Bebeğini heyecanla bekleyen anne ve baba adaylarının en çok takıldığı konulardan biri de doğacak çocuklarının isimlerinin ne olacağıdır. Anne veya baba olacak kişiler çocuklarının isimlerinin özel ve doğru olmasını isterler. Aileler bu konuda çocuklarının adının popüler ve çeşitli olması için N ile başlayan kız bebek isimleri koyabilirler. Bu harfle başlayan isimler çok çeşitli olup farklı anlamlara gelmektedir. N ile başlayan kız bebek isimlerinin derin anlamı ve güzelliği, yeni doğacak çocuğunuzun hayatta özel bir yer edinmesine yardımcı olabilir. Bebek bekleyen aileler çocukları için en güzel, en anlamlı ve en eşsiz isme karar verirken N ile başlayan kız bebek isimleri ve anlamlarına göz atabilirler.
Yeni doğacak çocuğun isminin özel olması için anne ve baba adayları çok düşünmektedir. Siz de yeni doğacak kız çocuğunuz adına karar verirken aşağıdaki N ile başlayan kız bebek isimleri ve anlamları tablosundan faydalanabilirsiniz.
Nazlı: Naz eden, cilveli, işveli
Nazlıay: Ay kadar güzel olduğundan ötürü nazlı olan
Nazlıcan: Nazlı dost
Nazlıcık: Sevimli, işveli
Nazlıdil: Kendini ağırdan satan
Nazlıela: Ela gözlü, nazlı bakışlı
Nazlıfer: Ruhunu yansıtmakta nazlanan
Nazlıgöz: Süzgün bakışlı
Nazlıgül: Naz yapan, değer verilen sevgili
Nazlıgüz: Ruhundaki hüznü yansıtmakta nazlanan
Nazlıhan: Naz yapan
Nazlım: Naz yapanım, işvelim, cilvelim, benim nazlım
Nazlınur: Nazlı ışıltı
Nazlısel: Nazlı, coşkulu
Nazlıses: Ağzından zorla laf alınan, pek konuşmayan
Nazlısoy: Nazlı bir soydan gelen
Nazlısu: Nazlı ama yüreği temiz olan
Nazlışah: Nazlanması gücünden, kudretinden gelen
Nazlışan: şöhretinden yanına yaklaşılmayan
Nazlışen: Gülmekte bile nazlanan
Nazlıtan: Nazlı güzel, nazenin
Nazlıyar: Nazlı sevgili
Nazmiye: Vezinli ve kafiyeli sözle, nazımla ilgili
Nazra: Bir tek bakış anlamına gelmektedir
Namiye: Yetişen, büyüyen, çoğalan, artan, fazlalaşan, güç kazanma, yetişme, gelişme, olma, namlı, ünlü, tanınmış, şöhretli
Nargül: Kırmızı gül, gül gibi güzel olan
Narin: İnce yapılı, zarif
Nariye: Cehennemle ilgili, cin peri
Nas: Yardım eden, yardımcı Kuranda bir sure, insan anlamına da gelir
Nasibe: Birinin payına düşen şey
Nasiye: Altın
Naşide: Şiir söyleyen, şiir okuyan
Naşire: Dağıtan, yayan
Nayad: Denizkızı
Naz: Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranış
Nazan: Nazlanan, işve yapan, cilve yapan
Nazar: Göz değmesi, göz
Nazbahar: Nazlı olması güzelliğinden gelen
Nazdar: Nazlı, naz yapan
Nazende: Nazlı, alımlı
Nazenin: Cilveli, nazlı
Nazer: Nazar
Nazgül: Gül kadar güzel olan, nazlı
Nazgüzar: Becerilerini göstermekte nazlanan
Nazılşah: Nazlanması gücünden kudretinden gelen
Nazılyel: Usul usul esen yel
Nazife: Temiz pak bayan
Nazik: İnce, narin, terbiyeli, saygılı, güzel zarif anlamlarını taşır
Nazikane: İncelikle, saygıyla, nezaket ile
Nazile: Yukarıdan aşağıya inen, bir yere konan, bir yerde konaklayan
Nazime: Düzenleyen, tanzim eden
Nazire: Örnek, karşılık
Nazlan: Naz yap, cilveli ol
Nebahat: Onur, şeref, ün
Nebihe: Şan, şöhret sahibi
Nebile: Fazilet sahibi
Nebiye: Yol gösteren
Necibe: Soylu, soyu temiz
Necla: Çocuk, evlat, oğul, kuşak, sülale, nesil
Necmiye: Yıldızlarla ilgili, yıldızlara ait
Necve: Çocuk, evlat
Neçar: Çaresiz
Neda: Çiğ damlası, nem, rutubet
Nedime: Zengin veya itibarlı bir kadının arkadaşı, saray hayatında sultan hanımlarının yardımcıları, gelinin yardımcısı
