Bebekler her ay biraz daha büyür ve yeni beceriler kazanır. Hızla gelişen bebeklerin bu heyecan verici yolculuğunu izlemek ebeveynler için büyük bir zevk kaynağıdır. 26 aylık bebeğin gelişimi farklı ölçütler kullanılarak takip edilebilir. 26 aylık bebek gelişimi boy kilo değerleri aracılığıyla izlenebilir. Bununla birlikte fiziksel, bilişsel ve zihinsel açıdan 26 aylık bebek özelliklerinin takip edilmesi de gelişim yolculuğunun izlenebilmesi için kullanılan bir diğer yöntemdir. Peki, 26 aylık bebek gelişimi nasıldır? Bebeklerin ideal gelişim gösterebilmesi için ebeveynlere düşen görevler nelerdir? Kazanılan beceriler açısından 26 aylık bebek gelişimi nasıl olmalıdır? Bu konuyla ilgili merak ettiğiniz tüm detayları içeriğimizin devamında bulabilirsiniz!
26 aylık bebeklerin boy ve kilosu bebeklerin gelişim özelliklerinin takip edilmesinde kullanılan en önemli veriler arasında yer alır. Çünkü persentil eğrileri boy ve kilo ölçüleri başta olmak üzere bazı değerler doğrultusunda oluşturulur. 26 aylık bebek persentil değerleri bebeğinizle aynı yaşta ve cinsiyette bebeklerin boy ve kilo değerleriyle oluşturulan gelişim takip araçlarıdır. Bebeklerin değerlerinin persentil eğrilerinin altında ya da üstünde olması gelişim bozukluklarına dair önemli veriler sağlar. 26 aylık bebek gelişimi cetveli kız ve erkek bebekler için birbirinden farklı değerlere sahiptir çünkü kız bebeklerle erkek bebeklerin gelişim süreci birbirinden farklı ilerler.
26 aylık bebek kilosu boyu bazı alt ve üst sınırlar çerçevesinde incelenir. Buna göre 26 aylık kız bebek kilosu için belirlenen alt sınır 9500 gramken üst sınırsa 15200 gramdır. Bu dönemde kız bebeklerin ortalama ağırlığı 11900 gram kadardır. 26 aylık kız bebek boy uzunluğu için belirlenen alt sınır 81.2 santimetre ve üst sınırsa 93.7 santimetredir. 26 aylık kız bebeklerin ortalama boy uzunluğu 87.4 santimetre civarındadır.
26 aylık erkek bebekler için belirlenen ağırlık alt sınırı 10100 gram ve üst sınırı ise 15600 gramdır. 26 aylık erkek bebek ortalama ağırlığı 12500 gram civarındadır. 26 aylık erkek bebek boyu için belirlenen alt sınır 82.8 santimetredir. Bu dönemde erkek bebeklerin boy uzunluğu için belirlenen üst sınır ise 94.8 santimetre kadardır. 26 aylık erkek bebeklerin ortalama boy uzunluğu 88.8 santimetredir.
Bebeklerin beyin gelişimi hakkında önemli veriler sağlayan değerlerden biri de baş çevresi uzunluğudur. 26 aylık kız bebek baş çevresi ölçüsünün ortalama 47.5 santimetre olması beklenir. Bu değer 26 aylık erkek bebekler için 48.5 santimetre civarındadır.
Bebeğinizin gelişimi genetik, hormonlar ve çevresel etkenler gibi birçok faktöre göre şekillenir. Bu sebeple bebeğinizin değerlerinin belirtilen bu değerlerle uyuşmaması bir sağlık sorununa ya da gelişim bozukluğuna dair kesin kanıt oluşturmaz. Bebeğinizin gelişimiyle ilgili en doğru bilgiyi çocuk doktorunuzdan edinebilirsiniz.
