Yeni doğan bebeğinizin narin yüzünü şefkatle okşayarak sayısız saat geçirirken, kafalarında diğerlerinden daha yumuşak görünen bazı bölgelerin varlığını gözlemlemiş olma ihtimaliniz yüksektir. Bıngıldak veya fontanel olarak bilinen bu yumuşak noktalar tamamen doğaldır ve küçük çocuğunuzun beyninin büyümesini ve gelişmesini desteklemede hayati bir amaca hizmet eder.
Bu hassas alanlar hakkında onları korumaya yönelik teknikler, kafatası kemiklerinin yani bıngıldağın kapanma vaktinin beklenen zaman çizelgesi ve dikkat edilmesi gereken göstergeler dahil olmak üzere ek bilgileri keşfetmek için okumaya devam edin.
Elinizi nazikçe bebeğinizin kafasına koyduğunuzda, bıngıldak olarak bilinen ve dokunuşta yumuşaklık hissi veren kemikler arasında hafif bir girinti fark edebilirsiniz. Yumuşak nokta olarak da bilinen bıngıldak, yeni doğmuş bir bebeğin kafatasında bulunan özel bir alandır. Hem beyin hem de kafatasının büyümesini ve gelişmesini kolaylaştırmada çok önemli bir role hizmet eder. Bu, bebeklerdeki oldukça ayırt edici bir özelliktir ve son derece önemlidir. Rutin kontrol ziyaretler sırasında sağlık profesyonelleri tarafından düzenli olarak izlenmesini gerektirir.
Bebeğinizin kafatası, kafatasının farklı plakalarının bir araya geldiği deriyle kaplı küçük boşluklar olarak tanımlanabilecek iki fontanel yani bıngıldak ile donatılmıştır. Ön bıngıldak olarak bilinen bıngıldağın ilk parçası bebeğinizin başının üst ve ön kısmında yer alırken, arka bıngıldak olarak adlandırılan ikinci bıngıldak parçası ise bebeğinizin başının üstü bölgesinin arkasına doğru konumlanmıştır.
Bebeğin başındaki bıngıldakların veya diğer bir adıyla yumuşak noktaların iki ana işlevi vardır:
Bebeğin doğumu sırasında oldukça dar bir geçit olan vajinal kanaldan, yenidoğanın kafatası plakaları yani bıngıldak olarak adlandırılan iki plaka sıkışma ve üst üste binme yaşar. Bu fizyolojik olay, beyni ve başı doğum sırasında olası zararlardan korumada çok önemli bir amaca hizmet ederken, aynı zamanda doğumu kolaylaştırır.
Ayrıca bu doğal mekanizma, bebeğin doğumu sonrasında büyüme esnasında kafatasının genişlemesine izin vererek, yaşamın ilk yılında beynin hızlı ve rahatça büyümesi ve gelişmesi için yeterli alanı oluşturmayı sağlar.
Bebeklerde bıngıldakların kapanması, gelişimlerinin farklı aşamalarında gerçekleşen doğal bir süreçtir. Bebeğin başının arkasında bulunan arka bıngıldak tipik olarak 2 aylıkken kapanır ve kafatası kemiklerinin büyümesini ve olgunlaşmasını gösterir. Öte yandan, bebeğin başının üst kısmında yer alan ön fontanelin yani bıngıldağın kapanması, 4 ila 26 aylık arasında herhangi bir zamanda gerçekleşebilen, bebekten bebeğe değişebilen bir durumdur. Bu geniş aralık, bebekler arasında bıngıldak kapanmasının zaman çizelgesindeki bireysel farklılıkları vurgulamaktadır. Genele bakıldığında ise, bebeklerin yaklaşık %50'sinin 14. aya geldiklerinde bıngıldakları başarılı bir şekilde kapanmıştır. Bu da beyin gelişiminin kademeli olarak ilerlemeye başladığının oldukça önemli bir göstergesidir.
Yüzde ellilik oran göze oldukça büyük gelse de bebeğinizin bıngıldağının kapanmasının 14. ayı geçebileceğini ve bu sürenin 26 aya kadar uzayabileceğini unutmamak gerekir. Bu sürenin uzaması durumu sizi endişelendirmemelidir.