Nefaset: Güzel ve enfes olma durumu, tat güzelliği
Nefel: Çiçek
Nefes: Hayat kaynağı olan soluk, canlılık
Nefika: Temiz, berrak
Nefis: Öz varlık kişilik, insanın yeme içme gibi ihtiyaçlarının bütünü, pek hoş, istek uyandıran, çok güzel
Nefise: Pek hoş, çok hoşa giden, en güzel, çok beğenilen
Nabia: Yerden fışkırıp çıkan, akan, fırlayan
Nabiye: Haberci, haber veren
Naciye: Kurtulmuş, selamete kavuşmuş
Naçari: Çaresiz, olanaksız, zor durumda kalma
Nadide: Görülmemiş, görülmedik, ender bulunan
Nadime: Tövbe eden
Nadir: Seyrek, az bulunur
Nadire: Az bulunur, seyrek, ender bulunan
Nadiye: Seslenen, bağıran
Nafia: Bayındırlık işleri
Nafile: Yararsız, boşa giden, boş, işe yaramayan, Fazladan kılınan namaz veya tutulan oruç
Nafiye: Ortadan kaldıran kişi
Nafize: Sözü geçen kişi
Nagehan: Ansızın, birden bire, zamansız, vakitsiz
Nagehan / Nagihan: Birden bire vakitsiz
Nagihan: Ansızın, birden
Nağme: Uyumlu ses
Nağmehan: Şarkı söyleyen
Nahide: Yeni yetişen genç kız
Nahide/Nahite: Körpe, genç kız, yeni yetişen kız
Nahire: Ayın ilk günü veya son gecesi
Naibe: Birinin yerine geçici olarak oturan vekil
Naile: Muradına ermiş
Naime: Hoş, zarif kadın
Naire: Ateş, alev, sıcaklık
Nakiye: Temiz, pak, çok ince, çok güzel, zarif
Nakşıdil: Gönül resmi, gönül süsü
Nalan: İnleyen, feryat eden
Nalie: Muradına eren, kazanmış, ele geçirmiş
Name: Mektup, sevgi mektubu
Nesliten: Yüreğindeki soyluluğu dışına yansımış
Nesliyar: Doğuştan sevecen
Nesliyel: Bağra esen
Nesrin: Bir tür yaban gülü
Nesteren: Yaban gülü Ağustos’ta açan gül
Neşe: Sevinç, gönül ferahlığı
Neşead: Adı gibi neşeli, şen şakrak olan
Neşeay: Şen şakrak, güzel
Neşecan: Sevinçli
Neşecik: Sevimli, şen şakrak
Neşegül: Sevimli güzel
Neşeli: Şen şakrak
Neşem: Yaşamın sevimli yanlarını bulan
Neşenaz: Sevimli, nazlı
Neşenur: İçindeki coşkuyu dışarı saçan
Neşesal: Ruh sevincini herkese yansıtan
Neşesel: İçtenliğini, neşesini, coşkuyla yansıtan
Neşever: Çok neşeli
Neşide: Şiir, bir toplulukta okunmaya değer şiir, atasözü gibi kullanılan beyit veya dize
Neşire: Yayma, dağıtma, çıkartma, bir yere yazma, yazdırma, kitap, gazete bastırıp çıkartma, Kıyamet günü tüm insanların dirilmesi
Neşure: Durmaksızın yayın yapan
Neşve: Keyif, neşe
Neşvünema: Büyüme, gelişme, yetişme
Netice: Son, sonuç, bitim, öz, özet
Nev: Yepyeni
Neva: Ses, seda, makam, ahenk, name
Nevade: Torun
Nevai: Makam, ses ve ahenkle ilgili, nasiple ilgili
Nevair: Ateşler, alevler
Neval: Şans, talih
Nevaziş: Okşama gönül alma, iltifat etme
Nevbahar: İlkbahar, ilkyaz
Nevber: Turfanda çıkan meyve, göğüsleri yeni çıkan kız
Nevcan: Yeni doğmuş
Nevcihan: Yeni yetişen
Neveser: Türk müziğinde bir makam ismi
Nevgece: Yeni yeni oluşan gece
Nevgül: Yani açmış gül
Nevhager: Ağıtçı
Nevheves: Bir işe yeni başlayan, sık sık iş değiştiren
Nevid: Yeni, yepyeni
Nevide: Müjde, sevinçli haber
Nevin: Yeni, çok yeni
Nevir: Parlaklık, ışıldama, ağaç çiçeği
Nevmide: Umutsuzluk
Nevnihal: Taze fidan
Nevra: Işıklı parlak, çiçek
Nevreste: Yeni yetişen, yeni oluşmuş
Nevriye: Işıklık, parlaklık
Nevruz: Yeni gün
Nevsal: Yeni yıl
Nefsi: Nefisten doğan şeylerle ilgili, kişinin kendine ait, onla ilgili
Nehar: Gündüz
Nehir: Irmak, büyük akarsu
Nehire: Gereğinden fazla
Nejan: Keskin gözlü
Nejla: Kuşak, sülale
Nejla (Neclâ): Çocuk, evlat, kuşak, soy, nesil, güzel gözlü kadın