Bebeklerin sağlıklı gelişim gösterebilmesi için dengeli ve düzenli bir beslenme programına sahip olması gerekir. Bu bağlamda 26 aylık bebek beslenmesinin nasıl olması gerektiği ebeveynler tarafından merak edilir. Bebekler için ilk altı ay beslenme programının tek ögesi olan anne sütü, 24. ay itibariyle bir kilit nokta olmaktan çıkar. Dolayısıyla yirmi altıncı ayda anne sütü bebek beslenmesinden kademeli olarak çıkarılabilir. Bu dönemde bebeğin ihtiyacı anne sütü almaya devam etmeyi gerektiriyorsa emzirmeye devam edilebilir ancak doktor önerisiyle uygun bir devam sütü kullanımına da geçilebilir. Yirmi altıncı ayda bebeklerin kahvaltı, öğlen yemeği ve akşam yemeği şeklinde üç ana öğün tüketmesi gerekir. Bebeğin ihtiyaçlarına göre iki ya da üç ara öğün de bebek beslenmesine eklenebilir.
Bebeklerin ideal gelişim sürecine uyum sağlayabilmesi için günlük olarak gerekli besin gruplarını eksiksiz şekilde tüketmeleri gerekir. Bu dönemde evde pişen yemeklerin birçoğunu tüketebilecek mide ve bağırsak olgunluğuna erişen bebekler için beslenme programında bulunan besin gruplarının dengeli şekilde dağıtılması önerilir. Bu bağlamda bebekler protein, sağlıklı karbonhidratlar ve yağlar, vitamin, mineral ve su bakımından zengin bir beslenme programına sahip olmalıdır. Buna göre bebeklerin günlük beslenme programında mutlaka 2 porsiyon meyve ve 2 porsiyon sebze yer almalıdır. Bu dönemde bebeklerin günlük olarak ihtiyaç duyduğu 700 miligram kalsiyumun alınabilmesi için 2 porsiyon süt ürünü beslenme programına eklenmelidir. Anne sütü almayan bebeklerin bu dönemde günde 500 mililitre kadar süt içmesi tavsiye edilir. Yumurta, et, tavuk, balık ve kıyma gibi yüksek protein içeren besinler de mutlaka bebek beslenmesinde yer almalıdır. Mineral ve vitamin ihtiyacının karşılanması için günde 2 porsiyon baklagil ve ortalama 6 porsiyon tahıl ürünü tercih edilebilir.
Bebeklerin tükettiği besinlerin çeşitliliği kadar miktarı da önemli bir konudur. Bu dönemde bebeklerin damak tadı oturmaya başladığından dolayı seçici yiyicilik dönemi başlayabilir ya da bebekler kimi gıdaları tüketmeyi reddedebilir. Bu sebeple bebeklerin tabakta yer alan tüm besinleri tüketmesi ve tabaktaki her şeyi bitirmesi beklenmemelidir. Bu dönemde bebekler için ideal porsiyonlar, bir yetişkin için uygun porsiyonun çeyreği ile yarısı arasında değişir. Bebeklerin yeterli ve dengeli beslendiğinden emin olmak için porsiyonları dörde bölüp her bölüme bir besin grubu yerleştirme sistemi uygulanabilir. Bu sisteme “dört yapraklı yonca” adı verilir. Buna göre tabağın sol üst kısmı süt ve süt ürünlerinden; sağ üst kısmı et, yumurta ve kuru baklagillerden; sağ alt kısmı meyve ve sebzelerden; sol alt kısmı ise tahıllardan oluşur.
Yirmi altıncı ay, bebeklerin paketli gıdalara dair ilgisinin sürdüğü bir dönemdir. Bu dönemde de bebekleri şeker, çikolata, bisküvi, cips gibi işlenmiş şeker ve doymuş yağ içeren besinlerden uzak tutmak için evde hazırlanmış tatlılar tercih edilebilir.
Bebeklerin sağlıklı şekilde büyüyüp gelişebilmesi için en önemli noktalardan biri de günlük yeterli su tüketimidir. 26 aylık bebeklerin günde ortalama 1300 mililitre su tüketmesi önerilir. İshal ya da aşırı terleme gibi durumlarda günlük sıvı alımının dengelenmesi gerekir.
