden Türk.
Akartuna
: Tuna nehri gibi akan.
Akarsu
: Yeryüzünde, yer altında belirli bir yatak içinde, eğim boyunca sürekli veya zaman zaman akan su, tek sıra elmastan gerdanlık.
Akarsel
: Akan sel.
Akarçay
: Akan çay, dere.
Akarca
: Küçük akarsu, kaplıca, sürekli işleyen çıban, kemik veremi.
Akanyıldız
: Güneş sistemi içinde hareket ederken dünya atmosferinin üst katmanlarına girip sürtünme sonucu ateş külçesi durumuna dönüşen küçük nesne.
Akant
: Dürüst, güvenilir yemin.
Akansu
: Bir yerden bir yere doğru akan, giden su.
Akaner
: Bir yerden bir yere giden kimse.
Akanay
: Bir yerden bir yere doğru giden kimse.
Akan
: Bir yerden bir yere doğru akan, giden, çeşme, pınar.
Akaltan
: Dürüst, güvenilir sultan, padişah.
Akalp
: Doğruluğu ve dürüstlüğüyle tanınan kimse.
Akalın
: Dürüst, temiz, namuslu kadın.
Akalan
: Dürüstlüğüyle ünlenen kimse.
Akal
: Akmak ve almak fillerinin emir biçimlerinin yan yana gelmesiyle oluşmuş bir ad, beyaz anlamındaki ak ile kırmızı anlamındaki al sözlerinden oluşmuş bir ad.
Akağan
: Dürüstlüğüyle yükselen, yukarı çıkan kimse.
Akadlı
: Doğruluğuyla ve dürüstlüğüyle ünlü kimse.
Akad
: Doğruluğuyla, dürüstlüğüyle tanınmış kimse.
Akabey
: Saygıdeğer, varlıklı bey.
Akabay
: Saygıdeğer varlıklı kişi.
Aka
: Büyük kardeş, ağabey, baba, saygıdeğer kişi, kabadayı, akan dam.
Ak
: Kar, süt gibi şeylerin rengi, beyaz, temiz, namuslu, sıkıntısız, rahat.
Ajlan
: Hızlı, çabuk, telaşlı kimse.
Ajda
: Filiz, sürgün, çentik çentik olan şey.
Aişe
: Rahat yaşam süren, bolluk içinde yaşayan.
Ahu
: Güzel, zarif ve ince yapılı kadın, ceylan, güzellerin gözü, parlak ve güzel bakışlı olan kişi.
Ahter
: Talih, kızıl köz, yıldız.
Ahsen
: Çok güzel, en güzel.
Ahmet
: Allah'a şükreden kişi, övgüye layık, övülmeye layık olan, övülmüş.
Ahıska
: Gürcistan topraklarında bir kale.
Ahi
: Arkadaş, dost, erkek kardeş, ahilik ocağından olan kimse, cömert, eli açık.
Ahfeş
: Gündüzleri zayıf, geceleri iyi görebilen kimse.
Ahenk
: Uyum, uyuşma, anlaşma, çalgılı eğlence
Ahen
: Demir.
Ağyar
: Başkaları, yabancılar, eller.
Aguş
: Kucak.
Ağnak
: Coşkulu, sevinçli.
Ağkız
: Akça pakça kız, temiz, iffetli kız.
Ağış
: Yükseliş, yükselme.
Ağırtaş
: Ağırbaşlı, olgun kişi.
Ağın
: Yükseliş, yüceliş, ihtiyar, yaşlı, daha fazla, aşk, sevda.
Agil
: Göz ucuyla bakış.
Ağgül
: Beyaz gül, ak gül.
Ağer
: Temiz, doğru kimse.
Ağçelik
: Beyaz çelik.
Ağcabey
: Temiz, namuslu, eline ayağına düzgün bey.
Ağca
: Ak renkte, beyaz, oldukça beyaz, temiz, lekesiz, alaca, pamuk ipliğinden dokunmuş çul.
Ağça
: Ak renkte, beyaz, oldukça beyaz, temiz, lekesiz, alaca, pamuk ipliğinden dokunmuş çul.
Ağbilek
: Akça pakça bilekli, beyaz bilekli.
Ağbet
: Akça pakça yüz, akça pakça yüzlü.
Ağbegüm
: Akça, pakça hanımefendi.
Ağbegim
: Akça, pakça hanımefendi.
Ağbacı
: Akça, pakça bacı.
Ağaverdi
: Ağa verdi, ağa bağışladı anlamında kullanılan bir ad.
Ağarantan
: Ağaran, ağarmaya başlayan tan vakti.