Nemika: Mehtap
Nemir: Ölümsüz
Nergis: Çiçekleri ayrı ayrı ya da bir kök üzerinde sarı ve beyaz renkte bir bitki
Nergise: Nergisle ilgili
Nergisi: İnsanın aklını başından alan göz, nergis biçiminde kesilerek yapılan bir tür hamur işi
Neriman: Pehlivan, yiğit
Neris: Gözümün bebeği gözümün içi manasına gelir
Nermık: Yumuşacık
Nermin: Yumuşak, nazik, ince
Nerwan: Silopi ovasında tarihi bir şehir
Nesevi: Kadınla ilgili, kadınlık
Nesibe: Temiz, soylu
Nesil: Aynı çağda, aynı yaşta bulunan kimselerin tümü, kuşak
Nesim: Yumuşak esinti, yel, yumuşak huylu
Nesime: Yel, hafif esinti, iyi huy
Nesli: Soylu
Nesliad: Asil isim
Nesliay: Asil ay
Neslican: Sevgi dolu soyu olan
Neslicik: Sevimli, soylu
Neslidil: Güzel sözler söyleyen
Nesligül: Soyunun gülden gelmesi
Nesligülen: Gülen bir soydan gelen
Nesligün: Özel gün
Nesligüz: Güzel bir sonbahar
Neslihan: Han soyundan gelen
Neslinaz: Nazlılığı kanından gelen
Neslinur: Soyu ışık saçan
Neslisal: Soyuyla övünen
Neslisay: Saygınlığı ve soyluluğu karakterinde barındıran
Neslisel: Coşkusu soyundan gelen
Neslisen: Soylusun
Nesliser: Asilliğiyle gözler önünde olan
Neslises: İyi hatip
Neslisev: Kendin gibi olanı sev
Nesliseven: Adı gibi olanı seven
Neslisever: Kendi gibi olanı sever
Neslisoy: Çok asil bir soydan gelen
Neslişah: Şah soyundan gelen
Neslişan: Geçmişinden gelen bir şöhrete sahip kişi
Neslişen: Şen şakrak bir soydan gelen
Neslitan: Soylu güzel, asil
Nevsale: Genç, taze, küçük
Nevsefer: Yeni yolculuğa çıkan
Nevşin: İlk ışık, ilk nur
Nevşüküfte: Yeni açılmış çiçek
Nevzat: Yeni doğmuş, yeni doğan çocuk
Newal: Vadi
Newşe: Şiir
Neyir: Aydınlık, ışık, parlaklık, güneş
Neylan: Murada ermek, gerçekleşmiş dilek
Neyran: Ateşler, cehennem
Neyyire: Nurlu, parlak, ışık veren cisim, cisim haline gelmiş nur
Nezafet: Temiz olma
Nezahat: İç temizliği, paklık
Nezaket: Naziklik, zariflik, incelik
Neziha: Temiz, titiz insan
Nezihe: Temiz, pak
Nezire: Adanan şey, adak
Nice: Ne kadar, ne denli, nasıl, oldukça çok
Nida: Bağırma, sesle çağırma, haykırma
Nifa: Menfaat, fayda
Nigah: Bakış bakma, göz
Nigar: Resim, resim gibi güzel
Nihade: Koymuş, koyulmuş
Nihai: Fidan, taze sürgün
Nihal: İnce ve düzgün vücutlu, fidan gibi
Nihan: Gizli, saklanmış, görünmeyen, sır, giz
Nihavent: Türk müziğinin en eski makamlarından biri
Nihle: Allah’ın emaneti
Nil: Afrika kıtasında bir nehir
Nilay: Işıklı mavi ve lacivert
Nilberk: Parıltı, ışık
Nilda: “Mucize” cennet kapısındaki meleklerden biridir
Nilgün: Mavi renkte, çivit rengi
Nilhan: Nil havzası hanlarından
Nili: Çivit mavisi
Nilsu: Su gibi ışıltılı, değerli
Nilüfer: Geniş yapraklı, durgun sularda yetişen bir su bitkisi
Nimet: İyilik, iyi bir yaşantı için gerekli şeyler
Nira: Ancak rüyada karşılaşılabilen nadide güzel
Niran: Nurlar, aydınlıklar, ışıklar, cehennem
Nirvana: Zerdüşt dininde Arafat, meydan
Nisa: Kadın, Kuranda bir sure
Nisan: Yılın dördüncü ayı
Nisanur: Aydınlık kadın
Nisvan: Kadınlar
Nisyan: Unutma, hatırdan çıkma, unutulma
Nişan: Nisan ayı
Niyet: Bir şeyi yapmayı önceden isteyip düşünme, maksat
Nudem: Pişman olma, pişmanlık
Nupelda: Yeni açılmış tomurcuk
Nur: Işık, aydınlık
Nural: Kutsal ışık
Nurâlem: Evreni, âlemi aydınlatan ışık
Nuran: Işıklı, nurlu, aydın
Nurani: Nur yüzlü, görünüşü saygı uyandıran
Nuray: Ay ışığı gibi nurlu
Nurbanu: Aydınlık yüzlü kraliçe, güzel kadın