26 aylık bebek gelişimi uyku düzeninin sistemli şekilde yönetilmesine sıkı sıkıya bağlıdır. Çünkü bebekler, büyüyüp gelişebilmek için uykuya ihtiyaç duyar. Büyüme hormonları gece uykusu sırasında salgılanır ve bebekler gün boyu öğrendiklerini pekiştirmek için uyumaya ihtiyaç duyar. Aynı zamanda bebeklerin yeni günde de dünyayı keşfetmeye devam edebilmeleri için ihtiyaç duydukları enerji sağlıklı bir uykudan geçer. Bu bağlamda 26 aylık bebek uyku düzeni ebeveynlerin özen göstermesi gereken noktalardan biridir.
Bu dönemde bebeklerin günlük uyku ihtiyacı ortalama 13 saat kadardır. Bu ihtiyacın büyük bölümü gece uykusundan karşılanır. Bebeklerin gündüz ihtiyaç duydukları enerjiyi karşılaması için yarım saat ile iki saat arasında bir şekerleme gerekebilir. Bu dönemde bebekler, keşfetmeye dair istekleri ve günden güne daha da büyüyen merakları sebebiyle gündüz uykularını atlamak ya da ertelemek isteyebilir. Ancak bu durum bebeklerin huzursuz olmasına yol açabileceği gibi gece uykusunu da olumsuz yönde etkileyebilir. Bu sebeple bebeklerin gündüz uykusunu öğlen 12 ve 2 arasında uyuması tavsiye edilir.
Bu dönemde bebekler yatağa gitmemek için türlü numaralara başvurabilir. Oyun oynayamaya devam etmek ya da televizyon, tablet ve telefon gibi ekranları izleyebilmek için uyku vaktini geciktirmeye çalışan bebeklere her gece takip edilen belli bir uyku rutini sunmak doğru bir davranış olur. Bu bağlamda uyku vakti yaklaştığında ekranlar kapatılmalı, bebek yoğun fiziksel aktivite gerektiren etkinliklerden uzaklaştırılmalıdır. Birlikte kitap okumak ya da oyuncakları uykuya yatırmak gibi etkinlikler bebeği uykuya hazırlamak için tercih edilebilecek yöntemler arasında yer alır. Bebeğin ebeveynleriyle birlikte pijamalarını giymesi ve dişlerini fırçalaması da her gece mutlaka uygulanması gereken uyku rutini adımları arasında bulunabilir.
26 aylık bebek gelişimi uyku eğitimi bağlamında kendi odasında ve kendi yatağında uyuyor olmalıdır. Bununla birlikte bebeğin sallamak gibi uykuya dalmaya yardımcı etkinliklere ihtiyaç duymadan kendi kendine uyuması da yirmi altıncı ayda uyku eğitiminde edinilmesi gereken becerilerden biridir. 26 aylık bebek uyku problemiyle karşılaşabilir. Bu problemler bebeğin kabus görmesinden kaynaklanabileceği gibi iki yal sendromunun yarattığı huzursuzluktan da meydana gelebilir. Eğer bebek tuvalet eğitiminde gece tuvalete kalkmaya başladıysa tuvalet ihtiyacı sebebiyle de uyanabilir. Bu durumlarda verilecek tepkiler birbirinden farklı olmalıdır. Kabus gören bebek bir ninniyle sakinleştirilebilir. Huzursuzluk yaşayan bebek kısaca telkin edilip yeniden uykuya yönlendirilebilir. Tuvalet ihtiyacı sebebiyle uyanan bebeğin ihtiyacı hızla giderilmeli ve bebek uykuya yeniden yatırılmalıdır. Bu süreçte ebeveynler bebeklerine karşı her zaman aynı tutumu sergilemelidir. Aksi halde bir gece tek ninniyle uykuya dalan bebek ertesi gece 5 ninni dinlemesine rağmen uyumak istemeyebilir. Çünkü bu dönemde bebekler her şeyi oyunlaştırma eğilimindedir.