Ağar
: Ağır, yavaş, sadık, doğru sözlü, yükselir, yücelir.
Ağaoğlu
: Ağanın oğlu.
Ağaner
: Göğe doğru yükselen, değerli erkek.
Ağanbüke
: Göğe doğru yükselen hanım, göğe doğru yükselen güzel.
Ağanbike
: Göğe doğru yükselen hanım, göğe doğru yükselen güzel.
Ağanbegüm
: Göğe doğru yükselen, yüce hanımefendi.
Ağanbegim
: Göğe doğru yükselen, yüce hanımefendi.
Ağan
: Yerin hava yuvarına girince, sürtünmeden dolayı akkor duruma gelen ve ardından bir ışık çizgisi bırakarak geçen gök cismi, akan yıldız, ağma, göğe doğru yükselen, yukarı çıkan, akan yıldız, kayan yıldız.
Ağakatun
: Zengin hanım, varlıklı hanım.
Ağakan
: Hükümdar gibi yüce olan kimse.
Ağahatun
: Zengin hanım, varlıklı hanım.
Ağahanım
: Zengin hanım, malı mülkü bol olan hanım.
Ağahan
: Hükümdar gibi yüce olan kimse.
Agah
: Bilgili kişi, haberdar olan bilgili kişi.
Ağacan
: Yakın dost.
Ağabay
: Zengin kimse.
Ağa
: Kırlık kesimde geniş toprakları olan, sözü geçen, varlıklı kimse, halk arasında sayılan ve sözü geçen erkeklere verilen san, ağabey, büyük kardeş, yardım eden, cömert kimse, okuryazar olmayan yaşlıca kişilerin adlarıyla birlikte kullanılan bir isim.
Afşin
: Silah veya zırh, yanan ve ışık veren nesnelerden uzanan yalım alev, yalaz, savaşlarda kullanılan giysi.
Afşar
: Oğuz Türklerinin 24 boyundan biri, çabuk iş gören, çevik, atılgan, uyumlu, yumuşak başlı, bir şeyin zıddı, aksi.
Afra
: Temiz, kirletilmemiş toprak ve ayın on üçüncü gecesi, ayak değmemiş beyaz toprak, pembeye çalar beyaz renk.
Afiyet
: Sağlıklı, sıhhatli olma, hastalıktan uzak olma durumu.
Afiye
: Silen, silinmiş, affeden, bağışlayan, affedilmiş, bağışlanmış, yalvaran.
Afitap
: Güzel yüz.
Afife
: Namuslu, iffetli, temiz, dürüst.
Afif
: Namuslu, iffetli, temiz, dürüst.
Afi
: Silen, silinmiş, affeden, bağışlayan, affedilmiş, bağışlanmış, yalvaran.
Affan
: Kötülükten kaçınan, temiz kişi ve yiğit kişi, kendi iradesiyle kötü şeylerden kaçınan kimsedir.
Afet
: Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın, bela, felaket.
Afer
: Çok beyaz, bembeyaz.
Afak
: Ufuklar.
Afacan
: Zeki ve yaramaz çocuk.
Adviye
: İyilikseverlik, yardımseverlik.
Adsoy
: Ad ve soy sözlerinden oluşmuş bir ad.
Adsız
: Ünsüz, tanınmamış, adı duyulmamış kimse.
Adniye
: Cennete gitmeye hak kazanmış, cennetlik bayan.
Adni
: Cennete gitmeye hak kazanmış, cennetlik kişi.
Adnan
: Cennete ölümsüzlüğe kavuşan kimse ya da diğerlerinden üstün olan kimse, bir yere yerleşip ikamet eden, mukim.
Adlığ
: Ünlü, tanınmış kişi.
Adlı
: Ünlü, tanınmış kişi.
Adli
: Adaletli.
Adlan
: “Adınla ün kazan, şöhret sahibi ol” anlamında bir ad.
Adıyaman
: Güçlü, becerikli, beğenilen kişi.
Adıyahşi
: Adı güzel.
Adıvar
: Adı var, adı var olan.
Adısönmez
: Adı her zaman duracak olan.
Adısanlı
: Ünlü, tanınmış kişi.
Adışah
: Adı şah olan.
Adın
: Yabancı, başka, başkaca.
Adıgüzel
: Adı güzel olan.
Adıgün
: Adı güneş gibi olan.
Adıbelli
: Herkesçe bilinen, tanınan kimse, soyu temiz, tanınmış soydan gelen.
Adin
: Cennet, duyarlı ve hassas kişi, anlayışlı kişi, ince ruhlu kişi, haddini aşma durumu.