Nurben: “Nurluyum, ışık saçıyorum” anlamında kullanılan bir ad
Nurcan: Işık canlı, can ışığı
Nurcihan: Cihan’ın nuru, ışığı,dünyaya ışık saçan
Nurçin: Nur toplayan
Nurdal: Işık saçan dal, ışıklı dal
Nurdan: Işıktan yapılmış
Nurdanay: Işık saçan güzel
Nurdane: Nur yüzlü, nur gibi güzel
Nurdil: Nurlu olduğu gibi aynı zamanda da tatlı dilli
Nurdoğan: Işık gibi güzel doğmuş olan ışık gibi doğan, doğan ışık
Nureda: Işık saçan işveli güzel
Nurefşan: Aydınlık veren, ortalığı ışık içinde bırakan Nur ve efşan kelimelerinden birleşik isim
Nurel: Aydınlık el, ışık el
Nurfer: Aydınlık, parlak, ışık, gözün aydınlık kısmı
Nurfeza: Işığı artıran, ışık saçan
Nurfidan: Gençliğiyle ışık saçan
Nurgör: Işık gör
Nurgöz: Gözleriyle ışık saçan, göz kamaştıran
Nurgül: Işıklı gül, gül gibi güzel ve aydınlık
Nurgün: Nurlu gün, günün ve bütün hayatın nurlu parlak olması
Nurgüz: Sonbahar ışığı
Nurhal: Işıklı hal, aydınlık durum
Nurhan: Aydın hükümdar
Nurhanım: Aydınlık, ışık saçan hanım
Nurhayal: Hayallerdeki ışık
Nurhayat: Aydınlık, parlak, hayat
Nurhilal: Işık saçan hilal
Nurışık: Pırıl pırıl parlayan ışık, aydınlık ışık
Nurinisa: Nurlu kadın
Nuriş: “Nuriye” isminin kısaltılarak söylenen bir biçimi
Nuriye: Işıklı, ışıktan gelme
Nurkadın: Aydın, parlak kadın
Nurkan: Kanı ışıklı olan
Nurlu: Aydınlı, ışıklı, parlak, saygı uyandıran, temiz
Nurmelek: Melek gibi saf ve temiz güzel
Nurnigar: Güzelliğiyle göz kamaştıran sevgili
Nurnigâr: Işıklı, aydınlık sevgili
Nurol: Işık saç, ışık ol, nur gibi, gökkuşağı gibi güzel ol
Nuröz: Işıklı öz, aydınlık öz, özü kendisi aydınlık kimse
Nurper: Işıklı kanat
Nurperi: Işıktan yapılmış ve peri kadar güzel; güzel ışıklı peri
Nursabah: Işıklı, aydınlık sabah
Nursaç: Işık dağıt, ışık saç
Nursal: Işıksal ışıkla ilgili
Nursan: Işık veren ad, ışık saçan san, ışıklı san, ışıktan yapılmış ad
Nursay: Işık gibi say, ışık gibi bil anlamında
Nurseda: Aydınlık ses
Nursel: Sel gibi ışık
Nurselen: Aydınlık müjde
Nurseli: Işık seli
Nursema: Aydınlık gökyüzü
Nursen: Işık gibi nurlu
Nursena: Nur ve Sena isimlerinin birleşiminden oluşmuş bir isimdir
Nursenem: Nur ve senem isimlerinin birleşimidir
Nursenin: Işık, aydınlıklar senin
Nurser: “Işık ser, çevreni aydınlat” anlamında kullanılan bir ad
Nurseren: ışığıyla göz kamaştıran
Nursev: Işığı sev, ışık sev
Nurseven: Aydınlığı seven
Nursever: Aydınlığı sever
Nursevil: Sevilen, ışık saçan
Nursevim: Işıklı ve sevimli
Nursevin: Aydınlık ol ve sevin
Nurseza: Nura layık, ışığa, aydınlığa layık
Nursim: Aydınlık ve gümüş gibi parlak
Nursima: Işıklı, aydınlık yüz
Nursine: Yüreğide kendi gibi nurlu olan
Nursoy: Işık saçan bir soydan gelen
Nursu: Su gibi aydınlık ve güzel
Nursun: “Sen ışıksın, nur gibi aydınlıksın” anlamında kullanılan bir ad
Nurşah: Işıldayan hükümdar
Nurşan: Göz kamaştırıcı bir şöhrete sahip olan
Nurşen: Işık gibi şen ve güler yüzlü
Nurşin: Tatlı ve lezzetli
Nurtaç: Mücevher gibi parıldayan, ışık saçan
Nurtan: Alacakaranlık ışığı
Nurtane: Parlak ve ışıklı olan
Nurtek: Nur gibi parlak ve aydınlık olan
Nurten: Teni ışık gibi beyaz olan
Nurtop: Işık küresi
Nurver: Işık saçan, ferahlatan
Nurveren: Işık, parlaklık, aydınlık veren
Nurzen: Nurlu, ışıklı kadın
Nurzer: Altın gibi parlak ışık
Nuşabe: İçene ölmezlik sağlayan su
Nuşanuş: Sürekli içme, içtikçe, içerek
Nuşin: Tatlı, lezzetli, içki
Nutiye: Gökyüzündeki en parlak yıldız
