Gebelik süreci, birçok fiziksel ve duygusal değişimi beraberinde getirir ve çiftlerin cinsel yaşamlarını da etkileyebilir. Hamilelikte orgazmın, anne ve bebek sağlığına olan etkisi ise merak edilen bir konudur. Bilimsel olarak kanıtlanmış olmasa da genellikle sağlıklı bir gebelikte orgazmın olumsuz etkisi olmadığı düşünülmektedir. Ancak her gebelik farklıdır, bu nedenle her zaman doktorun önerilerine danışmak önemlidir. Peki, hamilelikte orgazm ve orgazmın faydaları nelerdir?
Kadınların orgazm yaşayabilmeleri için ruhsal açıdan sağlıklı olmaları, endişelerden uzak durmaları oldukça önemlidir. Bebeğinin sağlığının iyi olduğunu bilen kadınlar genellikle iç huzura sahiptirler ve bu durum cinsel yaşamlarına olumlu bir şekilde yansır. Yani, kişi partneri ile arasında gerekli olan uyuma sahip ise sorunsuz bir şekilde orgazm olabilmektedir.
Gebelik döneminde anne adaylarının çeşitli endişeleri olabilirken, baba adayları da partnerlerine veya henüz doğmamış bebeklerine zarar verebileceği düşüncesiyle cinsel aktiviteden kaçınmayı tercih edebilirler. Hamilelik sürecinde orgazm olmanın zararlı bir etkisi genellikle söz konusu değildir. Dolayısıyla, cinsellik genellikle gebelikte ara verilmesi gereken bir aktivite değildir. Gebelik sırasında orgazm yaşamak, erken doğum riskini artırmaz ya da düşüklere yol açmaz. Riskli bir gebelik durumu yoksa, hamileliğin son aylarına kadar cinsel hayata devam etmek genellikle mümkündür.
Hamilelik dönemi, bir kadının bedensel ve duygusal olarak önemli değişimler yaşadığı bir süreçtir. Bu dönemde, anne adaylarının kendilerini iyi hissetmeleri ve stresi azaltmaları oldukça kıymetlidir. Araştırmalar, gebelik sürecinde orgazmın bir dizi olumlu etkisi olabileceğini göstermektedir. Hem fiziksel hem de psikolojik açıdan bakıldığında hamilelikte orgazmın sağladığı faydalar, anne adaylarının bu dönemi daha rahat ve keyifli bir şekilde geçirmelerine yardımcı olabilir.
Orgazmın hemen sonrasında, prolaktin adı verilen bir hormon salgılanır. Bu nedenle, gece boyunca cinsel ilişkiden sonra uyku çekmek daha kolay hale gelir. Bu durum, daha dinç bir şekilde güne başlanmasını sağlar. Ayrıca, hamilelik döneminde uyku kalitesinin önemli olduğunu unutmamak gerekir.
Hamilelik sürecinde artan ağrılar, orgazm sonrası ortaya çıkan oksitosin hormonu sayesinde azalabilir. Oksitosin hormonunun aynı zamanda ağrıya karşı toleransı artırdığı gözlemlenmiştir. Bu hormon, "sevgi hormonu" olarak da anılan oksitosin, partnerler arasında daha sağlam bir bağ oluşturulmasını sağlayabilmektedir.
Cinsel aktivite, antikor üretimini artırarak daha güçlü ve etkili bir bağışıklık sistemi oluşturmanızı sağlamaya yardımcı olur. Bu şekilde hasta olma ihtimaliniz düşer ve vücut direnciniz büyük miktarda artar.
Düşük kan basıncı seviyeleri, suni sancı uygulamasını veya sezaryen doğum yapılma ihtimalini olabildiğince azaltmaktadır. Cinsel aktivite sonucu orgazm olmak da kan basıncını düzene sokmaktadır.
Cinsel aktivite ve orgazm, vücutta endorfin adı verilen hormonun salgılanmasına neden olur. Bu hormon, yaygın olarak "mutluluk hormonu" olarak adlandırılır ve duygusal durumun iyileşmesine yardımcı olabilir. Endorfinler, merkezi sinir sistemi üzerinde etki gösterir ve olumlu duyguları, rahatlamayı ve genel bir iyi hissetme durumu sağlar. Bu nedenle, orgazm sırasında ortaya çıkan endorfin salgılanması, bireylerin ruh halini olumlu yönde etkileyerek kendilerini daha iyi hissetmelerine destek olabilir.