Bebeklerin uykuya huzurla dalabilmesi ve gece uyanma durumunda kendini güvende hissetmesi için birkaç püf noktası bulunur. Bunlardan ilki bebeğin odasına uygun bir gece lambası yerleştirmektir. Bununla birlikte genellikle pelüş hayvanlar arasından seçilen bir “uyku arkadaşı” ya da bebeğin sürekli kullandığı bir battaniye olan “güvenli battaniye” de bebeğe sağlanabilir.
Bebekler her ay yeni beceriler kazanır ya da daha önce edindikleri becerileri pekiştirir. Bu sebeple ebeveynler her ay bebeklerinin yaşayacağı değişimleri yakından takip etmek ister. Bebeklerin fiziksel, bilişsel ve zihinsel açıdan yaşadığı ilerlemeler, gelişim sürecinin takibi için de önemli veriler sağlar. Bu sebeple 26 aylık bebek gelişimi nasıl olur sorusu ebeveynler tarafından sıkça sorulur. 26 aylık bebek neler yapar sorusunun cevabı birkaç başlık altında incelenebilir.
Yirmi altıncı ayda bebekler, önceki aylara kıyasla çok daha enerjik ve hareketlidir. Sürekli aktif olmak, koşup oynamak isteyen bebeklerin fiziksel becerileri de hızla gelişir. 26 aylık bebek hareketleri bebeklerin koşması, koşarken kolayca yön değiştirmesi ya da koşma esnasında köşeyi dönerken yavaşlamaya ihtiyaç duymaması şeklinde sıralanabilir. Bu dönemde bebekler geri geri yürüyebilir. Aynı zamanda bu dönemde bebekler sıçramaktan, parmak ucunda yükselmekten, zıplamaktan ve dans etmekten de hoşlanır. Bu dönemde de bebekler eşyalara tırmanabilir. Özellikle sandalyelere tırmanıp oturabilen bebekler kendi başına merdiven inip çıkabilir. Bu dönemde bebekler desteklendiklerinde öne doğru takla atabilir ve üç tekerlekli bisiklet sürebilir.
26 aylık bebek gelişimi zeka gelişimi açısından büyük ilerlemeye yol açar. Bu dönemde bebekler amaç sonuç ve sebep sonuç ilişkileri kurma konusunda zorlanmaz. Nesnelerin özelliklerini kolayca ayırt edebilen bebekler, bu özellikler doğrultusunda sınıflandırma da gerçekleştirebilir. Büyüklük, şekil, renk ve boyut gibi özellikleri bakımından aynı olan nesneleri eşleştirebilen bebekler nesne grubu içinden farklı olanı da tespit edebilir. Bir resim üzerinden tanıdığı kişileri gösterebilen ve isimlerini söyleyebilen bebekler aynı zamanda gördüğü şekilleri ve renkleri de tanır. 26 aylık bebek zeka gelişimi bebeklerin ortalama 5 rengi tanımasına ve adını söylemesine olanak tanır. Spesifik bir yerde bulunan belirli bir objeyi tespit edip getirebilen bebekler kendi isimleri ve soy isimlerini de bilir. Problem çözme becerileri bakımından da hızla ilerleyen bebekler, nesneler ve olaylar arasında mantık ilişkisi kurabilir.
Yirmi altıncı ayda bebekler kaba motor becerileri ve ince motor becerileri açısından önemli gelişme kaydeder. Bu dönemde bebekler kaba motor becerileri bakımından tüm büyük kas gruplarını koordine şekilde hareket ettirebilir hale gelir. Aynı zamanda bu dönemde bebekler için denge sağlamak da oldukça kolay hale gelir. İnce motor becerilerinde yaşanan gelişmeler bebeklerin özbakım aktivitelerini gerçekleştirmesine olanak tanır. Bu dönemde bebekler çoraplarını çıkarıp giyebilir, ayakkabılarını giyebilir, kıyafetlerini çıkarıp giyme konusunda da daha başarılı hale gelir. Dişlerini fırçalayabilen ve saçlarını tarayabilen bebekler kalemle çizgi çizebilir, fermuar açıp kapatabilir ve şişelerin kapaklarını takıp çıkarabilir. Bu dönemde bebekler kapıları tokmaklarını kullanarak açabilir ve elektrik düğmelerini açıp kapatabilir.