Nüceba: Asiller, soylular
Nüdema: Arkadaşlar
Nüjen: Modern
Nüket: Zarif söz, nükte
Nükhet: Güzel ve hoş kokulu
Nükte: Şaka
Nümune: Örnek
Nüshet: Sevinç, eğlence, neşe
Nüvide: Müjde
Nüvişte: Yazılmış şey, mektup
Nüzhet: Sevinç, eğlence
Nazlı: Naz eden, cilveli, işveli
Nazlıay: Ay kadar güzel olduğundan ötürü nazlı olan
Nazlıcan: Nazlı dost
Nazlıcık: Sevimli, işveli
Nazlıdil: Kendini ağırdan satan
Nazlıela: Ela gözlü, nazlı bakışlı
Nazlıfer: Ruhunu yansıtmakta nazlanan
Nazlıgöz: Süzgün bakışlı
Nazlıgül: Naz yapan, değer verilen sevgili
Nazlıgüz: Ruhundaki hüznü yansıtmakta nazlanan
Nazlıhan: Naz yapan
Nazlım: Naz yapanım, işvelim, cilvelim, benim nazlım
Nazlınur: Nazlı ışıltı
Nazlısel: Nazlı, coşkulu
Nazlıses: Ağzından zorla laf alınan, pek konuşmayan
Nazlısoy: Nazlı bir soydan gelen
Nazlısu: Nazlı ama yüreği temiz olan
Nazlışah: Nazlanması gücünden, kudretinden gelen
Nazlışan: şöhretinden yanına yaklaşılmayan
Nazlışen: Gülmekte bile nazlanan
Nazlıtan: Nazlı güzel, nazenin
Nazlıyar: Nazlı sevgili
Nazmiye: Vezinli ve kafiyeli sözle, nazımla ilgili
Nazra: Bir tek bakış anlamına gelmektedir
Namiye: Yetişen, büyüyen, çoğalan, artan, fazlalaşan, güç kazanma, yetişme, gelişme, olma, namlı, ünlü, tanınmış, şöhretli
Nargül: Kırmızı gül, gül gibi güzel olan
Narin: İnce yapılı, zarif
Nariye: Cehennemle ilgili, cin peri
Nas: Yardım eden, yardımcı Kuranda bir sure, insan anlamına da gelir
Nasibe: Birinin payına düşen şey
Nasiye: Altın
Naşide: Şiir söyleyen, şiir okuyan
Naşire: Dağıtan, yayan
Nayad: Denizkızı
Naz: Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranış
Nazan: Nazlanan, işve yapan, cilve yapan
Nazar: Göz değmesi, göz
Nazbahar: Nazlı olması güzelliğinden gelen
Nazdar: Nazlı, naz yapan
Nazende: Nazlı, alımlı
Nazenin: Cilveli, nazlı
Nazer: Nazar
Nazgül: Gül kadar güzel olan, nazlı
Nazgüzar: Becerilerini göstermekte nazlanan
Nazılşah: Nazlanması gücünden kudretinden gelen
Nazılyel: Usul usul esen yel
Nazife: Temiz pak bayan
Nazik: İnce, narin, terbiyeli, saygılı, güzel zarif anlamlarını taşır
Nazikane: İncelikle, saygıyla, nezaket ile
Nazile: Yukarıdan aşağıya inen, bir yere konan, bir yerde konaklayan
Nazime: Düzenleyen, tanzim eden
Nazire: Örnek, karşılık
Nazlan: Naz yap, cilveli ol
Nebahat: Onur, şeref, ün
Nebihe: Şan, şöhret sahibi
Nebile: Fazilet sahibi
Nebiye: Yol gösteren
Necibe: Soylu, soyu temiz
Necla: Çocuk, evlat, oğul, kuşak, sülale, nesil
Necmiye: Yıldızlarla ilgili, yıldızlara ait
Necve: Çocuk, evlat
Neçar: Çaresiz
Neda: Çiğ damlası, nem, rutubet
Nedime: Zengin veya itibarlı bir kadının arkadaşı, saray hayatında sultan hanımlarının yardımcıları, gelinin yardımcısı
Nefaset: Güzel ve enfes olma durumu, tat güzelliği
Nefel: Çiçek
Nefes: Hayat kaynağı olan soluk, canlılık
Nefika: Temiz, berrak
Nefis: Öz varlık kişilik, insanın yeme içme gibi ihtiyaçlarının bütünü, pek hoş, istek uyandıran, çok güzel
Nefise: Pek hoş, çok hoşa giden, en güzel, çok beğenilen
Nabia: Yerden fışkırıp çıkan, akan, fırlayan
Nabiye: Haberci, haber veren
Naciye: Kurtulmuş, selamete kavuşmuş
Naçari: Çaresiz, olanaksız, zor durumda kalma
Nadide: Görülmemiş, görülmedik, ender bulunan
Nadime: Tövbe eden
Nadir: Seyrek, az bulunur
Nadire: Az bulunur, seyrek, ender bulunan
Nadiye: Seslenen, bağıran
Nafia: Bayındırlık işleri