Adilhan
: Adaletli hükümdar.
Adile
: Doğruluktan ayrılmayan kimse, adaletli, hakka uygun, haklı.
Adil
: Doğruluktan ayrılmayan kimse, adaletli, hakka uygun, haklı.
Adeviye
: İyilikseverlik, yardımseverlik.
Aden
: Altından ırmaklar akan cennet bahçesi, salgı yapan organ veya bez, yakışıklı, güzel, Yemen'de bir liman şehri, cennet.
Aden
: Altından ırmaklar akan cennet bahçesi, salgı yapan organ veya bez, yakışıklı, güzel, Yemen'de bir liman şehri, cennet.
Adem
: Dünya'daki ilk insan ve erdemli, güzel ahlaklı kişi, insan, insanoğlu, insanda bulunması gereken olumlu özelliklere sahip olan kimse.
Aday
: Bir görev, bir iş için kendini ileri süren veya başkaları tarafından ileri sürülen kimse, bir iş için yetiştirilmekte, eğitilmekte olan kimse, namzet.
Adasal
: Ada ile ilgili, adaya özgü, adalı.
Adaş
: Adları aynı olanlardan her biri.
Adarkan
: Adak yapar anlamındaki adar ile kan sözlerinden oluşan ad.
Adar
: Erginlik, olgunluk, süre, zaman, arkadaş, taraftar, omuzdaş, yandaş, mart ayı.
Adanır
: Ad alan, ünlenen kimse, şanlı, şöhretli.
Adanan
: Önemli ve değerli olan bir kişi, olay vb.nin anısına yapılan.
Adamış
: Adak yapmış olan kimse.
Adam
: İnsan, erkek kişi, iyi yetişmiş, değerli kimse, iyi huylu, güvenilir kimse, birinin yanında ve işinde bulunan kimse, birinin sözünü dinleyen, nazını çeken kimse, kayırıcı, bir alanda derin bilgisi olan veya bir alanı benimseyen.
Adalettin
: Dinin adaleti.
Adalet
: Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğruluk, türe, herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme.
Adalan
: Ün kazanan, ünlü, tanınmış.
Adal
: “Adın yayılsın, ün kazan” anlamında bir ad.
Adak
: Bir dileğin, bir isteğin yerine gelmesi amacıyla kutsal sayılan bir güce adanmış nesne.
Adahan
: Ada ve han sözlerinden oluşan bir ad.
Ada
: Etrafı suyla çevrili küçük kara parçası, deniz veya göl suları ile çevrili küçük bir kara parçası; cezire, tali yoldan ana yola güvenli çıkışı sağlamak için tali yolun sağ tarafına yapılan, çizgilerle ayrılmış bölüm, kavşaklarda trafiği düzenleyici, yönlendirici veya ayırıcı olmak üzere bordürle sınırlandırılmış veya yer çizgileriyle belirlenmiş alan, çevresi yollarla belirlenmiş olan arsa ve böyle bir arsayı kaplayan yapılar topluluğu.
Ada
: Etrafı suyla çevrili küçük kara parçası, deniz veya göl suları ile çevrili küçük bir kara parçası; cezire, tali yoldan ana yola güvenli çıkışı sağlamak için tali yolun sağ tarafına yapılan, çizgilerle ayrılmış bölüm, kavşaklarda trafiği düzenleyici, yönlendirici veya ayırıcı olmak üzere bordürle sınırlandırılmış veya yer çizgileriyle belirlenmiş alan, çevresi yollarla belirlenmiş olan arsa ve böyle bir arsayı kaplayan yapılar topluluğu.
Acunseven
: Dünyayı seven.
Acunman
: Çok ünlü, tanınmış kimse.
Acunışık
: Dünyanın ışığı, dünyayı aydınlatan ışık.
Acungüneş
: Dünyanın güneşi, dünyayı aydınlatan şey.
Acuner
: Çok ünlü, tanınmış kimse.
Acunbüke
: Dünya güzeli.
Acunbike
: Dünya güzeli.
Acunbegüm
: Dünyanın hanımefendisi.
Acunbegim
: Dünyanın hanımefendisi.
Acunalp
: Dünyaca tanınmış yiğit.
Acunalan
: Dünya genişliğinde, dünyayı kapsayan, dünyayı eline geçiren.
Acunal
: Dünyayı fethet dünyaya yayıl anlamında kullanılan bir ad.
Acun
: Dünya, varlık, insanların bildiği tüm varlıklar alemi ve özellikle astronomi kavramları dünyası.
Aclan
: Hızlı, çabuk, telaşlı kimse.
