Günümüzde giderek artan bir şekilde karşılaşılan hiperaktivite sorunları, çocukların yaşamlarını ve ailelerini etkileyen önemli bir konu haline geldi. Ailelerinin de bildiği üzere hiperaktif çocuklar, genellikle daha fazla hareketli oldukları için normalden daha fazla enerji harcarlar. Bu nedenle, beslenme de bu çocukların sağlığı ve davranışları üzerinde önemli bir etkiye sahip. Tam da bu noktada, çocukların enerji düzeylerini dengelemek için beslenme düzenini sağlamada rol biz ailelere düşüyor. Bu yazımızda, hiperaktif çocuklar için beslenme önerilerini beraber inceleyeceğiz.
Hiperaktivite, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olarak da adlandırılan bir zihinsel sağlık durumudur. Genellikle çocukluk döneminde başlayan DEHB; çocukların dikkatlerini toplamakta ve sürdürmekte güçlük çektiği, aşırı hareketli, dürtüsel davranışlar sergilediği bir durumdur. Bu durum, çocukların günlük yaşamlarını etkileyebilir, eğitim ve sosyal ilişkilerini zorlaştırabilir.
Hiperaktivite, çocukluk döneminde en sık görülen psikiyatrik bozukluklardan biridir. Aileler için büyük bir endişe kaynağı olsa da tamamen kontrol altına alınabilir bir durumdur. Hiperaktivite, çocuklar arasında farklı şiddette görülebilir. Erkek çocuklarda kızlara oranla daha yaygındır. Genellikle okul öncesi ve ilkokul dönemlerinde ilk belirtiler gözlemlenir. Bu belirtiler ergenlik dönemine kadar devam edebilir.
Hiperaktivite belirtileri; beraberinde çocuğun dikkatini sürdürmekte güçlük çekmesini, sürekli bir yerde oturmakta zorlanmasını, huzursuz hissetmesini, yerinde duramamasını ve öfke patlamalarını getirebilir. Çocuklar; dikkat eksikliğinden dolayı dersleri dinleme, sıralı işleri tamamlama, organizasyon becerileri gibi konularda sorunlar yaşayabilirler. Ayrıca; sık sık eşyaları kaybetme, unutkanlık ve görevleri tamamlama konusunda zorluklar da yaşanabilir. Bu noktada biz ebeveynler, sabırlı ve çocuğa karşı anlayışlı olmalıyız.
Hiperaktivitenin nedeni tam olarak bilinmese de, genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıktığı düşünülüyor. Beyindeki dopamin ve norepinefrin gibi kimyasal maddelerin düzensizliğinin, DEHB'nin temelinde yer aldığı yaygın bir görüş. Ayrıca prematüre doğum, düşük doğum ağırlığı, gebelik sırasında maruz kalınan toksinler gibi faktörler de hiperaktivite riskini artırmakta.
DEHB teşhisi, çocuğun davranışlarının belirli bir süre boyunca ve belirgin bir şekilde dikkat eksikliğine, hiperaktiviteye işaret etmesi durumunda konulur. Bu tanıyı koyan uzmanlar genellikle psikiyatristler veya çocuk psikologlarıdır. Tedavi genellikle bir multidisipliner yaklaşımla yapılır. Hiperaktivite tedavisi; bilişsel davranış terapisi, ilaç tedavisi veya her ikisinin kombinasyonundan oluşabilir.
Hiperaktivite; çocukların akademik başarılarını, özgüvenlerini ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyebilir. Ancak erken teşhis ve uygun tedaviyle, çocukların bu zorlukları aşmalarına yardımcı olmak mümkündür. Aileler, öğretmenler ve uzmanlar arasında işbirliği, çocukların potansiyelini en üst düzeye çıkarmaya yardımcı olur.
Hiperaktif çocukların beslenme tedavisinde öncelikli olarak dikkat etmemiz gereken nokta katkı maddesi içeren gıdalardan uzak durmamız gerektiğidir. Yapılan bilimsel çalışmaların sonucunda, katkı maddeleri eklenmiş besinlerin tüketilmesinin hiperaktivite tanısı konmuş çocuklarda rahatsızlık, huzursuzluk, dikkat kaybı gibi semptomların artışına sebep olduğu ortaya konmuştur.
Katkı maddelerinin dışında hiperaktif çocukların uzak durması tavsiye edilen başka bir besin maddesi ise rafine şekerdir. Şeker, çocuğun günlük aldığı kalori miktarını artırarak atması gereken bir enerji oluşturacaktır.