Yirmi altıncı ayda bebekler bilişsel bakımdan da önemli beceriler kazanır. Bu dönemde bebekler dünyayı keşfetmek ve anlamlandırmak için büyük istek duyar. Bu bağlamda bebeklerden sıkça “Ne?”, “Neden?”, “Nasıl?” soruları duyulur. Bununla birlikte bebeklerin dil becerileri de önemli ölçüde gelişir. 26 aylık bebek dil gelişimi bebeklerin kelime dağarcığının 120 kelimeye kadar ulaşmasına sebep olur. “Benim ayakkabım.” ya da “Babamın yemeği.” gibi sahiplik bildiren cümleler kurabilen bebekler ortalama 5 kelimeyi arka arkaya sıralayarak anlamlı cümleler oluşturabilir ve mantıklı sorular üretebilir. Aynı zamanda bebekler, kurdukları cümlelerde kendilerinden üçüncü kişi olarak bahsetme eğilimi gösterir. Bu dönemde bebeklerin dil gelişimi açısından onlarla diyaloga geçmek, yalnızca soru sormalarını değil cevap vermelerini de teşvik etmek önerilir. 26. ayda bebekler cinsiyetlerin farkına varır. Aynı zamanda duygular konusunda da hassaslaşırlar. Bu bağlamda çevrelerindeki insanların ses tonları, jest ve mimikleri bebekler üzerinde önemli etkiler yaratabilir. Bu dönemde bebeklerde henüz soyut düşünme gelişmediğinden dolayı “güzel” ve “iyi” gibi kavramları anlamakta zorlanabilirler.
26 aylık bebek gelişimi için neler yapılmalı sorusunun cevabı “oyun ve oyuncaklar”dan geçer. Çünkü bu dönemde bebekler dünyayı bir oyun bahçesi ve mümkün olan her şeyi de bir oyuncak olarak algılar. 26 aylık bebek gelişimini desteklemek için kullanılabilecek malzemelerin başında kinetik kum gelir. Kinetik kum bebeklerin el göz koordinasyonlarını geliştirmelerine ve yaratıcılıklarını pekiştirmelerine yardımcı olur. Oyun hamuru da bu işlevle kullanılabilecek bir diğer malzemedir. Oyun hamuru kalıpları da kullanıldığında bebekler oldukça eğitici ve eğlenceli bir deneyim yaşayabilir.
Yapbozlar, bul tak oyuncaklar, küpler ve yapı blokları da 26 aylık bebek oyuncakları arasında yer alır. Araba, otobüs, kamyon, tren, gemi ve uçak gibi oyuncaklar; bebeklerin farklı oyunlar kurmasına yardımcı olur. Çıkarılabilen kıyafet ve aksesuarlara sahip bebekler, pelüş oyuncaklar, çiftlik hayvanı setleri de bebeklere sağlanabilecek oyuncaklar arasında yer alır. Bu dönemde bebeklerin günlük hayatta sık kullanılan eşyalara aşina olması için oyuncak ütü ve ütü masası, oyuncak telefon, market sepeti gibi oyuncaklar tercih edilebilir. Çay takımları, mutfak setleri, doktor setleri ve tamir takımları da bebeklerin gerçekçi oyunlar kurmasına yardımcı olur. Farklı renk ve boyutlarda toplar, bebeklerin sınıflandırabileceği renkli oyuncaklar ve sepetler de bu dönemde tercih edilebilir. Maket mutfaklar, oyun evleri, oyun halıları ve aktivite masaları da bebeklerin keyifli zaman geçirmesine yardımcı olur. Aynı zamanda bu oyuncaklar 26 aylık bebek oyunları olan saklambaç, evcilik gibi oyunlar için de faydalıdır.