Açkıngül
: Açan, açmış gül.
Açılay
: “Ay gibi doğ, ay gibi açıl” anlamında kullanılan bir ad, ayın dolunay haline geçmeye başlaması.
Açıl
: Büyü, serpil, geliş” anlamında bir söz.
Açıkgün
: Açık ve gün sözlerinden oluşan bir söz.
Açıker
: Dürüst, doğru insan.
Açıkel
: Cömert insan.
Açıkalın
: Doğruluktan ve dürüstlükten ayrılmayan kimse.
Acıdaş
: Acıya ortak olan, dost.
Açine
: Önder, lider, yol gösteren, erkek kurt.
Açelya
: Güzel renkli ancak kokusuz çiçekler açan fundagil grubuna mensup bir bitki, kokusuz, güzel renkli çiçekler açan bir bitki.
Acatay
: Aca ve tay sözlerinden oluşan bir ad.
Acartürk
: Güçlü, korkusuz, yiğit Türk.
Acarsoy
: Yiğit, güçlü bir soydan gelen kimse.
Acaröz
: Özünde yiğitlik, cesaret, doğruluk, beceriklilik nitelikleri taşıyan kimse.
Acarman
: Çevik, becerikli, girişken insan.
Acarkatun
: Güzel yüzlü hatun, sevimli hatun.
Acarkan
: Gözü pek, atılgan, cesur, nitelikli kimse.
Acarhatun
: Güzel yüzlü hatun, sevimli hatun.
Acarer
: Güçlü, becerikli, gözü pek kimse.
Acarbüke
: Güzel yüzlü hanım, sevimli hanım.
Acarbike
: Güzel yüzlü hanım, sevimli hanım.
Acarbey
: Güçlü, cesur, atılgan, becerikli kimse.
Acarbegüm
: Güzel yüzlü hanımefendi, sevimli hanımefendi.
Acaralp
: Yiğit, becerikli, cesur kişi.
Acar
: Kuvvetli, güçlü, dinç, çevik, atılgan, kabına sığmaz, gözü pek, yiğit, cesur, kabadayı, yılmaz, hoş, sevimli yüzlü kimse, yeni, taze, şişman, etli, semiz, çalışkan, becerikli, açıkgöz, zeki, çapkın.
Açangül
: Açmış gül.
Açalya
: Fundagillerden, güzel, renkli, kokusuz çiçekler açan bir bitki.
Acahan
: Aca ve han sözlerinden oluşan bir ad.
Acabey
: Aca ve bey sözlerinden oluşan bir ad.
Acabay
: Aca ve bay sözlerinden oluşan bir ad.
Aça
: Anne, anne yerinde olan yaşlı kadın.
Aca
: Amca, abla, anneanne, nine, güçlü kuvvetli, başladığı işi bitiren, büyük, derelerin içinde yetişen, basit yapraklı, kırmızı çiçekli, güzel kokulu bir çalı.
Abuzettin
: İzzettinin babası.
Abuzer
: Altın suyu.
Abuşka
: Kadının kocası, eş, yaşlı, sözü dinlenen kimse.
Abruy
: Yüz suyu, ırz, namus, şeref, haysiyet.
Abraş
: Çilli, çopur yüzlü, sarı saçlı, açık renkli gözlü adam, doru at, alaca bulaca, karışık renkli, tedirgin edici, obur, çarpık, eğri.
Ablak
: Yüzü güzel, parlak, yakışıklı, sevimli, yayvan ve toplu yüz, çok beyaz, siyahlı beyazlı, geniş, enli, ceviz ağacının mobilya yapmaya yarar iç kısmı, ağaçların dayanıklı kısmı, yaban armudu, ahlat, iyice olgunlaşmamış üzüm.
Abıru
: Yüz suyu, ırz, namus, şeref, haysiyet.
Abır
: Namus, şeref, haysiyet, utanma, hicap, hayâ.
Abıhayat
: Hayat suyu, içene sonsuz yaşam sağlayan efsanevi su.
Abiye
: Güzel, zarif, ince, yüzünü örtü ile örten utangaç kadın.
Abit
: İbadet eden, tapan kul.
Abir
: Güzel koku, misk.
Abil
: Koyun, at ve deve gibi hayvanlara iyi bakan kimse.
Abidin
: İbadet eden, tapan kullar.
Abide
: Anıt, önemi ve değeri çok olan yapıt, ibadet eden, tapan kul.
Abid
: İbadet eden, tapan kul.
Abher
: Nergis çiçeği, yasemin, dolu kap.
Abgül
: Su gibi berrak ve duru olan gül.