Nafile: Yararsız, boşa giden, boş, işe yaramayan, Fazladan kılınan namaz veya tutulan oruç
Nafiye: Ortadan kaldıran kişi
Nafize: Sözü geçen kişi
Nagehan: Ansızın, birden bire, zamansız, vakitsiz
Nagehan / Nagihan: Birden bire vakitsiz
Nagihan: Ansızın, birden
Nağme: Uyumlu ses
Nağmehan: Şarkı söyleyen
Nahide: Yeni yetişen genç kız
Nahide/Nahite: Körpe, genç kız, yeni yetişen kız
Nahire: Ayın ilk günü veya son gecesi
Naibe: Birinin yerine geçici olarak oturan vekil
Naile: Muradına ermiş
Naime: Hoş, zarif kadın
Naire: Ateş, alev, sıcaklık
Nakiye: Temiz, pak, çok ince, çok güzel, zarif
Nakşıdil: Gönül resmi, gönül süsü
Nalan: İnleyen, feryat eden
Nalie: Muradına eren, kazanmış, ele geçirmiş
Name: Mektup, sevgi mektubu
Nesliten: Yüreğindeki soyluluğu dışına yansımış
Nesliyar: Doğuştan sevecen
Nesliyel: Bağra esen
Nesrin: Bir tür yaban gülü
Nesteren: Yaban gülü Ağustos’ta açan gül
Neşe: Sevinç, gönül ferahlığı
Neşead: Adı gibi neşeli, şen şakrak olan
Neşeay: Şen şakrak, güzel
Neşecan: Sevinçli
Neşecik: Sevimli, şen şakrak
Neşegül: Sevimli güzel
Neşeli: Şen şakrak
Neşem: Yaşamın sevimli yanlarını bulan
Neşenaz: Sevimli, nazlı
Neşenur: İçindeki coşkuyu dışarı saçan
Neşesal: Ruh sevincini herkese yansıtan
Neşesel: İçtenliğini, neşesini, coşkuyla yansıtan
Neşever: Çok neşeli
Neşide: Şiir, bir toplulukta okunmaya değer şiir, atasözü gibi kullanılan beyit veya dize
Neşire: Yayma, dağıtma, çıkartma, bir yere yazma, yazdırma, kitap, gazete bastırıp çıkartma, Kıyamet günü tüm insanların dirilmesi
Neşure: Durmaksızın yayın yapan
Neşve: Keyif, neşe
Neşvünema: Büyüme, gelişme, yetişme
Netice: Son, sonuç, bitim, öz, özet
Nev: Yepyeni
Neva: Ses, seda, makam, ahenk, name
Nevade: Torun
Nevai: Makam, ses ve ahenkle ilgili, nasiple ilgili
Nevair: Ateşler, alevler
Neval: Şans, talih
Nevaziş: Okşama gönül alma, iltifat etme
Nevbahar: İlkbahar, ilkyaz
Nevber: Turfanda çıkan meyve, göğüsleri yeni çıkan kız
Nevcan: Yeni doğmuş
Nevcihan: Yeni yetişen
Neveser: Türk müziğinde bir makam ismi
Nevgece: Yeni yeni oluşan gece
Nevgül: Yani açmış gül
Nevhager: Ağıtçı
Nevheves: Bir işe yeni başlayan, sık sık iş değiştiren
Nevid: Yeni, yepyeni
Nevide: Müjde, sevinçli haber
Nevin: Yeni, çok yeni
Nevir: Parlaklık, ışıldama, ağaç çiçeği
Nevmide: Umutsuzluk
Nevnihal: Taze fidan
Nevra: Işıklı parlak, çiçek
Nevreste: Yeni yetişen, yeni oluşmuş
Nevriye: Işıklık, parlaklık
Nevruz: Yeni gün
Nevsal: Yeni yıl
Nefsi: Nefisten doğan şeylerle ilgili, kişinin kendine ait, onla ilgili
Nehar: Gündüz
Nehir: Irmak, büyük akarsu
Nehire: Gereğinden fazla
Nejan: Keskin gözlü
Nejla: Kuşak, sülale
Nejla (Neclâ): Çocuk, evlat, kuşak, soy, nesil, güzel gözlü kadın
Nemika: Mehtap
Nemir: Ölümsüz
Nergis: Çiçekleri ayrı ayrı ya da bir kök üzerinde sarı ve beyaz renkte bir bitki
Nergise: Nergisle ilgili
Nergisi: İnsanın aklını başından alan göz, nergis biçiminde kesilerek yapılan bir tür hamur işi
Neriman: Pehlivan, yiğit
Neris: Gözümün bebeği gözümün içi manasına gelir
Nermık: Yumuşacık
Nermin: Yumuşak, nazik, ince
Nerwan: Silopi ovasında tarihi bir şehir
Nesevi: Kadınla ilgili, kadınlık
Nesibe: Temiz, soylu
Nesil: Aynı çağda, aynı yaşta bulunan kimselerin tümü, kuşak
Nesim: Yumuşak esinti, yel, yumuşak huylu
Nesime: Yel, hafif esinti, iyi huy
Nesli: Soylu
Nesliad: Asil isim
Nesliay: Asil ay
Neslican: Sevgi dolu soyu olan
Neslicik: Sevimli, soylu