26 aylık bebek aktiviteleri arasında resim yapmanın da önemi büyüktür. Bu dönemde bebeklere çeşitli boyama kitapları, renkli kağıtlar sağlanabilir. Jumbo boy renkli kalemler, bebeklerin kolayca kavrayabileceği ve kullanabileceği boya kalemleridir. Bununla birlikte bebeklerle kağıt katlamak ve kırpmak gibi sanatsal aktiviteler de gerçekleştirilebilir. Su bazlı parmak boyalar, bebeklerin yaratıcılığını geliştirebileceği diğer araçlardır.
Bu dönemde bebeklerin ilgisini çekecek labirent oyuncaklar ve sayı boncukları da tercih edilebilir. Aynı zamanda gelişen ritim becerisini pekiştirmek için ksilofon, piyano, davul, zil ve marakas gibi müzik aletleri de tercih edilebilir.
Bebeklerin dil gelişimi açısından birlikte şarkılar söylemek ve kitap okumak büyük önem taşır. Bu dönemde bebekler sayfaları kendi başına çevirebileceği için onların ilgisini çeken kitaplar tercih etmek ve hikayeyi canlandırmalarına izin vermek eğlenceli ve eğitici bir aktivite olabilir. Bebeklere tercih edilen kitapların pedagojik olarak onaylanmış olmasına dikkat edilmesi gerekir.
Bebekler her gün yeni beceriler kazanırken onların ihtiyaçları da değişiklik gösterir. Sağlıklı ve güvenli bir ortamda büyüyebilmeleri için bebeklerin yaşam alanları düzenlenmelidir. Bununla birlikte temel değerler eğitimi ve yaşam becerileri de bebeklere kazandırılmalıdır. Yirmi altıncı ay, ebeveynlerin bebeklerine kazandırması gereken beceriler bakımından yoğun bir programa sahiptir.
Yirmi altıncı ayda bebeklerin çok daha meraklı hale gelmesi ev ortamında bazı önlemler alınmasını gerektirir. Bu bağlamda elektrikli aletler güvenli bir yere kaldırılmalı ya da korumaya alınmalıdır. Aynı zamanda bebeklerin erişebileceği seviyedeki prizlerin güvenlik kapağıyla kapatılması ve kabloların güvenceye alınması da önerilir. Sivri köşeli mobilyalara plastik köşebent takılmalıdır ve devrilme riski taşıyan mobilyalar sabitlenmelidir. Kesici delici aletlerin bulunduğu çekmece ve dolaplar bebeklerin erişebileceği seviyedeyse bebek kilidiyle kapatılmalıdır. Bu dönemde bebekler elektrik düğmelerine erişebileceğinden dolayı bu düğmelerin de güvenceye alınması gerekir. Bebeklerin kendini odaya kilitlemesini engellemek için kapılardaki anahtarlar çıkarılmalı ve kapı altına takoz yerleştirilmelidir. Bununla birlikte pencereler de çocuk kilidiyle kapatılmalıdır. Çok katlı evlerde çocuk güvenlik kapısı kullanılabileceği gibi düşmeyi engellemek için bebeğin beşiğine veya yatağına çocuk güvenlik parmaklığı takılması da önerilir.
Bebeklerin sağlıklı duygusal gelişim için yirmi dördüncü aydan itibaren kademeli olarak memeden ayrılması önerilir. Bu süreçte bebeğin memeyle kurduğu bağı çözümlemek, sürecin daha sağlıklı yönetilmesi için gerekli bir adımdır. Bebek aç olduğu için emmek istiyorsa öğünlerde düzenlemeye gidilebilir. Yemekten önce emen bebeklerin dikkatinin dağıtılması için yemeği birlikte hazırlama yoluna gidilebilir. Bebek, duygusal ihtiyaçlarından dolayı emmek istiyorsa bebeğin davranışları gözlemlenmelidir. Huzursuzluk, mutsuzluk gibi durumlar bebeğin memeyi bir rahatlama şekli olarak algılamasına yol açabilir. Böyle durumlarda bebeğe sevgi göstermek, onunla oyunlar oynamak doğru olur. Eğer bebek meme emme konusunda ısrarcı davranıyorsa anne, “memesinin hasta olduğunu ve emerken canının çok acıdığını” söyleyerek bebeği ikna edebilir.