Abdüzzeki
: Anlayışlı, zeki olan Tanrının kulu.
Abdüssettar
: Günahları örten, gizleyen Tanrının kulu.
Abdüssemi
: Her şeyi işiten, duyan Tanrının kulu.
Abdüsselâm
: Barışçı olan Tanrının kulu.
Abdüssami
: Her şeyi duyan, yüce Tanrının kulu.
Abdüssamet
: Kimseye ve hiçbir şeye ihtiyacı olmayan Tanrının kulu.
Abdürrezzak
: Tüm yaratıklara rızkını veren Tanrının kulu.
Abdürreşit
: Doğru yolu gösteren Tanrının kulu.
Abdürrauf
: Çok merhamet eden, esirgeyen Tanrının kulu.
Abdürrahman
: Rahmet sahibi olan Tanrının kulu.
Abdurrahman
: Rahmet sahibi olan Tanrının kulu.
Abdürrahim
: Merhametli, esirgeyen, koruyan Tanrının kulu.
Abdülvahit
: Tek ve eşsiz olan Tanrının kulu.
Abdülvahap
: İhsanı bol olan Tanrının kulu.
Abdülnasır
: Yardımcı olan, yardım eden Tanrının kulu
Abdülmetin
: Sonsuz sağlamlığa, dayanıklılığa, güce sahip olan Tanrının kulu
Abdülmennan
: Lütuf ve ihsan sahibi olan Tanrınını kulu
Abdülmelik
: Evrene hükümdar olan Tanrının kulu
Abdülmecit
: Şan ve şeref sahibi, ulu olan Tanrının kulu.
Abdüllâtif
: Bağışta bulunan Tanrının kulu
Abdullah
: Tanrı’nın kulu.
Abdülkerim
: Kerem sahibi, cömert, ulu olan Tanrının kulu.
Abdülkahhar
: Kahredici, yok edici gücü olan Tanrının kulu.
Abdülkadir
: Kudretli ve güçlü olan Tanrının kulu.
Abdülhamit
: Herkesçe övülen Tanrının kulu.
Abdülhalim
: İyi ve yumuşak huylu Tanrının kulu.
Abdülhalik
: Yaratan, yoktan var eden Tanrının kulu.
Abdülhakim
: Her şeyi bilen Tanrının kulu.
Abdülhak
: Tanrının kulu.
Abdülhadi
: Doğru yolu gösteren Tanrının kulu.
Abdülgani
: Varlıklı, cömert olan Tanrının kulu.
Abdülgafur
: Suç bağışlayan, merhamet eden Tanrının kulu.
Abdülgaffur
: Suç bağışlayan, merhamet eden Tanrının kulu.
Abdülgaffar
: Kullarının günahlarını bağışlayan Tanrının kulu.
Abdülfettah
: Gizli şeyleri açığa çıkaran Tanrının kulu.
Abdülferit
: Tek, eşsiz olan Tanrının kulu.
Abdülezel
: Ezelden beri var olan Tanrının kulu.
Abdülcevat
: Cömert olan Tanrının kulu.
Abdülcemal
: Güzellikleri kendinde toplayan Tanrının kulu.
Abdülcelil
: En yüce olan Tanrının kulu
Abdülcebbar
: Zorlayıcı güce sahip olan Tanrının kulu.
Abdülcabbar
: Zorlayıcı güce sahip olan Tanrının kulu.
Abdülbasit
: Rızkı yayıp bollaştıran Tanrının kulu.
Abdülbasir
: Her şeyi görüp anlayan Tanrının kulu.
Abdülbari
: Yaratan, yaratıcı olan Tanrının kulu.
Abdülbaki
: Her zaman var olan Tanrının kulu
Abdülaziz
: En yüce, en değerli olan Allahın kulu.
Abdülazim
: Büyük, ulu olan Tanrının kulu
Abdülâlim
: En iyi bilen Tanrının kulu.
Abdi
: Kullukla, kölelikle ilgili.
Abdal
: Gezgin derviş, dilenci kılıklı, üstü başı perişan kimse.
Abbas
: Aslan, sert, çatık kaşlı kimse.
Abaza
: Kuzeybatı Kafkasya’da yaşayan bir halk, bu halka mensup olan kimse.
Abayhan
: Abay+han.
Abay
: Beceri, seziş, anlayış, büyük erkek kardeş.
Abacan
: “Canım anneciğim, sevgili anneciğim ” anlamında kullanılan bir ad.
Abaca
: Abla veya anneye benzeyen.
Abaç
: Annesine benzeyen.
Aba
: Abla, anne.