Neslidil: Güzel sözler söyleyen
Nesligül: Soyunun gülden gelmesi
Nesligülen: Gülen bir soydan gelen
Nesligün: Özel gün
Nesligüz: Güzel bir sonbahar
Neslihan: Han soyundan gelen
Neslinaz: Nazlılığı kanından gelen
Neslinur: Soyu ışık saçan
Neslisal: Soyuyla övünen
Neslisay: Saygınlığı ve soyluluğu karakterinde barındıran
Neslisel: Coşkusu soyundan gelen
Neslisen: Soylusun
Nesliser: Asilliğiyle gözler önünde olan
Neslises: İyi hatip
Neslisev: Kendin gibi olanı sev
Nesliseven: Adı gibi olanı seven
Neslisever: Kendi gibi olanı sever
Neslisoy: Çok asil bir soydan gelen
Neslişah: Şah soyundan gelen
Neslişan: Geçmişinden gelen bir şöhrete sahip kişi
Neslişen: Şen şakrak bir soydan gelen
Neslitan: Soylu güzel, asil
Nevsale: Genç, taze, küçük
Nevsefer: Yeni yolculuğa çıkan
Nevşin: İlk ışık, ilk nur
Nevşüküfte: Yeni açılmış çiçek
Nevzat: Yeni doğmuş, yeni doğan çocuk
Newal: Vadi
Newşe: Şiir
Neyir: Aydınlık, ışık, parlaklık, güneş
Neylan: Murada ermek, gerçekleşmiş dilek
Neyran: Ateşler, cehennem
Neyyire: Nurlu, parlak, ışık veren cisim, cisim haline gelmiş nur
Nezafet: Temiz olma
Nezahat: İç temizliği, paklık
Nezaket: Naziklik, zariflik, incelik
Neziha: Temiz, titiz insan
Nezihe: Temiz, pak
Nezire: Adanan şey, adak
Nice: Ne kadar, ne denli, nasıl, oldukça çok
Nida: Bağırma, sesle çağırma, haykırma
Nifa: Menfaat, fayda
Nigah: Bakış bakma, göz
Nigar: Resim, resim gibi güzel
Nihade: Koymuş, koyulmuş
Nihai: Fidan, taze sürgün
Nihal: İnce ve düzgün vücutlu, fidan gibi
Nihan: Gizli, saklanmış, görünmeyen, sır, giz
Nihavent: Türk müziğinin en eski makamlarından biri
Nihle: Allah’ın emaneti
Nil: Afrika kıtasında bir nehir
Nilay: Işıklı mavi ve lacivert
Nilberk: Parıltı, ışık
Nilda: “Mucize” cennet kapısındaki meleklerden biridir
Nilgün: Mavi renkte, çivit rengi
Nilhan: Nil havzası hanlarından
Nili: Çivit mavisi
Nilsu: Su gibi ışıltılı, değerli
Nilüfer: Geniş yapraklı, durgun sularda yetişen bir su bitkisi
Nimet: İyilik, iyi bir yaşantı için gerekli şeyler
Nira: Ancak rüyada karşılaşılabilen nadide güzel
Niran: Nurlar, aydınlıklar, ışıklar, cehennem
Nirvana: Zerdüşt dininde Arafat, meydan
Nisa: Kadın, Kuranda bir sure
Nisan: Yılın dördüncü ayı
Nisanur: Aydınlık kadın
Nisvan: Kadınlar
Nisyan: Unutma, hatırdan çıkma, unutulma
Nişan: Nisan ayı
Niyet: Bir şeyi yapmayı önceden isteyip düşünme, maksat
Nudem: Pişman olma, pişmanlık
Nupelda: Yeni açılmış tomurcuk
Nur: Işık, aydınlık
Nural: Kutsal ışık
Nurâlem: Evreni, âlemi aydınlatan ışık
Nuran: Işıklı, nurlu, aydın
Nurani: Nur yüzlü, görünüşü saygı uyandıran
Nuray: Ay ışığı gibi nurlu
Nurbanu: Aydınlık yüzlü kraliçe, güzel kadın
Nurben: “Nurluyum, ışık saçıyorum” anlamında kullanılan bir ad
Nurcan: Işık canlı, can ışığı
Nurcihan: Cihan’ın nuru, ışığı,dünyaya ışık saçan
Nurçin: Nur toplayan
Nurdal: Işık saçan dal, ışıklı dal
Nurdan: Işıktan yapılmış
Nurdanay: Işık saçan güzel
Nurdane: Nur yüzlü, nur gibi güzel
Nurdil: Nurlu olduğu gibi aynı zamanda da tatlı dilli
Nurdoğan: Işık gibi güzel doğmuş olan ışık gibi doğan, doğan ışık
Nureda: Işık saçan işveli güzel
Nurefşan: Aydınlık veren, ortalığı ışık içinde bırakan Nur ve efşan kelimelerinden birleşik isim
Nurel: Aydınlık el, ışık el
Nurfer: Aydınlık, parlak, ışık, gözün aydınlık kısmı
Nurfeza: Işığı artıran, ışık saçan
Nurfidan: Gençliğiyle ışık saçan
Nurgör: Işık gör