Bebek gelişiminde önemli süreçlerden biri olan tuvalet eğitimi, ortalama olarak on sekizinci aydan itibaren başlayabilir. Bebeklerin gelişim süreçleri birbirinden farklı ilerlediğinden dolayı tüm bebeklerde on sekizinci ayda tuvalet eğitimine hazır olma durumu beklenmesi doğru olmaz. Yirmi altıncı ayda bebeklerin tuvalet ihtiyaçlarının farkına varabilmesi ve ebeveynlerine bu ihtiyacı belirtebilmesi beklenir. Bebek bezini iki saatten uzun süre kuru tutabiliyorsa, tuvaletinin geldiğini sözlü olarak ya da hareketleriyle belli ediyorsa, tuvalet ihtiyacının tuvalette giderildiğine dair bilinç kazandıysa tuvalet eğitimi olumlu ilerliyor demektir. Bu dönemde bebeğin lazımlık kullanmaya cesaretlendirilmesi ve her başarılı kullanımda tebrik edilip ödüllendirilmesi önerilir.
Yirmi altıncı ayda bebekler çeşitli sebeplerle iştahsızlık yaşayabilir. Bunun sebebi bebeklerin yemek seçmesi olabileceği gibi çeşitli sebeplerle yaşanan dikkat dağınıklığı, oyun oynamayı bırakmama isteği gibi durumlar da olabilir. Bebeklerin damak tadının oturduğu bu dönemde bir gıdanın tadına, kokusuna ya da dokusuna karşı geliştirilen hassasiyet de iştahsızlığa ya da yemek yemeyi reddetmeye yol açabilir. Bu durumda gıda bebeklere farklı formlarda sunulabilir ya da ilginç sunum tabakları hazırlanabilir. Bebek yemek hazırlama sürecine dahil edilerek heveslendirilebilir.
Yirmi altıncı ayda bebeklerde aşırı konsantrasyon durumu gözlemlenebilir. Buna göre bebekler, uğraştıkları işe öylesine odaklanır ki kendi ihtiyaçlarını fark etmekte zorlanabilir. Bu durum da bebeklerin yemek yememesine yol açabilir, hatta kimi zaman tuvalet ihtiyacının farkına varmasını engelleyebilir. Bu sebeple bebeklerin sık sık kontrol edilmesi, “bebeğini uyut da yemek yiyelim” gibi bildirimlerle gerçek dünyaya döndürülmesi önerilir.
İştahsızlık durumu bebeklerde kilo kaybına yol açabilir. Bununla birlikte bu dönemde bebeklerin vücut yapıları da değişmeye başlar çünkü çocukluk dönemine geçişin ayak sesleri duyulmaktadır. Bu sebeple bebeklerin boyu uzarken vücutları incelebilir. Persentil eğrilerine göre bebeklerde tehlikeli seviyede kilo kaybı yoksa endişelenilmemelidir. Bununla birlikte ara öğünlerde bebeklere yüksek kalorili sıvılar da hazırlanabilir. Pekmez, süt, bebek bisküvisi karışımı bebekler tarafından beğeniyle içilir.
Yirmi altıncı ayda bebekler motor becerileri ve bilişsel gelişim açısından sofra adabına uygun şekilde davranma yetisi kazanır. Bu dönemde bebeklerin öğünlerini ebeveynleriyle aynı masa etrafında, aynı anda tüketmesi iştahsızlık durumunu azaltmaya yardımcı olabilir. Bebeklerin kendilerine ait bir tabak, bardak, çatal ve kaşık kullanması onları yemek yemeye dair heveslendirir. Bu dönemde bebeğin kendi kendini beslemesine izin verilmesi onun özgüven gelişimi açısından oldukça önemlidir.