Bıngıldak gibi yumuşak bir dokunun kafatasında bulunuyor olmasının oldukça endişe yaratan bir durum haline geliyor olması gayet normaldir. Bebeğinizin kafasındaki bu yumuşak bölgenin de aynı bebeğiniz gibi canlı ve yaşam dolu bir mekanizma olduğunu unutmamalısınız. Tam olarak da bu sebepten dolayı bıngıldak bölgesinde herhangi bir hareketin gözlemlenmesi oldukça doğal bir durumdur. Şimdi bıngıldaktaki tamamen normal kabul edilen ve gözlemlendiği durumlarda endişeye kapılmamanız gereken değişimlerden bahsedelim.
Bir bebek nefes alırken ara sıra ağlama krizleri yaşadığında, bıngıldaklarda şişmenin normal bir olay olduğu yaygın olarak kabul edilir.
Kalbin atmasıyla bağlantılı olarak bıngıldak şişmesi normal ve olası kabul edilir.
Bir bebek öksürdüğünde, hapşırdığında veya aksırdığında fontanelin yani bıngıldağın şişmesi de tipik bir durumdur. Bununla birlikte, herhangi bir olası anormal durum fark ederseniz, uzman bir doktora başvurmanızı ve bebeğinizi kapsamlı bir şekilde muayene ettirmeniz tavsiye edilir.
Yeni ebeveyn olunduğu zaman, bebeğin başındaki o yumuşak noktayı veya bıngıldağı korumanız gerektiğini hem doktorunuz hem de bu konu hakkında bilgi sahibi olan kişiler söyleyecektir. Bu durum çok nadir de olsa ekstra bakım gerektirir, ancak size bebeğinizin ne kadar kırılgan olduğunu ve size ihtiyaç duyacağını hatırlatmalıdır.
Bebeğin kafasındaki yumuşak nokta olan bıngıldağın çökmesinin genellikle susuzluğa işaret edebileceğini belirtmek önemlidir. Bu durum, çocuğunuz hasta olduğunda ve yeterli sıvı almadığında ortaya çıkabilir.
Bıngıldağın çökük kaldığını fark ederseniz ve bebeğinizin sıvı alımını artırma girişimleriniz başarısız olursa, daha fazla rehberlik ve yardım için çocuğunuzun çocuk doktoruna ulaşmanız çok önemlidir.
Düşme sonrasında şişmiş bir yumuşak nokta, özellikle kusma eşlik ediyorsa, bazı durumlarda kafa travmasının bir işareti olarak kabul edilir. Bu nedenle düşme gibi bıngıldağa sert bir darbenin gelmesi durumunda hemen tıbbi yardım almanız gerekir.
Bıngıldakta şişmeye sebep gösterilebilecek başka bir durum olan hidrosefali adı verilen sıvı birikiminin, başın hızlı büyümesine neden olabileceği ve yumuşak noktanın sıvı ile dolu görünmesine yol açabileceğini belirtmek gerekir.
Şişkin bir bıngıldak ayrıca iç kanamaya veya kafada basınca neden olan bir tümör veya kitleye işaret edebilir.
Bebeğinizin yumuşak noktasının şişkin olması durumunda yapılması gereken ilk şey, çocuk doktorunuza başvurmanızdır.
Bebeğinizde bıngıldağın dolgunluğuyla birlikte yorgunluk, kusma veya olağandışı zihinsel bir durum gözlemliyorsanız acilen bu duruma karşı harekete geçmeniz gerekmektedir. Bu durumların tedavisinde bebeğinizin, sıvı birikimini hafifleten bir koruyucu şant yerleştirmek veya altta yatan herhangi bir kitleyi çıkarmak için bir ameliyat geçirmesi gerekebilir.
Sonuç olarak bebeğinizin bıngıldağında şişlik fark ederseniz, bunun önemli sorunlara işaret ediyor olabileceğini bilmeniz bebeğinizin sağlığı için yüksek derecede bir önem teşkil eder.
Yumuşak nokta çoğu zaman, özellikle de yeni doğmuş bir bebekte oldukça belirgindir. Ancak bazen hızla kayboluyor gibi de görünebilir.