Bundan dolayı rafine şeker tüketildiğinde çocukta hareketlenmede artış ve dikkatte azalma gözlenecektir. Rafine şeker, insülin salgısını artırır, acıkmayı hızlandırır ve iştah açar. Bu bir kısır döngüye yol açar. Bu döngü hiperaktif çocukların hayat kalitesinin düşmesine yol açar.
Kola gibi gazlı içecekler, hazır meyve suları, cips gibi atıştırmalıklar, konserve gıdalar, hazır çorbalar, hazır baharat karışımları, et suyu, tavuk suyu tabletleri, salam, sosis, jambon, sucuk gibi işlenmiş et ürünleri hiperaktiviteye sahip çocukların beslenmelerinden çıkarılması gereken gıdalardır.
Ayrıca, DEHB rahatsızlığı bulunan çocuklar az ama sık sık beslenmelidirler. Ana öğünlerinde çok yoğun enerji yüklemesi yapılmamalıdır. Mümkün olduğunca doğal ve taze gıdalar tüketmelidirler.
Başka bir nokta olarak, her iştah artışının açlık anlamına gelmediğini bilmeliyiz. Bazen vücut suya ihtiyacı olduğunda iştah artışı ile bunu gösterir. Çocukların yeteri kadar su içmesine dikkat etmeliyiz.
Bununla beraber, hiperaktivite nedeniyle ilaç tedavisi gören çocuklarda iştah artışı dolayısıyla kilo alma riski oldukça yüksektir. Bu nedenle kilo kontrolünün sağlanması son derece önemlidir.
Hiperaktif çocukların pek çoğunun, salisilatlar ve fenolik bileşiklere karşı normal çocuklara kıyasla çok daha duyarlı olduğu bilinmektedir. Bu sebeple salisilat oranı düşük gıdaları tercih etmeliyiz. Muz, kabuksuz şeftali ve papaya gibi meyvelerin salisilat oranı düşüktür. Aynı şekilde lahana, nohut, bezelye, marul ve patateste de düşük oranda salisilat bulunmaktadır. Et, tavuk, balık, yumurta, süt ürünleri ve tahılların da salisilat yüzdesi düşüktür. Fakat bu besinlerin tüketimlerinde dikkatli olunmalıyız çünkü çocuklar bu besinlere karşı intoleransa sahip olabilir.
Ayrıca kafein içeren içeceklerden de mümkün oldukça uzak durmalıyız. En önemlisi, sağlık için gerekli tüm besin gruplarından yeterli miktarda ve dengeli şekilde tüketim sağlamaktır.
Çocuğunuzun ilgisini toplamak için haftanın birkaç günü 30 dakikalık aktiviteler planlayarak enerjisini sağlıklı bir yolla atmasını sağlayabilirsiniz.
Haftada mümkünse 2 kez ancak minimum 1 kez balık tüketimine özen göstermeliyiz. Özellikle yağlı balıklarda bol miktarda bulunan omega-3 yağ asitleri, hiperaktif davranışlarda dikkate değer düşüşler sağlamaktadır.
Yapılan bilimsel araştırmalarda hiperaktif çocukların beslenme düzenlerinde günlük çinko ve demir minerallerinin alımının düzenlenmesi ile hiperaktif davranışlarda olumlu değişiklikler gözlendiği görülmüştür. Aynı şekilde, besin koruyucu ve renklendiricilerinin beslenmeden çıkarılmasıyla hiperaktif davranışlarda önemli azalmalar gözlenmiştir.
Aşırı adrenalin salgılandığı durumlarda hızla harcanan magnezyumun yetersizliğinin önlenmesi için de doktor kontrolü ile ek magnezyum verilmesi önerilebilir.
Hiperaktif çocukların beslenme düzeni, davranışlarını ve genel sağlıklarını etkileyeceği için oldukça önemlidir. Çocuklarımıza sağlayacağımız doğru beslenme alışkanlıkları, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu belirtilerini yönetmede yardımcı olabilir.