Orgazm, hamilelik döneminde dikkat edilmesi gereken konulardan biridir. Bazı durumlarda, hamilelikte orgazmın sebep olabileceği zararlar göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle hamilelikte cinsel ilişkiye girmeden ve orgazm olmadan önce bir uzmana danışmak önemlidir. Peki, orgazmın neden olabileceği bu zararlar nelerdir?
Orgazm esnasında ve sonrasında pelvik bölgeye yönelen kan akışında artış meydana gelir, bu da hafif kramplara neden olabilir. Bu durum genellikle zararsızdır. Bununla birlikte, şiddetli ve sürekli kramplar normal kabul edilmez ve mutlaka bir sağlık profesyoneli tarafından değerlendirilmelidir. Hamilelik sürecindeki kadınlar orgazm sonrası küçük kasılmalar hissedebilirler. Eğer bu kasılmalar düzenli aralıklarla oluşmuyor, pelvik bölgede yoğun bir basınç hissedilmiyorsa, vajinal akıntıda anormal değişiklikler gözlemlenmiyorsa, güçlü kramplar ve sırt ağrısı gibi semptomlar mevcut değilse, endişelenecek bir durum yok demektir.
Gebelik döneminde, özellikle yumurtanın rahime tutunma aşamasında, lekelenme olarak adlandırılan hafif vajinal kanama durumu yaygın olarak görülebilir. Zaman zaman cinsel ilişki sonrasında da az düzeyde lekelenme meydana gelebilir. Ancak, ciddi düzeyde kanamalar derhal tıbbi bir değerlendirmeyi gerektirir.
Bazı gebe kadınlar, cinsel birleşmeyi takiben fetüslerinin hareketlerinde azalma yaşadıklarını gözlemleyebilirler. Bu, rahimde meydana gelen kasılmaların etkisiyle birleşen annenin sallantısının bebeğin uykuya dalmasına yol açması sonucu olabilir. Bu nedenle, cinsel ilişki veya orgazm sonrası, bebekte hareketlerde azalma meydana gelebilir. Öte yandan, bazı bebekler bu duruma tepki olarak daha fazla hareketlenebilirler. Önemli olan nokta, bebeğin hareketsizliğinin uzun süre devam etmemesidir.
Plasenta previa, plasentanın rahim ağzını kısmen veya tamamen örtmesi durumunu ifade eder. Bu durumda, cinsel ilişki potansiyel olarak risk taşıyabileceğinden, tıbbi uzmanlar cinsel aktiviteyi sınırlama gerekliliği üzerine karar alabilmektedirler.
Hamilelik sürecinde orgazmın tehlikeli olduğu durumlar, genellikle tıbbi açıdan özel dikkat gerektiren durumları içerir. Plasenta previa gibi durumlarda, orgazmın rahimdeki kan akışını artırması nedeniyle kanama riski artabilir. Ayrıca, erken doğum riski taşıyan gebeliklerde de orgazmın rahim kasılmalarını artırarak bu riski artırabileceği belirtilmektedir. Rahim ağzı yetmezliği durumunda da orgazmın kasılmaları rahim ağzının erken açılmasına neden olabilir. Bu nedenle, bu riskler bulunan gebelerin orgazm ve cinsel aktivite konusunda dikkatli olmaları önerilir.
Orgazm ve doğum arasındaki ilişki, gebelik dönemi boyunca çeşitli etkileşimler gösterebilir. Orgazm sırasında salgılanan hormonlar, rahimde kasılmaları tetikleyebilir ve bu da doğuma benzer bir deneyim sunabilir. Ayrıca, orgazmın kasık bölgesine kan akışını arttırması doğum sonrası iyileşmeyi destekleyebilir. Ancak, bazı durumlarda, özellikle yüksek riskli gebeliklerde veya doktor tavsiyesiyle, orgazmdan kaçınılması önerilebilir. Her gebeliğin farklı olduğunu unutmamak ve doğum öncesinde sağlık uzmanıyla iletişimde kalmak önemlidir.
Orgazm ile birlikte rahimde kasılmalar olabilmektedir. Bunun yanında cinsel ilişki sırasında yaşanan sallantı bebeğin uyumasına ve dolayısıyla hareketsizleşmesine yol açabilmektedir.
Hamilelik sürecinde orgazm olmak, doğum sırasındaki sancılarınızın hafiflemesine veya sezaryen doğum riskinin azalmasına sebep olmaktadır.
Gebelikte orgazm olmanın faydaları arasında artan ağrılarınızın azalması, duygusal durumunuzun iyileşmesi ve hatta bağışıklık sisteminin güçlenmesi yer almaktadır.
Evet, doğum sırasında orgazm olmak mümkündür fakat çok nadir görülmektedir.