Bunun ebeveynleri korkutabileceği, ancak tipik olarak bunun sadece "sessiz bir fontanel" anlamına geldiğini, bıngıldağın erken kaynaştığı anlamına gelmediğini ifade etmekte fayda var. Çocuğunuzun kafası normal şekilde büyümeye devam ettiği sürece, çok yüksek bir ihtimalle her şey yolundadır. Ancak çocuk doktorunuz fontanelin yani yumuşak noktanın hala açık olduğundan emin olmak için bir görüntüleme testi önerebilir.
Bazen de kafatası kemikleri bir tarafta normalden daha erken kapanarak kraniosinostoza neden olur. Kraniosinostoz, kafatasını oluşturan beş kemikten bir veya daha fazlasının zamansız kaynaşmasıyla karakterize bir durumdur. Normal olarak, bu kafatası kemikleri belirgindir ve sütür olarak bilinen hareketsiz eklemlerle bağlıdır. Kraniosinostoz vakalarında, bu bağlantılar erken kapanır ve beynin uygun şekilde büyümesini ve gelişmesini engeller. Hangi kemiklerin kaynaştığına bağlı olarak, bebek anormal bir kafa şekli geliştirebilir. Örneğin, en yaygın form olan sagital kraniyosinostoz, futbol topu şeklinde daha uzun bir kafa ile sonuçlanır.
Kraniosinostozlu çocukların kaynaşmış kemikleri açmak ve kafatasını yeniden şekillendirmek için ameliyat olması gerekebilir. Bazı durumlarda, çocuk ameliyattan sonra bölge iyileşene ve kafa şekli normale dönene kadar kask takacaktır.
Bir bebeğin kafasındaki yumuşak noktanın önemli ölçüde büyük kalması veya yaklaşık bir yıl içinde kapanmaması durumunda, potansiyel olarak konjenital hipotiroidizm olarak bilinen genetik bir durumun varlığına işaret edebilir. Tiroid bezi hamilelik sırasında oluşamaz veya anormal derecede küçülürse, bebekte hipotiroidizm gelişmesine yol açabilir. Bazı durumlarda, tiroid hormonu üretiminden sorumlu olan önemli enzimler düzgün çalışmayabilir ve hipotiroidizm oluşumuna sebep olabilir. Ek olarak, annenin yetersiz iyot kaynağı olması veya Hashimoto hastalığından etkilenmesi durumunda bebek hipotiroidizm yaşayabilir. Konjenital hipotiroidizm, doğuştan veya hamilelik dönemindeki anormalliklerden kaynaklanan hipotiroidizm hastalığına verilen isimdir. Bu gibi durumlarda uygun önlemlerin alınması önemlidir. Bu nedenle, olası tedavi seçeneklerini tartışmak ve gerekli yönlendirmeyi almak için sağlık uzmanınızla görüşmeniz gerekir.
Özetle, bebeğinizin bıngıldağının durumuyla ilgili herhangi bir sorunuz veya endişeniz varsa, çocuğunuzun iyiliğini ve doğru gelişimini sağlamak için çocuk doktorunuzdan yardım almanız önemle tavsiye edilir.
Bıngıldak tehlikeli değildir, hatta her bebekte gözlemlenen bir durumdur. Bebeklerin kafatasında bulunan sıradan bir yapıdır.
Bıngıldakta hasar sonucu şişme, yaralanma, göz etrafında veya kulak arkasında şişlik, renk değişimi gözlemlenirse bebeğinizi acilen hastaneye götürmelisiniz.
Bıngıldağın bebeğin kalp ritmiyle bir şekilde hareket etmesi normaldir.
Genellikle sıvı kaybı sebebiyle bıngıldak çöker. Sağlıklı bir durum olmasa da çok tehlikeli değildir. Doktorunuzla görüşmeniz önerilir.
Küçük darbeler ve dokunuşlar beyne zarar vermez. Bıngıldak hareket ediyor olsa da bebeğin beynini koruyan güçlü bir dokudur.
Bıngıldak genellikle bir yaş ila bir buçuk yaş arasında kapansa da bu süre 26 aya kadar uzayabilmektedir.
Bıngıldak bebeğin kafasının üst kısmında bulunan, kaynaşmamış ancak birbirine bağlı olan kemiklerden oluşan oynak bölgedir.