Beslenme düzeni oluştururken çocukların ihtiyaçlarını ve tepkilerini gözlemlememiz, en doğru diyeti belirlememiz için yol gösterecektir. Çocuğunuzun hangi yiyeceklere nasıl tepki verdiğini görmek için farklı gıdaları deneyebilirsiniz. Özellikle tavsiye edilen gıdaların ardından davranışlarında ne gibi değişiklikler olduğunu gözlemlememiz çocuğun bu yiyeceklere hassasiyet veya duyarlılık gösterip göstermediğini anlamamız açısından faydalı olacaktır. Bu gözlemler, hangi yiyecekleri sınırlamak veya tercih etmek gerektiği konusunda katkı sağlar.
Hiperaktif çocuklar için beslenme düzeni oluşturulurken diyetin çeşitli ve dengeli olmasına dikkat etmek gerekir. Yeni gıdalar deneyerek çocuğun hangi besinleri sevdiğini ve hangilerine iyi tepki verdiğini keşfedebiliriz. Omega-3 yağ asitleri gibi bazı besinler, hiperaktivite belirtilerini azaltmada yardımcı olduğu için tavsiye edilir. Bu nedenle, haftada birkaç kez özellikle yağlı balıklar başta olmak üzere omega-3 kaynakları içeren gıdaları diyetlerine eklemek iyi bir adım olacaktır.
Çocuğun hiperaktivite tedavisi altındayken ilaçlarının yan etkilerini ve dikkat etmemiz gereken konuları öğrenmek için doktorla iletişim halinde olmalıyız. Doktor, çocuğun durumunu özel olarak değerlendirerek beslenme düzeni konusunda önerilerde bulunabilir. İlaç tedavisi alan çocuklarda iştah artışı ve kilo alma riski yüksek olabilir. Bu nedenle doktorun yönlendirmelerine göre beslenme düzeni oluşturmak en doğru seçenektir.
Hiperaktif çocukların beslenme düzeninde dikkat edilmesi gereken ilk adım, beslenme rutini oluşturmaktır. Rutin, çocuğun günlük hayatının düzene girmesini sağlar. Belirli ana ve ara öğün saatleri oluşturmalıyız. Böylelikle çocuğun vücudu rutinine uyum sağlayarak enerjisini düzende tutacaktır. Hatta, ani gelen enerji dalgalanmaları engellenecektir. Belirli zamanlarda düzenli öğünler tüketmek, kan şekerini sabit tutacaktır.
Yetersiz uyku, hiperaktivite belirtilerini artırabilir. Çocuğun düzenli ve yeterli uyku almasını sağlamalıyız.
Çocuğu bir spor kursuna yazdırmak ya da onunla düzenli olarak yürüyüşlere çıkmak yardımcı olacaktır. Fiziksel aktivite, hiperaktiviteyi yönetme konusunda etkilidir. Çocuğun düzenli olarak spor yapması ve açık hava aktivitelerinde bulunması enerjisini dengeleyecektir.
Çocuğunuzun hiperaktivite belirtileri zaman zaman zorlayıcı olabilir. Ancak sabırlı olmanız, empati göstermeniz ve çocuğunuzun duygusal ihtiyaçlarını anlamaya çalışmanız bu süreç için oldukça önemli.
Çocuğun dikkati çabuk dağılabilir ve dikkat süresi sınırlı olabilir. Bu durumun üstesinden gelmek için çocuğun ders çalışma veya diğer aktiviteleri gerçekleştirirkenki sürelerini bölerek verimliliği artırabiliriz. Verimlilik için pomodoro, iyi bir yöntemdir.
Hiperaktif çocuklar, stres veya endişe gibi duygusal faktörlere genelde daha duyarlı olurlar. Bu konuda çocuğa stres yönetimi için destek olmamız, birlikte onu rahatlatıcı aktiviteler gerçekleştirmemiz yardımcı olabilir.
Hiperaktif çocukların beslenme düzeni, davranışlarını ve konsantrasyonlarını etkileyebilir. Bu nedenle, çocuğun tüketmemesi gereken bazı besinleri bilmemiz gereklidir.
İşlenmiş gıdalar; renklendiriciler, koruyucular ve yapay tatlandırıcılar gibi katkı maddeleri içerebilir. Bu maddeler, DEHB belirtilerini artırarak çocuğun davranışlarını olumsuz etkileyebilir. Cips, şekerlemeler, paketli atıştırmalıklar, hazır içecekler ve fast food gibi gıdalardan uzak durmamız gerekli.