Nurgöz: Gözleriyle ışık saçan, göz kamaştıran
Nurgül: Işıklı gül, gül gibi güzel ve aydınlık
Nurgün: Nurlu gün, günün ve bütün hayatın nurlu parlak olması
Nurgüz: Sonbahar ışığı
Nurhal: Işıklı hal, aydınlık durum
Nurhan: Aydın hükümdar
Nurhanım: Aydınlık, ışık saçan hanım
Nurhayal: Hayallerdeki ışık
Nurhayat: Aydınlık, parlak, hayat
Nurhilal: Işık saçan hilal
Nurışık: Pırıl pırıl parlayan ışık, aydınlık ışık
Nurinisa: Nurlu kadın
Nuriş: “Nuriye” isminin kısaltılarak söylenen bir biçimi
Nuriye: Işıklı, ışıktan gelme
Nurkadın: Aydın, parlak kadın
Nurkan: Kanı ışıklı olan
Nurlu: Aydınlı, ışıklı, parlak, saygı uyandıran, temiz
Nurmelek: Melek gibi saf ve temiz güzel
Nurnigar: Güzelliğiyle göz kamaştıran sevgili
Nurnigâr: Işıklı, aydınlık sevgili
Nurol: Işık saç, ışık ol, nur gibi, gökkuşağı gibi güzel ol
Nuröz: Işıklı öz, aydınlık öz, özü kendisi aydınlık kimse
Nurper: Işıklı kanat
Nurperi: Işıktan yapılmış ve peri kadar güzel; güzel ışıklı peri
Nursabah: Işıklı, aydınlık sabah
Nursaç: Işık dağıt, ışık saç
Nursal: Işıksal ışıkla ilgili
Nursan: Işık veren ad, ışık saçan san, ışıklı san, ışıktan yapılmış ad
Nursay: Işık gibi say, ışık gibi bil anlamında
Nurseda: Aydınlık ses
Nursel: Sel gibi ışık
Nurselen: Aydınlık müjde
Nurseli: Işık seli
Nursema: Aydınlık gökyüzü
Nursen: Işık gibi nurlu
Nursena: Nur ve Sena isimlerinin birleşiminden oluşmuş bir isimdir
Nursenem: Nur ve senem isimlerinin birleşimidir
Nursenin: Işık, aydınlıklar senin
Nurser: “Işık ser, çevreni aydınlat” anlamında kullanılan bir ad
Nurseren: ışığıyla göz kamaştıran
Nursev: Işığı sev, ışık sev
Nurseven: Aydınlığı seven
Nursever: Aydınlığı sever
Nursevil: Sevilen, ışık saçan
Nursevim: Işıklı ve sevimli
Nursevin: Aydınlık ol ve sevin
Nurseza: Nura layık, ışığa, aydınlığa layık
Nursim: Aydınlık ve gümüş gibi parlak
Nursima: Işıklı, aydınlık yüz
Nursine: Yüreğide kendi gibi nurlu olan
Nursoy: Işık saçan bir soydan gelen
Nursu: Su gibi aydınlık ve güzel
Nursun: “Sen ışıksın, nur gibi aydınlıksın” anlamında kullanılan bir ad
Nurşah: Işıldayan hükümdar
Nurşan: Göz kamaştırıcı bir şöhrete sahip olan
Nurşen: Işık gibi şen ve güler yüzlü
Nurşin: Tatlı ve lezzetli
Nurtaç: Mücevher gibi parıldayan, ışık saçan
Nurtan: Alacakaranlık ışığı
Nurtane: Parlak ve ışıklı olan
Nurtek: Nur gibi parlak ve aydınlık olan
Nurten: Teni ışık gibi beyaz olan
Nurtop: Işık küresi
Nurver: Işık saçan, ferahlatan
Nurveren: Işık, parlaklık, aydınlık veren
Nurzen: Nurlu, ışıklı kadın
Nurzer: Altın gibi parlak ışık
Nuşabe: İçene ölmezlik sağlayan su
Nuşanuş: Sürekli içme, içtikçe, içerek
Nuşin: Tatlı, lezzetli, içki
Nutiye: Gökyüzündeki en parlak yıldız
Nüceba: Asiller, soylular
Nüdema: Arkadaşlar
Nüjen: Modern
Nüket: Zarif söz, nükte
Nükhet: Güzel ve hoş kokulu
Nükte: Şaka
Nümune: Örnek
Nüshet: Sevinç, eğlence, neşe
Nüvide: Müjde
Nüvişte: Yazılmış şey, mektup
Nüzhet: Sevinç, eğlence
N ile başlayan en nadir kız çocuk isimleri arasında Nadir, Nüdema, Nuröz, Nurcihan, Nezihe gibi isimler bulunmaktadır.
Türkiye’de N ile başlayan popüler kız isimleri arasında; Nurgül, Nisa, Nuray, Nuran, Naz, Nazlı, Nisan gibi isimler bulunmaktadır.
En güzel kız ismi kişiden kişiye değişse de N ile başlayan en güzel kız isimleri genel olarak; Naz, Nurgül, Nisa, Nazlı gibi isimler vardır.
Neriman ismi güçlü, yiğit, cesur ve pehlivan anlamlarına gelmektedir.