Yirmi altıncı ayda bebeklerin edindiği dil becerileri onların daha sosyal olmasına olanak tanır. Bu dönemde bebekler yaşıtlarıyla iletişim kurma bakımından daha girişkendir. Bebeklerin daha sağlıklı sosyalleşebilmesi için sırayla oynama ve paylaşımcılık becerilerinin aşılanması gerekir. Bu noktada ebeveynler, bebekleriyle oyun oynarken sırayla oynama davranışı sergilemelidir. Paylaşımcılık için paylaşma türleri bebeğe öğretilmelidir. Bununla birlikte bebeğin kendini güvende hissetmesi için “paylaşılacak oyuncaklar” ve “paylaşılmayacak oyuncaklar” ayrımı yapılması da önemlidir.
Belirtileri on sekizinci aydan itibaren görülmeye başlayan ve genellikle otuz altıncı aya kadar devam eden iki yaş sendromu, bebeklerin bir birey olduklarının farkında varması ve özgürleşme isteği göstermesi şeklinde tanımlanabilir. Bu dönemde bebekler “hayır” kelimesinin büyüsünü fark edebilir. Kendilerine söylenenleri yapmayı reddeden bebekler her şeyi kendi başına yapmak ister. Bunun sebebi bebeklerin bir birey olarak görülme ve kabul edilme isteğidir. Bu dönemde bebeğin kendini ve sınırlarını keşfetmesine olanak tanınması önerilir. Bebeğin gerçekleştirdiği her davranış bir performans olarak algılanmalı, bebek görülmeli ve anlaşılmalıdır. Bu bağlamda bebeğin yaşadığı hırçınlığın azaltılması için sözlü iletişim kurmak, bebeğe evdeki kuralları net şekilde açıklamak gibi yöntemlere başvurulabilir. Bununla birlikte bebeğin olumlu davranışlarını ödüllendirmek de iyi bir yöntem olabilir. Bebeklerde tutturma davranışı görülüyorsa bebeğe seçenekler sunmak onun dikkatini dağıtır.
Bebekler her ay yeni beceriler kazanır. 26. ayda bebekler hızla koşabilir, koşarken yön değiştirebilir, sebep sonuç ve amaç sonuç ilişkisi kurabilir. Bu dönemde bebekler kendi isimlerini bilir, tanıdığı kişilerin isimlerini söyleyebilir. Bebekler için nesnelerin şekil, büyüklük ve renk gibi özellikleri anlam kazanır. Bu dönemde bebekler diyalog kurabilir, üç tekerlekli bisiklet sürebilir, futbol oynayabilir ve desteklendiğinde takla atabilir.
Bebeklerin dil becerileri her ay ilerler. Bu bağlamda 26. ayda bebekler kendi isimlerini ve soy isimlerini tanıyabilir ve aidiyet bildiren cümleler kurabilir. Ortalama beş kelimelik cümleler kurabilen bebekler insanlarla diyaloga geçebilir ve mantıklı sorular sorabilir.
Bebeklerin ideal kiloları cinsiyetlere göre ayrım gösterir. Kız bebekler için 26. ayda ağırlık alt sınırı 9500 gram ve üst sınırıysa 15200 gramdır. Bu değerler erkek bebekler için alt sınır 10100 gram ve üst sınır 15600 gram olacak şekilde belirtilmiştir. 26 aylık kız bebeklerin ortalama ağırlığı 11900 gramken erkek bebeklerin ortalama ağırlığıysa 12500 gram civarındadır.
Bebeklerin sosyal ihtiyaçlarını gidermesi, yaşıtlarıyla vakit geçirmesi ve iletişim becerilerini geliştirmesi için oyun grubu ve kreş gibi ortamlar tercih edilebilir. Ebeveynlerin çalışması ya da bebeğin sosyalleşme ihtiyacının karşılanamaması gibi durumlarda bebekler 2.5 yaşından itibaren kreşe verilebilir. Bu bağlamda 26 ay, bebeklerin kreş deneyimleri için erken bir zaman olabilir. Her çocuğun gelişiminin ve ihtiyaçlarının farklı olduğu göz önünde bulundurulduğunda bebeğin kreş ortamında verdiği tepkiler gözlemlenerek uzun dönem kreş eğitimine başlanıp başlanmayacağına karar verilebilir.