Aşırı şeker tüketimi, çocuğun kan şekerini hızla yükseltip düşürebileceği ve dikkat eksikliğini artıracağı için önerilmez. Şekerli yiyecekler, gazlı içecekler, tatlılar ve şekerleme gibi gıdaları sınırlamak; çocuğun enerji seviyelerini daha dengeli tutacaktır. Bu yiyecekler arasında beyaz un ve işlenmiş tahıllardan yapılan ürünler, beyaz ekmek, beyaz pirinç, hamur işleri ve şekerli gevrekler gibi gıdalar sayılabilir.
Kafein, çocuğun enerji seviyelerini artırabilir, aynı zamanda huzursuzluğa ve uykusuzluğa da neden olabilir. Bu nedenle çay, kahve, enerji içecekleri ve aşırı miktarda çikolata gibi kafein içeren gıdaların tüketimini sınırlamamız veya kaçınmamız gerekir.
Yüksek alerjen içeren gıdaların tüketimi, alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Özellikle çikolata, süt ürünleri, gluten içeren tahıllar ve yüksek şekerli yiyeceklerin alerjik reaksiyonlara yol açabileceğini göz önünde bulundurmalıyız.
Aşırı tuzlu gıdalar, çocuğunuzun sıvı dengesini etkileyebilir ve baş ağrısı gibi belirtilere yol açabilir. Paketli atıştırmalıklar, fast food ürünleri ve işlenmiş et ürünleri genellikle yüksek tuz içerir. Bu tür gıdaların tüketimini sınırlamamız önemlidir.
Hiperaktif çocukların beslenmesinde doğru besinleri seçmek, davranışlarını dengelemek ve konsantrasyonlarını artırmak için oldukça önemlidir.
Protein, çocuğun enerji seviyelerini dengede tutar ve konsantrasyonunu artırır. Tavuk, hindi, balık, yumurta, yoğurt ve baklagiller gibi protein açısından zengin besinleri çocuklarımızın beslenmesine dahil etmeliyiz.
Tam tahıllar, çocuklukların kan şekerini dengede tutmasına yardımcı olabilir. Kepekli ekmek, esmer pirinç, yulaf ezmesi gibi tam tahıllar, daha uzun süre tok kalmasına yardımcı olur ve enerji seviyelerini sabit tutar.
Omega-3 yağ asitleri, hiperaktivite belirtilerini azaltmada yardımcı olabilir. Somon, uskumru, keten tohumu ve ceviz gibi omega-3 kaynakları çocukların diyetine ekleyebiliriz. Eğer çocuk balık yemiyorsa, chia tohumunu deneyebilir veya doktoraomega-3 takviyesi hakkında danışabiliriz.
Meyve ve sebzeler, vitaminler, mineraller ve lif açısından zengin besinler oldukları için çocuğun sağlığını destekleyerek enerji seviyelerini dengelemeye yardımcı olurlar. Ancak unutmadan, bu noktada salisilat miktarı az olan meyveleri seçmeye dikkat etmeliyiz.
Kolin, hiperaktiviteyi azaltmada yardımcı olan bir besin öğesidir. Yumurta sarısı, brokoli, karnabahar ve fasulye gibi besinler kolin içerir. Bu besinleri çocuğun beslenmesine ekleyerek fayda sağlayabiliriz.
Çinko ve demir, çocuğun konsantrasyonunu ve enerji seviyelerini destekler. Kırmızı et, tavuk, baklagiller, kabak çekirdeği gibi çinko ve demir içeren besinleri tüketmeye özen göstermeliyiz.
Şeker tüketimini sınırlarken doğal şeker alternatifleri kullanabiliriz. Bal, agave şurubu veya meyve ile tatlandırılmış yiyecekler çocuğun tatlı ihtiyacını karşılamada bize yardımcı olabilir.
Hiperaktif çocuklara protein açısından zengin gıdalar, tam tahıllar, omega-3 yağ asitleri içeren balık ve renkli meyve-sebzeler dahil edilerek dengeli ve sağlıklı bir beslenme sağlanabilir.
Hiperaktivite, genetik faktörler, beslenme düzeni, çevresel etkenler ve sinir sistemi ile ilgili faktörlerin bir kombinasyonu tarafından tetiklenebilir.
Hiperaktiviteyi yönetmek için düzenli ve dengeli beslenme, uygun fiziksel aktivite, uyku düzenine dikkat etmek ve doktor desteği almak önemlidir.
Hiperaktivite bozukluğu için doğru beslenme, düzenli egzersiz, stres yönetimi ve doktor kontrolünde bir tedavi iyi gelebilir.